TR EN

Dil Seçin

Ara

Eylül 2012

post-title

Eylül 2012, 429

 

Hayat güzel, çünkü onu yaratan güzel.

İnanmak, her şeyden güzel.

Madem bu dünya iman ile, Allah ile güzel, her şeye Allah adına katlanınca, ondan gelen ne olursa olsun, güzel oluyor.

Gören gözün de ötesi var. Kalp gözüyle görmek ve olayları doğru okumak, yaşadığımız hayatta aldığımız lezzeti katbekat artırıyor.

Rabbimiz Kur’an’da şöyle buyuruyor:

“Tâ ki kaybettiğinize üzülmeyin, size verdiklerimizle de şımarmayın. Çünkü Allah büyüklük taslayan ve böbürlenenlerin hiçbirini sevmez.” (Hadid, 23)

Hayatımıza hayat, imanla, niyetle ve ihlâsla geliyor. Yaptığımız her işte niyet bir ruh oluyor, o ruhun ruhu da ihlâs oluyor. Yaptığımız her şeyde sadece Allah’ın rızasını gözetmek, ihlâsın temel şartı.

Evet, her şeye Allah hesabına bakmalıyız.

Kâinata Allah namına bakanların gördükleri ilimdir. Gafletle, sebepler ya da tabiat adına bakıldığında ise, ilim zannedilen şeyler bile cehalet olur. Allah adına bakıldığında, fenlerle, ilimlerle ilgilenmek de marifetullah olur. Bu da insanın Allah’a imanda ve onu tanımada mesafe kat etmesi demektir. Yapılan incelemeler ve araştırmalar ise o zaman tefekküre döner. Tefekkürün bir saati ise, yetmiş sene nafile ibadete denk tutulmuştur. Bunlar hep Allah adına bakmanın, işe güzel bir niyet ve ihlâs ile başlamanın, Onun rızasını gözetmenin meyveleridir.

Zafer olarak bizim de gayemiz budur. Hedefimiz, Allah rızasıdır. Bu yolda beraber yürüyor, beraber büyüyoruz. Beraber öğreniyoruz. Rabbimizin rızasını kazanmaya birlikte çalışıyoruz.

Allah’ım bizi yanlıştan, bâtıldan, ayrılıktan gayrılıktan, kendini beğenmişlikten, boş ve faydasız işlerden muhafaza eyle. Bizi hizmetimizde, dinimizde ve ilmimizde verimli kıl. Allah’ım, sözümüzü, özümüzle birleştir.

Ramazan ve bayramdan taşıdığımız hayırları, güzellikleri ömrümüzün kalan günlerinde de sürdürmeyi nasip eyle. Âmin…

***

Evet, sevgili okuyucu, hayatımız sadece bu dünya ile sınırlı değil. Bu hayatın sona ermesiyle beraber, sonsuz bir hayat bizi bekliyor. Hem de bu hayatta sorumlu olduklarımızdan sorulmak üzere…

Elinizdeki sayımız da yukarıda bahsettiğimiz mânânın yansıması olan yazılar ve araştırmalarla dolu.

“Allah inancı ve çocuk” konusunu öne çıkardık. 33 yıl boyunca evlerine Zafer Dergisi giren bir ailenin çocuğu olan Psikolog Eser Ölçer, birikimlerini bundan böyle Zafer’de bizlerle paylaşacak inşallah.

2012 yılının başından beri çekirdekten yetişme Zafer ekolünden gelme birçok kalem ortaya çıktı. Her ay yeni isimlerin de aramıza katılması, bu hizmet kervanını şevklendiriyor. Rabbimize hamd olsun. Bu da ayrı bir güzellik.

36 yıl önce duasını yaptığımız bu ruh ve idealin bugün maya tutmuş olması bizleri sevindiriyor.

Zafer; okuyucusu kadar yazarlarının da sahiplendiği, yediden yetmişe herkesin bağrına bastığı bir aile dergisidir. Bunu da Rabbimizin bir ikramı olarak görüyor ve hamd ediyoruz.

Sözümüz daha bitmedi. Bu güzel manzarayı tamamlayan diğer yazı ve yazarlarımıza da bir göz atalım:

Prof Dr. İbrahim Hasgür, matematik ve adalet konusunu incelikli dersler çıkaracağımız güncel tespitler ışığında işliyor. Prof. Dr. Tevfik Özlü yıllar önce Zafer’deki yazılarıyla temayüz etmiş bir kalemdi. Zafer sayfalarında imzasını yeniden görmek ne güzel… Yazılarıyla ufkumuzu genişletmekle kalmıyor, bilgi dünyamıza da yenilikler katıyor. Prof. Dr. Sefa Saygılı, kalbimizle alâkalı yeni bir araştırmanın sonuçlarını paylaşıyor. İlgiyle okuyacağınız yazılardan biri olacak inşallah. Kalbimizin sadece kan pompalayan bir makine olmadığını da bu vesileyle yeniden öğrenmiş olacağız. Ümit Şimşek, Metin Karabaşoğlu, Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. Osman Çakmak, Kasım Takım, Doç. Dr. Ş. Hakan Atalgın, Ayda Çayır, Cüneyt Suavi, Banu Yaşar, Betül Tomor, İsmail Çolak, Osman Suroğlu, Zafer’in Eylül sayısında yer alan imzalardan bazıları. Gerçekten dolu dolu bir Zafer sayısı var elinizde. Yorulmadan okuyacaksınız. Öyküler ve kısa yazılarla da tebessümle beraber tefekkür edeceksiniz inşallah.

Bu güzelliğin sadece bizim elimizde kalmaması gerek. Gül tutan eller, bu güzel kokuyu da yaysın ve paylaşsın istiyoruz. Hayat gibi yazılar da bize emanettir. Biz de bu Zafer emanetini sizlere bırakıyoruz şimdi. Paylaşacağınıza, yeni dostlara ve arkadaşlara ulaşacağınıza inanıyoruz. Şükür ki siz, bizim halimizi bilenlerdensiniz.

Bizden hareket, Mevlâ’dan bereket…

Ha gayret…

Özellikle öğretmenlere büyük görev düşüyor. Onlardan öğrencilerini Zafer’le tanıştırmalarını bekliyoruz. Abone servisinde çalışan arkadaşlarımız, hummalı ve özverili bir gayret içindeler. Onların faaliyetlerine, fiilî dualarınızla katılıp destek olmanızı sizlerden rica ediyoruz.

***

Not: Zaferimizin 1. sayısını hazırlamak üzere 1976 yılında evinde toplandığımız, maddî manevî pek çok yardımını gördüğümüz Hakkı Şimşek amcayı bayramın 1. günü ebediyete uğurladık. Ve kezâ, aynı gün İbrahim Kıvrakoğlu amcamızı da. Mekânları cennet olsun. Mevla bu güzel insanlara rahmet eyleye... Ruhlarına fâtihalarla…

***

Zafer’de yayınlanan yazılar hakkındaki her türlü dilek ve görüşlerinizi zaferdergim@gmail.com adresine bekliyoruz.

 

 

Dergideki Yazılar