Amerika’nın güneyinde büyük bir orman yangını çıkmıştı. Özel bir televizyon kanalının haber yönetmeni, bir kameramanın olay yerine yakın olduğunu duyunca onu hemen aradı ve yangını görüntüleme görevi verdi:
“Şimdi Cornfield kasabasındaki sivil hava alanına git. Yetkililerle görüştük. Seni bekleyen iki kişilik uçağa binip, yangın bölgesine uç” dedi.
Kameraman hemen hava alanına gitti. Gerçekten de iki kişilik bir Cesna tipi uçak, içinde pilotuyla uçuşa hazır bekliyordu. Kameraman soluk soluğa uçağa bindi ve selam verip pilota sordu:
“Beni bekliyorsunuz değil mi?”
Pilot, sağ elinin baş parmağını havaya kaldırarak cevap verdi:
“Evvet, hoş geldiniz... Ben hazırım, sizi bekliyordum...”
Kameraman, vakit kaybetmeden koltuğuna oturdu ve ardından uçak havalandı.
Havada bir süre ilerledikten sonra pilot sessizliği bozup bir soru sordu:
“Efendim; şimdi ne kadar yüksekliğe çıkmamı ve hangi rotayı izlememi istiyorsunuz?”
Soru karşısında şaşıran kameraman, bu konularda bilgisi olmadığını söyleyince, bir süre donup kalan pilot korku içinde sordu:
“Yoksa siz; uçuş öğretmeni değil misiniz!?”