Kunduzlar yuvalarını suyun içinde yaparlar. Bu yuvaların girişi de suyun içinde olduğu için tehlikeli düşmanlardan korunmuş olurlar.
Bir kunduz yaptığı şeyler, aklı ve şuuru olmayan bir hayvan için imkânsız denecek işler ve planlardır. Neden mi? Çünkü önce yuva ve baraj için doğru yer tespiti; ardından da barajda kullanılacak ağaçların sırasına göre belirlenmesi, hazırlanması ve yerlerine sabitlenmesi ve en son da yaprak ve çamurdan bir harçla malzemelerin yapıştırılıp yapının dağılmaktan korunması… İşte bütün bunları yapmak birkaç mühendislik alanında bilgi sahibi olmak gerektiği halde, bir hayvan bütün bu bilgiye sahipmiş gibi mükemmel işler yapar.
Kunduzlar kemirip kestikleri ağaç dallarıyla barajlar inşa ederler. Barajlarının yıkılmaması için yuvanın ana taşıyıcısı olarak büyük kazıklar kullanırlar. Fakat bunları yere çakamayacakları için taşlarla sabitlerler.
Yuvanın ana taşıyıcılarından sonra da önce kalın dalları, ardından daha incelerini üst üste yığarlar. Ayrıca barajdaki suyun önünü tamamen kapamak gibi bir hata yapmazlar ve suyun seviyesini ayarlamak için kanallar bırakırlar.
En son da kil ve ölü yapraklardan hazırladıkları bir harçla yığdıkları dalları birbirlerine yapıştırırlar.
Böylece barajları hem su geçirmez hale gelir, hem de suyun akıntısına karşı dayanıklılık kazanır.
Kunduzlar barajlarını, suyun önünü tam 45 derecelik bir açıyla kesecek şekilde inşa ederler. Bu çok önemli ve ilginçtir. Çünkü insanların yaptıkları tüm hidroelektrik santral barajları da 45 derecelik açıyla inşa edilir.
Ancak bu akılsız, bilinçsiz hayvanlar bu kadar beceri gerektiren işleri yapıyor zannetmeyin sakın. Onlar sadece birer sebep olarak karşımızdadırlar. Allah (cc), canlı, cansız bütün sebepleri kullanarak sanatını ve eserlerini bizlere böyle göstermektedir. Yeryüzünde su ile, rüzgâr ile sıcak ve soğuk ile harika şekiller verdiği gibi; canlıları da onlara verdiği yetenek ve ilhamlarla sevk eder, onların eliyle benzersiz eserler yaratır.