Örümceklerin avlarını yakalamak için elektriği kullandığını biliyor muydunuz?
Örümcek ağlarını kaplayan elektrostatik özelliklere sahip bir yapışkan bir sıvı mevcuttur. Genellikle negatif elektrik ile yüklü ağ, pozitif yüklü polenleri ve uçan böcek ve sineklerdeki bazı maddeleri kendine çeker. Naturwissenschaften adlı dergide yayınlanan bilimsel bir makalede havadaki parçacıkların bu ağlara doğru nasıl hareket ettiği incelendi. Bu araştırmaya göre hem çok küçük parçacıklar bu şekilde havadan toplanmakta, hem de ağ sineklere doğru hareket ederek onların yakalanmasını kolaylaştırmaktadır.
Örümcek ağlarının etkin bir şekilde havadaki zararlı parçacıkları da toplayabilme özelliğinin anlaşılması bazı araştırmacıları hava temizliğinde bu ağların çok etkili olabileceği fikrine yöneltmiştir. Bazı böcek zehirleri gibi çevreye zararlı maddeler de bu ağlarda filtrelenir. Ayrıca ağların şekline bakarak bile havada bulunması muhtemel bazı zararlı maddelerin varlığı anlaşılabilir. Çünkü örümceklerin çoğu ağlarını yiyerek yeniden değerlendirirler. Dolayısı ile eğer zararlı bazı maddeler ağlarında varsa bundan etkilenir ve bu da yeni ürettikleri ağların şeklini etkileyebilir. Örneğin LSD maddesi alan örümcekler düzgün sayılabilecek şekilli ağ örerken, kafein verilen örümcekler düzensiz ağ örerler. Dolayısı ile havada zehirli maddelerin varlığını anlamak için örümcek ağlarını incelemek epey bir bilgi verebilir.
Örümcekler, arılar ve değişik böceklerde elektrostatik hassasiyeti olan antenler vardır. Bu sayede örneğin arılar çiçeklerin ve diğer arıların elektrik alanını algılayabilir.
Kur’an’da Ankebut Suresi’nde geçen ‘ankebut’ kelimesi, Arapça dişi örümcek için kullanılan bir kelimedir. Bu ayet, örümcek ağının ‘ankebut’ yani ‘dişi örümcek’ tarafından yapıldığını belirtmektedir. Bu da Kur’an mucizelerindendir. Çünkü örümcek ağlarının genellikle dişi örümcekler tarafından yapıldığı çok yakın zamana kadar bilinmiyordu. Erkek örümcekler sadece hayatlarının erken döneminde kısa bir süre ağ yapabilir sonra ağ yapmazlar. Çok enerjiye ihtiyacı olan dişi örümceklerin çok daha fazla av yakalamaları gerekir ve daha fazla ağ örme ihtiyaçları da buradan kaynaklanır.
Örümceklerin yapışkan olan ağlarına kendileri yakalanmaz. Ağın yapısını oluşturan 2 farklı ipek maddesi vardır ve ağ yapışkan olan ve yapışkan olmayan ipliklerden oluşur. Örümcek yapışkan olmayan ipliğin üzerinden yürüyerek ağa takılmadan yürüyebilir.
Ayrıca örümcek ağları aynı kalınlıktaki çelikten 5 kat daha sağlam ve son derece de elastiktir.
Bilim adamları oldukça esnek ve sağlam yapısı olan bu ağı üretebilmek için örümcekteki ipek üretiminden sorumlu geni izole etmişler. Bu gen bakteri, tütün bitkisi ve keçi gibi canlılara nakledilmiş. Ancak bu canlılardan yeterli miktarda ipek üretimi sağlanamamıştır. Araştırmacılar Bombyx mori isimli ipek böceğine örümcek ipeği geni nakledince endüstriyel miktarda üretim yapmak için bir umut ışığı doğmuştur. Bu yeni ipeğin kurşun geçirmez yelek ve dayanıklı tıbbi malzeme yapımı gibi değişik alanlarda kullanım potansiyeli vardır.
Bu günkü teknoloji ile son derecede esnek ve bir o kadar da sağlam örümcek ipeğini kimyasal olarak üretemiyoruz. Çoğu zaman evlerde istenmeyen, hor görülen bu minik böcekte, Âlemler Rabbi o kadar sürpriz bilgiler gizlemiş ki, bunlardan öğreneceğimiz çok şeyler var gibi görülüyor.