TR EN

Dil Seçin

Ara

Yüze Yüze Kuyruğuna Gelmek / Deyim Öyküsü

Yüze Yüze Kuyruğuna Gelmek / Deyim Öyküsü

İki tilki avcısı ava çıkmışlar. Epey bir zaman dolaştıktan sonra bir tilki görüp peşine takılmışlar. Kaçan tilki bir tepenin yamacındaki ine girmiş.  Avcılar da tilkinin arkasından oyuğa girmişler ama daraldığı için daha fazla ilerleyemeyip, yanlarındaki otları yakmışlar. İçeri kaçan tilki ve arkasından da birkaç tilki bu tütsünün dumanından kaçıp dışarı fırlamışlar. Avcılar da bu tilkileri vurmuşlar.

İki avcı tilki peşinde koştururken zamanın nasıl geçtiğini de anlamamışlar elbette. Hava kararmaya başlayınca avcılardan biri, arkadaşını uyarıp, karanlık çökmeden dönmek istemiş. Diğeri ise, tilkileri anca yakaladıklarını söyleyip, işi bitirmeden dönmemekte ısrar etmiş;
“Yüzdük, yüzdük kuyruğuna geldik.” demiş, “Hele şu işi bitirelim, öyle gideriz.”

Fakat az sonra et kokusu alan kurtlar çevrelerini sarmış. Avcılar da tilkileri kurtlara bırakıp canlarını zor kurtarmışlar.

Arkadaşlarına o günü anlatırken de “yüze yüze kuyruğuna gelmiştik ama ah o hain kurtlar…” diye hayıflanmışlar. Bu deyim de, bir işin büyük bölümünün yapılıp sonuna yaklaşıldığını anlatmak için söylenir olmuş.

•••

Bu deyim “bir işin çoğunu yaparak, bitirecek duruma getirmek” mânâsında kullanılır.