TR EN

Dil Seçin

Ara

'Çocuk' / Risale Kelimeleri

'Çocuk' / Risale Kelimeleri

“Eğer bir yaşındaki bir çocuğun aklı bulunsa ve ondan sual edilse:

‘En leziz ve en tatlı haletin nedir?’ Bel[li]ki diyecek: ‘Aczimi, zaafımı anlayıp validemin tatlı tokadından korkarak yine validemin şefkatli sinesine sığındığım halettir.’”

 

Yedinci Söz’ün sürpriz cümlesi. Bir duyuşa çağırıyor muhatabını. Bilmeleri aşan içsel akışı başlatıyor. Tefsir işi değil bu çağrı. Âlimlikten ötesi. İnsan duygularının göğüne baktırıyor burada; çocukluğa. “Bir yaşındaki bir çocuğun aklı bulunsa…” ifadesini şöyle de anlayabiliriz: “Aklı başında her insanın içinde bir yaşında bir çocuk var…” Pişmanlıklar içinde kıvranan her insanın içinde akan bir cümle bu. Ömrün nehir yatağında sessizce çağıldayan berrak dere gibi. Pişmanlıklara sarılı ömrü siyah, simsiyah nokta diye bu cümlenin sonuna koymalı insan. Nokta! Hayatımıza vurmadıkça, anlayamayız çünkü bu cümleyi. Belki sadece alıntılarız ama alınmayız.

Said Nursi’nin ‘din adamı’ ‘İslam âlimi’ yahut ‘müfessir’ sıfatıyla yazdığı şey değil bu cümle. İç sesimizi duyan, utangaç sızılarımıza ses olmak üzere mürekkebini kalbinden damıtan sade bir insanın hayat notları. Bu cümleyi, bu ifadeyi izlediğinde, kalbine varıyor insan, vicdanına dokunuyor.

Âlim yapmaz bunu. Tefsir tekniğine gelmez bu ifade. Başka, bambaşka bir şey var burada. Adını koyalım ya da koymayalım; bu başkalığı anlamayı vicdanımızın borç hanesine kaydedelim.