Bu anlatacağım hatırayı bizzat yaşayan bir dosttan dinledim.
İş adamı arkadaşını ziyarete gitmiş. Sohbet ederken konu piyasalardan açılmış. Arkadaşı biraz da şikayetvari anlatmaya başlamış:
“Arkadaş bu memleketin ilk deterjan firmasıyım, sonradan kurulan firmalar yürüdü gitti ben ise olduğum yerde sayıyorum, ne yapsam olmuyor, bu işe aklım sırrım ermedi, anlamadım gitti!..”
Bizimki arkadaşına sormuş: “Faize mi bulaştın? Haram mı yedin?..”
Arkadaşı bu sorulara “Sen beni bilirsin böyle bir şey olmaz.” demiş ama bizimki yinelemiş “Bir yerde bir problem vardır iyi düşün.” diye.
Arkadaşı başını ellerinin arasına alıp biraz düşündükten sonra çekinerek “buldum galiba.” demiş.
Meğer, fabrikasının yeri bir vakıf arazisi imiş. Oraları boşken yerleşmiş, kimse de bir şey dememiş o da kalmış orada…
Bizimki “Problem belli” demiş, “Bu vakıf arazisini hemen terk et; yoksa bir arpa boyu yol kat edemesin.”
Fakat arkadaşı onu dinlememiş. Kaç sene geçtiği halde, hâlâ olduğu yerde sayıyormuş.