TR EN

Dil Seçin

Ara

Endüstriyel Gelişmelerin Geleceği 2

Endüstriyel Gelişmelerin Geleceği 2

Geçmişte bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz ve bize imkânsız gibi görünen birçok olayın bugün gerçekleştiğine şahit oluyoruz. Ya gelecekte neler olabilir?

Geçmişte bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz ve bize imkânsız gibi görünen birçok olayın bugün gerçekleştiğine şahit oluyoruz. 

Geçen ayki yazımızda sözünü ettiğimiz endüstrinin geçirdiği devrim niteliğindeki aşamaları kısaca hatırlayalım: 18. yüzyılda buharlı makinelerin icadıyla başlayan I. endüstri devrimi, 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra elektrik enerjisinin fabrikalarda kullanılmaya başlamasıyla II. endüstri devrimi adını almış ve Avrupa’nın çok hızlı sanayileşmesini ve teknolojik anlamda ilerlemesini sağlamıştır. III. sanayi devrimi 1960’lı yıllarda üretimde bilgisayar teknolojilerinin kullanılmaya başlandığı ve üretimde tam otomasyona geçildiği döneme karşılık gelmektedir. 

Son dört-beş yıldır özellikle Almanya kökenli firmalarının dillendirdiği IV. sanayi devrimi, endüstriyel ortamdaki tüm makinelerin internet üzerinden birbirine bağlanmasıyla ortaya çıkan akıllı fabrikaların hâkim olacağı yeni üretim anlayışı olarak ifade edilmektedir.

Diğer bir ifadeyle akıllı telefonlar gibi, akıllı fabrikalar dönemi başlayacaktır. Makineler birbiri ile kablosuz haberleşecek, yapay zeka ile desteklenmiş robotlarda sınırlı da olsa öğrenme kabiliyeti olacak, birbirini tanıyacak, üretimde insanlardan daha fazla yer alacak; böylece çağa uygun bir yaklaşımla daha hızlı, esnek ve verimli üretim süreçleri geliştirilecektir.  Böylece fiziksel dünyanın sınırları siber dünya (akıllı elektronik sistemler) ile genişlemektedir. 

Bu kadar çok sayıda makine birbiri ile haberleşirken veriler bilgisayarla veya veri merkezlerinde tutulmak yerine servis sağlayıcı bilgisayarlar aracılığı ile geliştirilen bulut (cloud) teknolojisi ile internet üzerinde tutulacaklardır.

Peki, tüm bu gelişmelere tanıklık ederken gelecekte nasıl bir dünya bizi beklemekte? Beşinci endüstri devrimi diye bir kavram gündeme gelirse bu sürecin temel özellikleri ne olur? 

Bu konu ile ilgili olarak konunun içinde ve uzmanı olanlar (Kaynak 1), yeni enerji kaynaklarının öne çıkacağını, enerjinin kablosuz iletiminin mümkün olabileceğini öngörmektedirler. Bu gerçekleştirildiği zaman da cisimlerin moleküler boyutta ayrıştırılması ve istenen yerde tekrar bir araya getirilmesi, ya da hemen aklınıza gelen ifadesiyle ışınlama olayı, artık bir kehanetten öteye gidip imkân dairesinde konuşulmaya başlayacaktır.

Tam bu noktada hemen akla Bediüzzaman’ın 20. Söz’de anlattığı Kur’an’da geçen peygamber mucizeleri bahsi gelmektedir. Bu bahisler birer tarihî hikâye değil; belki de insanlığın bilim ve teknoloji vasıtasıyla katedeceği gelişmelerin uç noktalarını göstermesi açısından dikkate alınması gereken belgelerdir. 

Gerçekten yazının başında bahsettiğimiz Batı dünyasının maddi olarak ileri gitmesi ve dünyaya maddeten hâkim olmasında önemli bir etken olan sanayi devriminin temelinde ise, metallerin şekillendirilip makine haline getirilmeleri ve buhar kuvvetiyle tahrik edilmeleri yatmaktadır. İşte Davut aleyhisselam, demiri yumuşatıp şekil vererek belki de ilk sanayi ürünlerini gerçekleştirdi ve devrinin hâkim hükümdarı oldu. Hazreti Süleyman uzak mesafelerden nesnelerin hem görüntüsünü, hem seslerini hem de bizzat kendilerini bulunduğu mekâna getirerek bugün bilimin zaten ulaştığı ses ve görüntü naklini asırlar önce gerçekleştirdi, ve bu yazımızda endüstrinin hedef olarak gördüğü cisimlerin moleküler olarak ayrıştırılıp birleştirilmesi meselesini mucize şeklinde gösterdi.

Bu noktada bize düşen asli vazifemiz ve yaratılış gayemizi unutmadan tembelliği bırakıp Rabbimizin koyduğu ilmî kanunlardan istifade ile insanlığın hizmetine sunulacak yeniliklerin peşinde olmaktır. Bu noktada Rabbimizin Adl, Mukaddir ve Hakîm isimlerinin bize bakan yansımalarını anlayıp güzel eserler ortaya koymakla maddeten terakki mümkün olacaktır. 

Bugün yaşadığımız çağ itibariyle ilim ve fen hüküm sürmekte, insanlar ilmî değeri olmayan sözlere itibar etmemektedir. Bu noktada maneviyat dünyamızın hazinelerini, zenginliklerini tüm dünya insanlığına daha iyi sunmak ve tanıtmak maksadıyla bilimsel gelişmelerin seyircisi ya da takipçisi olmak yerine bizzat icra eden ve önderlik yapan bir anlayış ve düşünce dünyasına ihtiyacımız vardır.

 

Resim 1. Akıllı robotlarla üretim

Resim 2. Endüstride katedilen aşamaların kısa özeti

Resim 3. Birbirini tamir eden robotlar

 

Kaynak: 1. Endüstri Otomasyon dergisi, Aralık 2015 sayısı