Banksy, 10 yıldır başta İngiltere olmak üzere farklı ülkelerde yaptığı çarpıcı duvar resimleriyle ünlenen sanatçıdır. Gerçek kimliği bilinmemektedir. 'Banksy' eserlerinde kullandığı imzasıdır. İngiltere'de başlayıp dünyanın pek çok ülkesinde boy gösteren bir sokak sanatçısı olan Banksy, aslında grafitiden çok, stencil yani 'şablon baskı' tekniği ile çalışan birisidir.
Sokak sanatı başlığı altında toplanan grafiti veya diğer eylemlerin sanat boyutu veya legal-illegal olma boyutu hala tartışılırken, Banksy kimliği de gizlenerek ünlü olmuş en önemli bir sanatçıdır.
Her ne kadar sokaklarda ve duvarlarda uygulanan çalışmalar belediyeler tarafından boyanıp temizlense de şehir kültürünün bir parçası olan grafiti, aslında Pop-art sanat akımı içerisinde yer alan avangard bir tarzdır.
Sokak sanatçıları, izinsiz ve illegal olarak duvarlara, kule, baca, trafo gibi kamusal yapılara kaçak olarak çalıştıklarından, gençler için adrenalin içeren heyecan verici bir eylemdir. Ayrıca gerilla sanatı deyimi ile mevcut düzene başkaldıran bir imajı da beraberinde taşır. Ancak bilhassa belediye görevlileri açısından, şehri kirleten vandalizm olarak da algılanmaktadır.
Banksy, kimliği ustaca gizlenen veya kimliği gizli bir karakter olma kavramı üzerinden prim yapan bir karaktere dönüşmüştür.
Çalışmaları daha çok savaş karşıtı, tüketim kültürünü eleştiren, çevreci ve hayvan hakları savunuculuğu gibi konular içerir. Popüler ve basit tüketim kültürüne karşı olma mesajları ile yola çıkan, ancak kendisi de sonunda bu kültürün bir parçası olma ironisiyle karşı karşıya kalan Banksy, sonunda müzayedeleri ve sanat piyasasını sıkı takip eden ‘pest kontrol’ adı verilen ekibiyle kazdığı kuyuya kendisi de düşmüştür.
Banksy’nin dünyada en çok ses getiren bir çalışması da dünyanın beli başlı bazı müzelerine gizlice yerleştirdiği tablo ve çalışmaları olmuştur. Kendisini gizli kamera ile çeken bir ekip ile müzelere bir ziyaretçi gibi giren Banksy, önceden arkasına yapıştırıcı bir düzenek hazırladığı tablo veya üç boyutlu çalışmalarını saniyeler içerisinde müzenin galerilerinden birinin duvarına, güvenlik görevlilerine farkettirmeden monte edip oradan uzaklaşır. Daha sonra internet ve sosyal medya üzerinden o müzede yer alan Banksy eserini ilk bulana ödül vereceği duyurusu ile müze, ziyaretçi akınının yanı sıra güvenlik görevlilerinin de hücumuna maruz kalmaktadır.
Banksy’nin, İngiltere gibi zengin ve gelişmiş olduğu iddia edilen ülkelerdeki çocuk işçi ve bilhassa göçmen çocukların dramına dikkat çeken “İngiliz bayrağı diken çocuk” resmi ciddi bir toplumsal özeleştiri olarak algılanmıştır.
Sanat camiasında ve piyasasında yer edinmek, hatta katma değer kazanmak gibi başarıları yanında, Banksy’nin en büyük başarılarından birisi, şüphesiz Filistin sorununa parmak basmak için Batı Şeria ve Beytüllahim’de yaptığı duvar resimleri olmuştur. Resimlerde devasa duvarlar üzerine, cennet gibi bir dünyaya açılan pencereler yaparak özgürlüğe gönderme yapmıştır. Bu resimleri yaparken hayati tehlike atlattığını da iddia eden Banksy’nin, bilhassa askerlerin üzerini arayan kız çocuğu resmi çok ses getirmiştir. Dünyanın en büyük açık hava hapishanesi olarak tanımladığı Filistin’de duvarlara güzel resimler yaptıktan sonra yaşlı bir amcayla şöyle bir diyalog yaşar:
Yaşlı amca: Duvarları boyayıp güzelleştirdin.
Banksy: Teşekkürler.
Yaşlı adam: Biz duvarın güzel olmasını istemiyoruz, biz bu duvardan nefret ediyoruz ve yıkılmasını istiyoruz, evine dön.
Banksy’nin en son yaptığı işlerden birisi de İngiltere’de okuduğu ilk okulun duvarına yaptığı resim olmuştur. Bir sabah okula gelen öğrenciler duvarda yanan bir tekerleği çember gibi çeviren bir Cin Ali resmi görürler. Yanında da şöyle bir not vardır. Çocuklar eğer bu resmi beğenmezseniz istediğiniz gibi boyayıp değiştirebilirsiniz.