TR EN

Dil Seçin

Ara

Elekle Su Taşıyan Aşık / Bir Hatıra

Elekle Su Taşıyan Aşık / Bir Hatıra

Büyüklerimden dinlediğim bir öykü vardı, onu paylaşayım.

Vakti zamanında, bir ağanın güzelliği dillere destan bir kızı varmış. Bu kıza aşık yiğit bir delikanlı, anasını gönderip onu istetmiş. Ağa “Olur.” demiş, “Ama şartım var, yarın oğlun gelsin şartları söyleyeyim.” diye de eklemiş.

Delikanlı bunu duyunca “Altından kalkamayacağım şart yoktur.” diyerek, “Bu iş olmuş.” cevabını vermiş annesine.

Ve sabahın erken saatinde dayanmış ağanın kapısına. Ağanın ise kızını vermeye niyeti olmadığından, ağır bir şart olarak, “Hoş geldin.” dedikten sonra, duvarda asılı eleği alıp vermiş delikanlıya.

“Al bu eleği, şu çeşmeden, su taşıya taşıya bu avludaki kazanı doldur, kazan dolunca, kızımı al git.”

Delikanlı işin vahametini anlamış ama, sevda bu, başlamış taşımaya. Fakat elek su tutar mı? Aylar, hatta yıllar geçmiş…  Arkadaşları dalga geçer olmuşlar, dostları caydırmak istemişler ama nafile. Onlara, “İbrahim Peygamber’e su taşıyan karıncanın” kıssasını hatırlatıp ve ilave etmiş, “Ben de biliyorum bu elekle bu kazan dolmaz, ağa da biliyordu bu iş olmaz. Ama Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin misali, ben de ömrümü bu elekle su taşıya taşıya sevdiğim uğruna bitirmek istiyorum.” demiş.