TR EN

Dil Seçin

Ara

Bulutlar Bize Ne Anlatır?

Bulutlar Bize Ne Anlatır?

Bir sanatkâr çeşitli aletler kullanarak eserini şekillendirdiği gibi, Âlemlerin Rabbi de rüzgârla bulutları şekillendirir ve yeryüzü sergisinde seyrine doyum olmaz tablolar oluşturur. Aynı zamanda rahmet müjdecisi olan bulutların sadece şekilleri farklı değildir, ayrıca yükseklikleri de farklıdır. Mesela stratus bulutları yer seviyesinde bile olabilirler. Fakat sedef bulutlar, stratosferde, yani uzayın hemen kıyısında olabilirler.

Bu bulutlarla su dünyanın dört bir yanına dağıtılır ve yeryüzüne hayat verilir. Aynı zamanda bulutlarla hava değişikliklerini tahmin ederken, bulutların şekillerinden, hızlarından ve yönlerinden faydalanırız.

 

***

 

PİLEUS (460-13.700 m)

Latince “zirve” sözcüğünden adını alan bu küçük, düz bulutlar kümülonimbus ya da kümülüs bulutlarının üstünde görülür. Asıl buluttaki savrulmalarla oluşurlar ve genellikle şiddetli bir havanın geleceğini haber verirler.

Rum Suresi’nin 48. âyetinin meali şöyledir: “Allah, rüzgârları gönderendir. Onlar da bulutları harekete geçirir. Allah, onları dilediği gibi, (bazen) yayar ve (bazen) yoğunlaştırır. Nihayet yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Onu kullarından dilediklerine uğrattığı zaman bir de bakarsın sevinirler.”

 

KUTUP STRATOSFER BULUTU (15.000-25.000 m)

Bunlara sedef bulutlar da denilir. Stratosferde canlı renkleriyle ışıldarlar ve gökyüzünü seyrine doyulmaz renklerle kaplayıp, insanı, Allah’ın sanatına hayran bırakırlar.

 

KÜMÜLONİMBUS (460-13.700 m)

Bu yoğun, yüklü bulutlar dev gibi uzun örs kemiği şekilli kuleler oluşturur, yağmur ve genellikle gök gürültüsü habercisidirler.

Sanki Nur Suresi’nin 43 âyetinin meali bunu tasvir eder: “Görmez misin ki Allah, bulutları sevk eder. Sonra, onları kaynaştırıp üst üste yığar. Nihayet yağmurun, onların arasından yağdığını görürsün...”

 

ALTOKÜMÜLÜS (2000-7000 m)

Kümülüsün sona erdiği yükseklikte başlayan, küre biçimli topluluklar ya da sarmalarla belirginleşen bu orta düzey bulut öbekleri genellikle, “yakında güneş açacak” demektir.

 

ALTOSTRATUS (2000-7000 m)

Bu orta düzey, ince mavi ya da gri düzlemler, genellikle güneş ya da ayı belli belirsiz hale getirir ve yağmur bulutlarına dönebilir.

 

STRATOKÜMÜLÜS (460-2000 m)

Bu katman katman, altokümülüsten daha büyük bulut topakları genellikle tropiklerin altındaki ve kutuptaki okyanuslarda görülebilirler.

 

STRATUS (0-460 m)

Stratus “katman” anlamına gelir. Bu sisli gri katmanlar genellikle o kadar alçakta olur ki, yağmurun içinde yürürken bulursunuz kendinizi. İşte o an şu âyet mealini hatırlamanın tam zamanıdır:

“Taneler, bitkiler, sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye yağmur yüklü yoğun bulutlardan şarıl şarıl yağmur yağdırdık.” (Nebe’ Suresi, 14-16)

 

SiRROSTRATUS (5000-13.700 m)

İsmin çağrıştırdığı katman katman kıvrımdan çok bir yaprağa benzeyen, yüksek, süt gibi sirrostratus hatları genellikle yaklaşan yağmuru haber vererek, âdeta şu âyet mealini dillendirir:

“O, rüzgârları rahmetinin önünde müjde olarak gönderendir. Nihayet rüzgârlar ağır bulutları yüklendiği vakit, onları ölü bir belde(yi diriltmek) için sevk ederiz de oraya suyu indiririz. Derken onunla türlü türlü meyveleri çıkarırız. İşte ölüleri de öyle çıkaracağız. Ola ki ibretle düşünürsünüz.” (A’raf Suresi, 57)

 

STRATOKÜMÜLÜS UNDULATUS (460-2000 m)

Undulatus rüzgârın dalgalı, değişmez bir şekle soktuğu bulutlara verilen isimdir. Bunlar arasında sirrokümülüs, sirrostratus, altokümülüs, stratus ve stratokümülüs bulutları yer alır. Fâtır Suresi’nin 9. âyetinin meali, bulutların sevkindeki büyük hikmeti şöyle bildirir:

“Allah, rüzgârları gönderendir. Onlar da bulutları hareket ettirir. Biz de bulutları ölü bir toprağa sürer ve onunla ölümünden sonra yeryüzünü diriltiriz. İşte ölümden sonra diriliş de böyledir.”

 

KÜMÜLÜS (460-2000 m)

Kümülüs “yığın” anlamına gelir, bu da yığın yığın kabarık bulutların adını hatırlarnayı kolaylaştırır. Gri zeminlerle parlak beyaz olan bu bulutlar, güneşli havalarda görülür ve bulutların başka bir rahmet boyutunu gösterir:

“…bulutu üstünüze gölge yaptık.” (Bakara Suresi, 57)

 

OROGRAFLAR (0-10.000 m)

İsmi Yunanca “dağ” sözcüğünden türetilen ve yamaç bulutları da denen bu bulutlar, bir hava kütlesi bir dağın önünde yükseldiğinde ortaya çıkar, dağın rüzgârlı yanına yağmur yağdırılır. Havayı dağlara sevkederek içeceğimiz suyu gönderen Rabbimize şükürler olsun:

“İçtiğiniz suya ne dersiniz?! Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? Dileseydik onu acı bir su yapardık. O halde şükretseydiniz ya!..” (Vakı’a Suresi, 68-70)

 

SIRROKÜMÜLÜS (5000-13.700 m)

Bu topak topak yüksek bulutlar, aynı zamanda “uskumru gök” olarak da bilinirler ve dengesiz bir havanın habercisi olarak genellikle kısa ömürlüdürler.

“O, korku ve ümit vermek için size şimşeği gösterendir, yağmur yüklü bulutları meydana getirendir.” (Ra’d Suresi, 12)

 

SIRRUS (5000-13.700 m)

Sirrus “kıvrım” demektir ve bu narin kıvrımlı bulut tutamları, atmosferin yükseklerinde buz kristallerinden oluşurlar ve genellikle yakındaki bir yağışlı havanın habercisidirler.

“…rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.” (Bakara Suresi, 164)

 

NIMBOSTRATUS (900-3000 m)

Nimbus “yağmur” anlamına gelir ve bu gri katmanlı yağmur bulutlarından oluşan kütle, alttaki âyet mealinde bildirildiği gibi ‘emre amade’ olarak tetiktedir:  

“Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle, denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.” (Bakara Suresi, 164)