TR EN

Dil Seçin

Ara

Temmuz 2010

post-title

Temmuz 2010, 403

Çiçeklere su verme zamanı

Sevgili okuyucu, güzel bir niyetle, güzel bir duyguyla ve duayla başlıyoruz her sayıya.

“Niyeti halis olunca kişinin,

Hayır olur âkıbeti her işinin.”

Atalarımızın dediği gibi, öyle de oluyor çok şükür. Yolumuza engeller çıksa da, zahmetler, rahmetlere dönüyor kısa bir süre sonra. Sevginiz, ilginiz güneş olup ısıtıyor içimizi. Biliyoruz, duanızı unutmuyorsunuz.

Biz nasıl seviniyorsak Zafer’in her sayısını elimize aldığımızda, sizin de gözlerinizin ışıldadığını, gönlünüzün açıldığını hissediyoruz. Dualarımız olmasaydı, böyle olur muydu? 

Ne hissediyorsanız, bizim de dünyamıza yansıyor onlar.

Biliyorsunuz, duygularımızı yazmak ve paylaşmak gibi bir âdeti yok çoğumuzun. Ama tüm kalbimizle inanıyoruz ki, bu yolda, bu davada her dem yanımızdasınız. Bizi yalnız bırakmıyorsunuz. Allahımıza hamd olsun.

Zafer dergimiz ve işlediği konular, hepimizin, her yaştaki insanımızın hayatına, inancına, kültürüne çok şeyler katıyor. Beraber yürüyoruz, beraber öğreniyoruz. Biz yazarken, siz okurken. Güzel işler yapalım, güzel sözler söyleyelim de, öyle gidelim bu dünyadan. Geriye sizden ve bizden bir güzel iz, bir güzel hatıra kalsın.

Meşhur meseldir: “Arpa, unun yoksa da, tatlı sözün de mi yok?” Bir güzel söz, kışı yaza çevirir. Gökten daha geniştir insanın kalbi. Koyalım yan yana ikisini, kolayca alacaktır içine biri ötekini.

***

Eğitim, okulda başlamadığı gibi, okulda da bitmez. Bu gerçeği hepimiz biliyoruz. Öğrenmemiz gereken o kadar çok şey var ki, güzel şeyleri okudukça, öğrendikçe boşa geçen günlere yazık ettiğimizi anlıyoruz, pişmanlık duyuyoruz. Bunun ne kadar önemli olduğunu Rabbimiz her nefeste ve her sabah güneşin ilk ışıklarıyla hatırlatıyor bize. Yeni bir hayat sunuyor yeniden başlayalım diye hayata. Bunun için doğuyor güneşler, bunun için alıp veriliyor nefesler. Yoksa yaşamış olmak için yaşamıyoruz dünyada.

“Kuşta kanat olan şey, insanda düşüncedir” diyor bir düşünür. Düşündürmek için hatırlatmak yeter. Bu çok ulvî bir görevdir. Hele de bu asırda. Ruhlar kendilerini Allah’a yaklaştıran vasıtalardan o kadar yoksun ki, vaktinden önce pörsüyor, ölüyorlar.

İnsanlara ne kadar değerli olduklarını hatırlatmakla da sorumluyuz. Gerçek değerini bilmeyen, kaybolup gidiyor.

Hz. Peygamber (asm) bu işin önemine ve ciddiyetine dikkat çekiyor:

“Öyle bir zaman gelecek ki, bir insanı kazanmak, bir dağdan altın çıkarmaktan daha zor olacaktır.”

Bu zamanda bunun gerçekten çok zor olduğunu aynen görüyor ve yaşıyoruz.

İnsanlardaki yetenekler toprağa benziyor. Ya ayakkabıların üzerindeki çamur ya da herkesin hayranlıkla seyrettiği bir sanat eseri oluyor sonuçta. Elindeki yeteneği nasıl kullandığına bağlı her şey. Düşündürmeliyiz insanları. Yalnız göz değil, akıl da görür. Aslında düşünmeyenler hiçbir şey göremezler.

Yazarlarımız yıllar yılı Zafer’de, bilgilerini ve tecrübelerini yaşadıkları hayattan süzerek sizlere ve insanlığa bu birikimlerini en güzel şekilde sunmaya çalışıyorlar. Derdimiz, tasamız bu. Kendi malımıza önce kendimiz müşteriyiz.

Geçenlerde spor camiasının çok tanınmış simalarından biri, değerli bir kardeşimiz, sâdık bir abonemiz, Zafer dergisinden okuduğu bir cümleyi paylaştı bizimle. Bu cümle hayatında yeni bir dönüm noktası olmuş. Bakın, bazen bir söz ne kadar da etkili oluyor hayatımız üzerinde:

“Allah, sevdiği kulunu ona ihtiyaç duyulan yere gönderir.” — Goethe

Evet, söz bu. Uyarılmayı, hatırlatılmayı bekliyor nice insanlar. Bir hedef koyduk önümüze. Duasını yapalım. Dergimizin tirajını ve okuyucu sayısını artıralım. Şu anda hepimiz bu konuya tam adapte olmuş durumdayız. Bu sıcak günlerde gevşemeyelim lütfen. Çiçeklere su verelim. Yeni okuyuculara ulaşalım. Rüyamızı bu yıl Allah’ın izniyle gerçekleştirelim. Gayret bizden, tevfik Rabbimizden.

Yazılara ve yazarlarımıza gelince, gerçekten birini öne çıkararak haksızlık etmekten kaçınıyoruz. Bu sayı, kendi sahasında uzmanlaşmış kalemlerin, ufuk açıcı ve bilgilerimize yenilikler katıcı yazılarıyla dolu. Yazmanın ne denli zor olduğunu bilen biri olarak hepiniz namına, bütün kalem erbabına, gösterdikleri ilgiden ve hassasiyetten dolayı teşekkür ediyoruz. Siz de okuyunca, konuların çeşitliliğinden, yazarlarımızın bu teşekkürü ziyadesiyle hak ettiklerini göreceksiniz.

Evet, şimdi sıra sizde. Lütfen unutmayalım, çiçeklere su verelim. Bu sıcak mevsimde çiçeklerimizin boynunu büktürmeyelim, onları soldurmayalım. Yeni okuyuculara ulaşmakta geç kalmayalım.

Selim Gündüzalp

Dergideki Yazılar