TR EN

Dil Seçin

Ara

Kırk Yıllık Dostumdu

Kırk Yıllık Dostumdu

40 yıldır tanırdım. Vefatına kadar hep aynıydı; inancında, idealinde ve hizmet metodunda hiçbir değişme olmamıştır. Daima, gönülden bağlandığı nurlu eserler istikametinde düşünmüş, konuşmuş ve yazmıştır. Asla yılmamış, sapmamış, ya|palamamış ve satılmamıştır. 

Hal ehli bir kardeşti. Çocukla çocuk, büyükle büyük olmayı bilirdi. Gurur ve enaniyet herhalde yakın yerine yaklaşamamıştı. 

Nazik, narin, naif bir insandı. HüIasa has Müslümandı. Dosttu. Gönül rahatlığıyla danışabilirdiniz. Şaşırtmazdı. Kendisi için doğru olanı size de tavsiye ederdi. Fakat en mühim sıfatı, ÖLÜMÜ SEVDİREN ADAM olmasıydı. 

Bunu yıllar önce kendisine söylediğim zaman, “Estağfirullah. Biliyorsunuz, biz aldığımızı satıyoruz.” demişti. 

Hiç evlenmedi diye bilinir. Oysa ki, bu bilgi doğru değildi. O, ilk günkü heyecanını hiç yitirmeden, sevdalandığı ZAFER dergisiyle nikahlıydı. Hiç sarsılmayan bu aşk, ancak vefatıyla sona erdi.

Ne ki, “ÖLÜM SON DEĞİL”di. Ve o da, bizim hiç beklemediğimiz ama kendisinin hep beklediği ahiret âlemine imanın en mühim müjdesi olarak erdi. Ve umarım ki, oradan bize, hâlâ dünya kaydında olanlara, acıyarak bakıyor ve “Bırakın yahu boş işleri” diyor.