TR EN

Dil Seçin

Ara

Hücredeki Olağanüstü Temizleme Mekanizmaları

Hücredeki Olağanüstü Temizleme Mekanizmaları

2016 Nobel Tıp Ödülü

İlk kez 1950’li yıllarda bilim adamları hücrelerin içinde protein, karbonhidrat ve lipidlerin sindirilmesine yol açan enzimleri barındıran lizozom adlı organelleri keşfettiler.

1974 yılı Nobel Fizyoloji ve Tıp ödülü, lizozomları keşfinden dolayı Belçikalı bilim adamı Christian de Duve’ya verildi.

Daha sonraki araştırmalar lizozomların içerisinde çok daha büyük yapıların bulunduğunu gösterdi. 1970-80’li yıllarda proteinleri sindiren proteozomlar keşfedildi. Bu da 2004 yılı Nobel kimya ödülünün konusu idi.

Proteozomlar proteinleri küçük parçalara ayırabilirler. Ancak bütün bu mekanizmalar, çok daha büyük proteinlerin ve artık fonksiyonları kalmamış organellerin hücre içerisinde birikmeden nasıl temizlendiğini açıklamada yetersiz kalıyordu.

Japon bilim adamı Yoshinori Ohsumi, 1988 yılından itibaren maya hücrelerinde çalışmalar yaparak hücrelerdeki sindirme fonksiyonunu üstlenen, yani otofaji görevi gören yapıları araştırmaya başladı.

Otofaji olarak adlandıran ve hücrenin kendisini sindirmesi anlamına gelen mekanizmaları aydınlatmak için yapılan araştırmalar, otofajiden sorumlu bir dizi genin ortaya çıkarılmasına yol açtı. Bu genler otofajinin farklı mekanizmalarını kontrol ediyordu. Otofaji, hücrelerin içerisindeki görevi bitmiş hücre parçalarının sindirilip tekrar enerji kaynağı veya yeni yapı elemanları olarak kullanılması şeklinde kullanıma yol açar.

Bu dönüşüm mekanizmaları sayesinde hücre içindeki yapılar sürekli yenilenerek tazeliğini korurken, görevi bitmiş adeta çöp haline gelmiş maddelerin birikmesi ve böylece zarar vermeleri de engellenmiş olur. Özellikle açlık ve stres durumlarında hücre içi otofaji aktive olur ve bu sayede enerji sağlanmış olur.

Otofaji embriyolojik gelişim sırasında da önemli rol oynar. Yaşlanmanın etkilerini azaltmada da otofajinin kritik önemi vardır. Dolayısıyla bu önemli konunun aydınlatılması yönünde araştırmalar yapan Japon bilim adamı Dr. Oshumi’ye 2016 Nobel tıp ödülü layık görüldü.

Otofajinin bozulması ile Parkinson, şeker hastalığı gibi hastalıkların ortaya çıktığı düşünülmektedir. Enfeksiyonlara karşı da otofaji önemli koruyucu etkiye sahiptir. Kanser oluşumunda da bu mekanizmalardaki bozulmanın rol oynadığı yönünde bulgular mevcuttur. Dolayısıyla otofaji mekanizmaları üzerine direk etkisi olan ilaçlarla ilgili önemli araştırmalar devam etmektedir.

Oruçta olduğu gibi, aralıklı açlık durumlarında beyin fonksiyonlarının fazlalaştığı ve beynin öğrenme kabiliyetinin arttığı bilinmektedir. Otofaji ile ve özellikle otofajinin beyin için faydalı yönlerinin daha iyi anlaşılması ile, oruç gibi aralıklı açlık durumlarında oluşan bu olumlu değişikliklerde otofajinin önemli rolü olduğu düşünülmektedir.

2010 yılında yayınlanan bir bilimsel araştırma kısa süreli açlık durumlarında beyin ve sinir sistemi hücrelerinde otofajinin ciddi oranda arttığını gösterdi. Dolayısı ile oruç tutanların beyin hücrelerinde, hücre içi temizlik mekanizmalarının yani otofajinin aktive olarak beyin için çok faydalı sonuçlar ortaya çıktığı düşünülmektedir.

“Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz” diyerek çok özlü bir şekilde orucun sadece maneviyatımız değil, sağlığımız için de çok önemli olduğunda işaret eden Peygamber Efendimiz’in (asm) bu mucizevi ifadesinin arkasındaki fizyolojik mekanizmalar günümüzde yeni yeni açıklığa kavuşurken, bu vesileyle de Rabbimize hamd ediyoruz.

 

Kaynaklar:

1. https://www.sciencedaily.com/releases/2016/10/161003103237.htm

2. Short-term fasting induces profound neuronal autophagy. Autophagy. 2010 Aug 16; 6(6): 702–710. Mehrdad Alirezaei, Christopher C. Kemball, Claudia T. Flynn,1 Malcolm R. Wood, J. Lindsay Whitton, and William B. Kiosses.