Deprem
Bir Hatıra
Ara
Bir Hatıra
Senelerdir uğraşıp yaptırdıkları üç katlı ev bitmişti. Yeni evlerine taşınacaklardı ki olmadı; evlerine taşınamadan deprem oldu.
Taş taş üstünde bırakmayan deprem, onların evlerini de yerle bir etmişti…
Çocuklar o telaşe içinde babalarını bulamıyorlardı. Ortalarda yoktu. Etraf sakinleşince babalarını gördüler. Yıkılmış evlerinin karşısında oturmuş ağlıyordu…
Çocuklara düşen babalarını teselli etmekti.
Baba üzülme nasip böyleymiş… Bak hepimiz iyiyiz çok şükür… Çalışır çok daha iyisini yaparız; hamdolsun sağlığımız yerinde…
Ama hiçbir söz fayda etmiyordu…
Sonunda babaları konuştu:
“Çocuklarım ben çok pişmanım” dedi, “Zaten ev için de ağlamıyorum. Beni üzen, siz bisiklet istediniz ev yapacağız diye erteledim, spor ayakkabı istediniz erteledim, onu istediniz erteledim, bunu istediniz erteledim… Ben bu evi yapmak için sizin hayallerinizi yıktım ona ağlıyorum…”
Türkiye deprem haritasına baktığımızda, fay hatlarını gördüğümüzde depremi unutmadan gerekli tedbirleri almamız…
Bediüzzaman Hazretleri, bir risalesinde, “insanların ağzından çıkan ve küfrü işmam eden kelimeler…
Deprem ne zaman olacak? Yılı, ayı, günü belli mi, bilen var mı?…
Japonya örneği de gösteriyor ki, mesele depremle yaşamayı öğrenmek değil, bu dünyada…
1999 İzmit depreminden sonra, üstüne bir de İstanbul depremi ihtimali ve en…
Korona virüs nedeniyle yaşadığımız pandemi sürecinde bir bilim kurgu filminin içindeyiz sanki……