TR EN

Dil Seçin

Ara

Yer Altında Turuncu Minare: Havuç

Yer Altında Turuncu Minare: Havuç

Bir bitkinin nasıl şifaya sebep olduğunu anlamak tarih boyunca insanoğlu için merak konusu olmuştur. İnsanlık, deneme yanılma yoluyla bitkileri değişik hastalıkları için kullanmış ve elde ettiği bu bilgileri nesilden nesile üzerine ilaveler ederek günümüze kadar taşımıştır.

Kadim topluluklar çevreleriyle bütünlük ve etkileşim halinde bir yaşam sürdüklerinden çevrelerindeki her şeye bir başka şeyin işareti, bağdaştırıcısı gözüyle bakmışlardır. Örneğin, bir bitki hangi organa benziyorsa o organa faydası olduğu düşünülmüş. İşte bu yazımızda da böyle bir bitki olan havuçtan söz edeceğiz.

 

Gözüm Gibi Havuç

Havucun göze benzerliğinden dolayı, gözler için faydalı olduğu söylenir. İlk bakışta “havucun neresi göze benziyor ki…” diye sorabilirsiniz. Cevabı çok merak  ediyorsanız; bir havucu enine yuvarlak dilimleyip içine bakın, o haliyle görüntüsünün göz bebeğine ne kadar da çok benzediğini fark edersiniz.

Havuç, kendine has o harika turuncu rengiyle yaratılır. Bu renk için de karatenoid denilen pigment (renk) maddesi kullanılmaktadır. Allah (cc.), karotenoid dediğimiz maddelerle, meyve ve sebzelere o harika renklerini verir. En önemli karotenoidler; beta-karoten, lutein, likopen ve zeoksantin’dir. Karotenoidler ayrıca, antioksidan özellikleriyle vücut için zararlı etkilere sahip olan serbest radikallere karşı koruma görevi de yaparlar. Bu özellikleri ile birçok kanser türünden ve enfeksiyon hastalıklardan korunmamız için önemli faydaları vardır.

Beta karoten aynı zamanda A vitamininin öncül maddesidir. Yani vücuttaki A vitamini beta-karoten’den sentezlenmektedir. Beta-karoten, vücudumuzda yaratılan mükemmel sistemle karaciğerde depolanır ve ihtiyaç duyulduğu zaman A vitaminine dönüştürülür.

Havuçta beta-karotenin yanında; B, C, D, E ve K vitaminleri, protein, potasyum, kalsiyum, fosfor, çinko, alüminyum, sodyum, manganez, demir, bakır ve başka birçok mineral de depolanmıştır.

 

Havuç Yemek Görme Yeteneğini Artırır Mı?

Havucun gözlere faydalı olduğu ve gece görüşünü artırdığı yönünde yaygın bir inanış vardır.

Havucun daha iyi görebileceğimizi sağladığına dair söylentiler II. Dünya savaşı yıllarına dayanır. İngiliz ordusu, o dönemin güçlü ordusu olan Almanların uçaklarını, geliştirdikleri teknoloji sayesinde hem gece hem de gündüz vurmayı başarabilmiştir. İngilizler sahip oldukları bu teknolojilerini düşmanlarından gizli tutmak amacıyla gazetelerde Hava Kuvvetlerinde görevli pilotların gece görüş yeteneklerinin havuç yemeleriyle ilişkili olduğuna dair uydurma bir haber yayımlattılar. İşte bu söylentinin kaynağı budur.

Oysa havuç, daha iyi görmemizi sağlamaz; ancak içeriğine konulmuş bazı maddelerle göz sağlığımızı korumamıza vesile olur.

Gerçekten de havucun içindeki beta-karoten (A vitamini) maddesinin gözün retina (sinir) tabakasında ışığı algılayan hücreler için gerekli olduğu bilimsel bir gerçektir. ‘Rod’ ve ‘kon’ ismi verilen bu ışık algılayıcılar (Şekil 1), ciddi A vitamini eksikliğinde fonksiyon görmez ve gece körlüğü ortaya çıkar. Yapılan bir araştırmada; karotenoidlerin, retina üzerinde pozitif etkiye sebep olup, gözün görme performansına olumlu yönde faydası olduğu ortaya konulmuştur.

Demek ki Allah (cc.) göz ve havucu boşuna benzer yaratmamış. Demek ki, göze benzeyen havuç kimin iradesi ve kudreti ile yaratılmış ise, gözü de o yaratmıştır. Şöyle de diyebiliriz: Yarattığı havuçla göze faydalar veren Âlemler Rabbi, havuçta yarattığı hikmetlerle de insanın imanına kuvvet vermektedir. 

 

Kaynaklar:

1. Wilkes, E. Doğanın Gizli Mesajları. Kuraldışı Yayınları: İstanbul, 2010.

2. Tanrıkulu, N. Doğanın işaret dili: İşaretten hayata. Buğday Elektronik Bülten, 2012.

3. Semerci, İ. Ö. Bilim ve Teknik, Ocak 2014.