Sokakta Yankılanan Şiir
Bir Hatıra
Ara
Bir Hatıra
Edebiyat hocamız Rahmetli Mustafa Ateş Bey’in enterasan ders anlatma teknikleri vardı. İşte bunlardan birisi:
Sanırım lise 2. sınıftayız. O gün Hocamız, her zamanki gibi ateşin bir ifadeyle derse giriş yaptı…
“Bir Pazar günü Beyoğlu’nun arka sokaklarında bir terzi dükkânındayım. Tatil günü olmasından heryer sakin… Birden bir sesle irkildim. Hemen yanımızdaki sokaktan yokuş aşağı inen bir genç, sessizliği adeta yararcasına bir şiir okuyordu:
“Dest-bûsı ârzûsuyla eğer ölürsem dostlar,
Kûze eylen toprağım sunun onunla yâra su.”
Hemen dışarıya çıktım ve o gencin peşinden bende var gücümle, “seni yetiştiren hocaya helal olsun!..” diye seslendim.
Evet çocuklar bugün o gencin okuduğu şiirin de içinde bulunduğu Fuzulî’nin “Su Kasidesi”ni işleyeceğiz. Biliyorsunuz Fuzulî Su Kasidesi’nde Hz. Peygamber’e (asm) olan hasret ve muhabbetini dile getirir. İşte o gencin söylediği bu beyitlerin kısacık manası:
“Ben vefat ettiğim zaman toprağa karışan bedenimden bir testi yapın ve içine su koyun. Mahşer günü herkesin hararetten susadığı o an benim bedenimi temsil eden ve içinde su bulunan testiyi yâra yani O Sevgiliye (asm) takdim edin, sunun. Tâ ki o Sevgili (asm) suyu içmek için o testiyi mübarek dudaklarına götürdüğünde, benim dünyadaki biricik emelim onun elini öpme hasretim de giderilmiş olacaktır.”
İşte böyle inceliklerle dolu bir ruha sahipti rahmetli hocamız…
Ruhuna binler rahmet duasıyla…
Şiir
Nefes alıp vermede iki rahmet vardır Havayı içine çekmek ve sonra bırakmak…
Penceremin müsaade ettiği kadar bir akasya ağacını seyrediyorum oturduğum yerden. Baştan ayağa…
Ah o kadrini bilmediğim günler, Koklamadan attığım gül demeti, Suyunu sebil ettiğim…
Dünya seninle mağrur / Dünya sana minnettar İnsanlık denen cevher / Seninle…
Lüzumsuz şeyleri sakın alma yanına! Yükünü senden başkası asla taşımaz ‘Ayrılık’ bu,…