TR EN

Dil Seçin

Ara

Uzatma; Tadını Kaçırma! / Bir Hatıra

Uzatma; Tadını Kaçırma! / Bir Hatıra

O güzelim, tadına doyum olmaz incirler Türkiye’nin her yerinde yetişmez. İncirin yetişmediği bir dağ köyünden, yaşlı bir amcadan dinlemiştim bu hatırasını.

Yaşlı amca bir işinden dolayı kazaya inmiş, işini halletmiş ve köye dönmek için minibüsün saatini beklerken manavda değişik bir meyve görmüş. Merak edip bir kilo almış. Tadı çok hoşuna gidince de hepsini afiyetle yemiş…

Gel zaman git zaman köylü amcamızın yine bir işi çıkmış. Tekrar kazaya inmiş, işini halledip köyün minibüsünü beklerken, o meyve aklına düşmüş; doğru manava gitmiş. Tezgâha bir göz atmış, fakat geçen sefer yediği o tatlı meyveyi görememiş. Manava “Geçen geldiğimde bir meyve yedim, çok da beğenmiştim, onu göremiyorum?” diye sormuş.

Manav, “Nasıl bir meyveydi?” deyince yaşlı amca tarif etmiş:

“Şöyle koyu lacivert mor arası, siyaha çalan bir rengi vardı. Ucu da birazcık uzundu. İçinde bir sürü ince ince çekirdeği vardı.”

Manav anlamış mı, yoksa muziplik için mi bilemem ama “Tamam” demiş ve bir kilo patlıcanı tartıp vermiş amcamızın eline…

Yaşlı amca bir kenara oturup, büyük bir iştahla birini almış, “böyle değildi sanki…” demiş içinden ama daha fazla dayanamayıp ısırmış… Ağzı, yüzü buruşmuş tabi… Bir ümitle diğerine el atmış… Ama hepsi acı çıkmış.

O sırada manav karşıdan seslenmiş: “Aradığın bu muydu amca?”

Yaşlı amca, bana anlatırken yüzündeki masum edayla, “Hayır evlat hayır,” demiş, “sen onu hem çok uzattın, hem de tadını kaçırdın.