TR EN

Dil Seçin

Ara

Aralık 2013

post-title

Aralık 2013, 444

Merhaba sevgili okuyucularımız,

Sadece bu yılı değil, nice yılları geride bıraktık sizlerle… Yeri geldi ağladık, yeri geldi sevindik… Bir zahmete karşılık, binler rahmet gördük. Dünkü acıların, bugünkü sevinçlerin kaynağını oluşturduğunu gördük. Hamd olsun Rabbimize.

Evet, son üç dört yıldır ülkemizin sayılı üniversitelerindeki hocalarımızın, yazılarıyla ‘Zafer’imize verdikleri desteği sayfalarımızda görüyorsunuz. Zaferimizin günden güne kısa fakat doyurucu yazılarla güzelleştiğine şahit oluyorsunuz. Her yaştan insanımıza Zafer her ay vahyin kaynağından taze bir kaynak sunuyor.

Çok ama çok çalışmamız gerekiyor… Her sahada üstün körü bilgilerin değil, hayatımıza mâl olacak fikirlerin ve düşüncelerin takipçisi olmamız gerekiyor. Bu da gayretle ve o uğurda sabırla meyve verecek inşallah.

Hayatımızın gayesinin ne olduğunu ve bu yoldaki ideallerimize ne kadar yaklaştığımızı, inandığımız bir dâvâ uğrunda hangi fedakârlıklara katlandığımızı şüphesiz hepimiz sorguluyoruzdur.

Bir şey daha var ki, o da çok önemli… Gençlik, epeydir tehlike sinyalleri veriyor… Bu acı meyveler bir günde ortaya çıkmadı. Yıllardır yapılan sistemli ve planlı bir bozma çabasının neticesi. Hepimize, anne babalara, eğitimcilere büyük görev düşüyor. Biz Zafer olarak, üzerimize düşeni görevden öte, ibadet telakki ediyor ve ona göre çalışıyoruz. Bu, hepimiz için büyük bir sorumluluktur. Kaçamayız, gözümüzü kapayamayız… Çünkü gerçekler acıdır ve önümüzde durmaktadır. Yangın varken türkü söylenmez. O yangını söndürmek için her fedakârlığı yapmak durumundayız. Şimdi ve şu anda ne arıyorsak, ne yapıyorsak, biz oyuz. 

Mevlânâ’nın dediği gibi:

“İnsana, aradığı şeye bakarak değer biçilir.”

Öyleyse laf değil, hizmet zamanı. Yoksa yarınlar çok daha çetin geçecek ve bunun hesabı da Allah katında çok zorlu olacaktır.

Kötülükler ateş gibi. Yayılıyor hemen. Dört bir yandan kuşatma altındayız. Özellikle de televizyondaki her programa gönülden razı olmuş bir halimiz var. Her ne kadar kumanda elimizde olsa da, sanki televizyon bizi idare ediyor. Bu gidişat tehlikeli.

Freni patlamış arabanın nerede duracağı belli olmaz. Sonu ya bir uçurumdur, ya da bir duvar. Şüphesiz her değişim, kişinin kendisinden ve ilk adımla başlar. Biz şimdi bunu yapabiliyorsak ve şu anda böyle bir gayretin içine aşk ve şevkle girebiliyorsak, o zaman bizden de, yarınlardan da, toplumdan da, gençlikten de ümit var demektir.

Şer odakları boş durmuyor. Onlar elinden geleni yapıyor ve yapacak. Kendimize “Biz ne yapıyoruz?” sorusunu sormalıyız. Yangını seyrediyor muyuz, yoksa ona su mu taşıyoruz?

37 yıldır bu yangına su taşıyan; hayatımızı kuşatan zehirli ve tehlikeli fikirlere dur demeye çalışan; doğruyu, güzeli göstererek hayata yepyeni bir yol açan çabanın içerisinde olduk hep. Şükür ki meyve de verdi bu çabalar. İşte, sizlerle konuştuğumuz, dertleştiğimiz şu satırlar, bunun bir meyvesidir dostlar…

Haydi, ışığımızı Zaferle çoğaltalım. 2014 yılında da omuz omuza beraber olalım, her türlü şeytanî, ve nefsanî engelleri beraber aşalım:

Rahmetli Selahaddin Şimşek’in dediği gibi:

“Ayrı ayrı duranlarla değil, bir araya gelenlerle kurulur yapı.”

İnşallah 38. yılımızda da beraber olalım ve karanlıkların üzerine bir güneş gibi doğalım. Rabbim hepimizden razı olsun.

Sözümüzü bu yıl ve gelecek için bir duayla bağlayalım:

Allah’ım, bizlere böyle harika bir hizmet yolunu gösterip, bizi bu yolda istihdam ettiğin için Sana sayısız ve sonsuz hamd ve şükürler olsun...

Emeği geçenlerin ve bize destek veren cümle okuyucu ve eli kalem tutan yazar, ağabey, hoca ve dost ve kardeşlerimizden razı ol yâ Rab... Cümlesini çoluk çocuğu, eşi, anne babası ve tüm yakınlarıyla beraber cennetinle, cemalinle müşerref eyle...

Dünyevî işlerimizde hayırlar, bereketler ihsan eyle... Hasta olan kardeşlerimizin cümlesine şifâ ve devâlar ihsan eyle… Cümle ölmüşlerimize de rahmet eyle...

Yâ Rabbi, bu hizmeti tanıyıp tatmamıza ve yolunda bulunmamıza vesile olan Bediüzzaman Hazretlerinden razı ol yâ Rab... Tüm sahabe efendilerimizden ve  ezvac-ı tahirattan, aktab-ı erbaadan ve imam-ı erbaadan da razı ol yâ Rab...

Yâ Rab! Sevgili Peygamberimize (asm) rahmet eyle, bizi Ona (asm) ümmet eyle, cümlemize Onun (asm) şefaatini nasip eyle… 

Bu yıl buyunca canını dişine takarak didinen ve gayret eden bütün kardeşlerimizden ve ekibimizden razı ol yâ Rab... Yâ Muîn... Bu hizmet aşkıyla yanan kalpleri, narından muhafaza eyle yâ Rab...

Yâ Rabbi, hususan memleketimizi ve dünyanın her yerindeki Müslüman kardeşlerimizi her türlü dert, keder, sıkıntı, hastalık ve her ne varsa, onların cümlesinden koru… Onları üzen ve meşgul eden hallerin cümlesinden onları uzak eyle... Şerleri hayra tebdil eyle... Kalpte ve gönülde birlik, dirlik ve esenlik ihsan eyle... Hayırlı geçimler ihsan eyle… Hayırlı hayatlar ve akîbetler nasip eyle... Kelime-i şahadeti söyleyerek şu dünyadan göçmeyi nasip eyle...

Zafer ailesinin her bir ferdinin hizmetinden razı ol yâ Rab... Gayretimizi artır, ümit ve şevkimizi çoğalt ve coştur Allah’ım... Göz bebeği yavrularımızı muhafaza eyle... Amel defterinin sağ tarafı açık olanlardan eyle yâ Rab... Âmin... Bihürmeti Seyyidil Mürselin... Esselatü vesselâm aleyke yâ Rasulallah... Âmin, Yâ Muîn ve yâ Erhamerrahimin… Âmin…

37. yılı bitirip 38. yıla girerken tekrar siz sevgili dostlarımızla beraber olmayı umuyor ve bekliyoruz. Dostluklarımızın gereğini yerine getirme zamanıdır diyoruz. 

Bizden hareket, Mevlâ’dan bereket…

Dergideki Yazılar