TR EN

Dil Seçin

Ara

Bir Sevdadır Zafer / Röportaj

Bir Sevdadır Zafer / Röportaj

Hayrunnisa Yurç Hanım ile sevdasını konuştuk.

Uzun yıllardır dergimizin temsilciliğini yapan Hayrunnisa Hanım görüştükçe yeni yeni hatıralarını bizlerle paylaşır. Bizim için büyük bir şevk unsuru olan o güzel hatıraları bir de sizlerle paylaşsın istedik. Ablamızla bu sefer de sizin için ’Zafer sevdası’nı konuştuk.

 

Zafer dergisi bir sevdadır, diyenlerdensiniz. Zafer dergisi’ne bu sevdanız nasıl başladı? Zafer dergisini ilk defa nasıl tanıdınız?

Zafer dergisi uzun yıllar severek okuduğum bir dergiydi, bir gün benim için bir sevda olabileceği aklıma gelmezdi. İki akrabam sürekli alıyordu ve onlara gittiğimde ilk işim Zafer’i sormak oluyordu...

Bir gün arkadaşlarımla neler yapabiliriz de gençlere ulaşabiliriz diye düşünürken, “bir kültür merkezi olmalı” dedik, “gençler yeni kitapları okumalı, çay içmeli, yazarlar gelip onlarla sohbet etmeli…”

Bu düşüncemi kısa bir zaman sonra başka bir arkadaşıma söylediğimde kalın bir bileziğini verdi, bu ilk adımdı… Araştırdık; fakat çok büyük bir fon gerekiyordu ve bizi aşıyordu, yapamayacaktık… Bileziğini veren arkadaşım, “Bu parayı ilim yolunda kullan, zaten niyetim oydu.” deyince hemen Zafer dergisini aradım, durumu anlattım, paramızın çok üzerinde meblağ tutacak koli koli Zafer’ler geldi, bunları uygun ortamlarda gençlere dağıtmaya başladım...

 

Dergiyi dağıtırken mi temsilci olmaya karar verdiniz?

Yok hayır. Öyle olmadı.

Bir gün arkadaşım aradı, taşınıyordu ve yardıma ihtiyacı vardı, koşarak gittim. Daha sonra eşiyle konuşmuşlar ve bana Zafer dergileri hediye etmeye karar vermişler. Elli adet kadar Zafer dergisi evimize geldi, hepsi bizimdi, kızlarımla birlikte yere döktük, susuz kalmış ve bir sürprizle suya kavuşmuş gibiydik… Birini alıyor, diğerine bakıyor, elimizden bırakamıyorduk. Arkadaşıma teşekkür ettim ve aynen şöyle söyledim:

“Bize bu kadar altın verseydiniz huzurumuz bozulurdu, ama Zafer dergileri çok makbule geçti, içindeki harfler adedince Allah razı olsun.”

...

Çok geçmedi arkadaşımın eşi bana Zafer dergisinin Kütahya temsilcisi olmayı teklif etti. Nasıl olmazdım!.. Meğer o da öğrencilik yıllarında bu hizmeti yapmış. Allah razı olsun bana yol gösterdi. Zafer’in Kütahya’da eski abonelerinin listesi geldi, ben bu kadar kişiyi abone yapabilir miydim?..

Allah’ın yardımıyla kolları sıvadım. Bu çok güzel bir işti, ne iyi olmuştu. Biz sana yardım ederiz, diyenler; biz imanımızı Zafer dergisi sayesinde muhafaza ettik; parasını biz verelim öğrenci yurtlarına gitsin diyenler; telefonla ulaştığım eski abonelerden vefat edenler ve ailelerinin onun hayrına yazsın abone olalım demeleri… beni duygulandırıyordu.

 

Dergiye abone yaparken fedakârca gayretlerinizi biliyoruz. Yıllardır pekçok insanla görüştünüz, konuştunuz. Peki bunlar arasında unutamadığınız hatıralarınızdan birkaç tane de olsa bize anlatır mısınız?

Elbette çok var… Mesela bir kış sabahında hiç unutmam, kar yağıyordu, saat sekizi on geçiyorken, eski bir abone için bir lisedeydim, eski abone alamayacağını söyledi. Fakat o zamana kadar tanımadığım genç bir öğretmen, “Siz bu havada buraya geleceksiniz de sizi boş mu göndereceğiz, ben abone olurum.” dedi, on yedi yıl oldu, o da Zafer’i hiç bırakmadı…

Bir gün bana şöyle söyledi:

“Ben Zafer’i o kadar çok beğeniyorum ki, bütün öğrenciler görsün istiyorum ve bazı bölümlerini kesip okul panosuna asıyorum, belki de kestiğim için bana kızacaksınız.” dedi. Ben de böyle güzel bir şey için elbette kızamayacağımı ve kendisini çok takdir ettiğimi söyledim.

...

Yine bir gün ev hanımlarının gününe gitmiştim. Yanımda birkaç tane Zafer götürdüm. Orada gösterdim. Bir bayan çok beğendi ve hemen abone oldu. Yıllarca aldı hâlâ alıyor. Bir defasında da bana dedi ki: “Oğlumun okuduğu lisede tuvaletlere uyuşturucu koyuyorlarmış, oğlum da Zafer dergisini uygun yerlere koyuyor.” Dahası; oğlunun üniversiteyi kazandığı yıllarda maddi sıkıntıya düşmüşler ve kışlık ayakkabı alacağı parayla Zafer’e abone olmuş. Bunu bana gurur duyarak söyledi… Zafer’i okumaktan çok mutluydu, hâlâ da okuyor…

...

Yine temsilci olduğum ilk yıllarda, oğlumun okulunda ilkokul arkadaşımla karşılaştım, aslında çeşitli yerlerde karşılaşıyorduk ama erkek olduğu için konuşmamıştık. Okulda uygun bir ortam oldu ve kendisine Zafer aboneliğini teklif ettim. Hatırım için kabul etti. Bir kızı da liseye gidiyormuş ve Zafer dergilerini okumaya başlamış. Ve birgün babasına: “Baba bu dergiler ne kadar güzel böyle, hiç bırakmayalım, ama kim gönderiyor?..” deyince, babası durumu anlatmış. Annesini alıp evimize kadar benimle tanışmaya ve teşekkür etmeye geldi. Şimdi o kız eczacı oldu; eczanesini açar açmaz, bana şöyle dedi: “Hayrunnisa teyze, artık hiç sorma. Ben ömür boyu Zafer’in abonesiyim…” Şimdi yılda birkaç abone yapıyor.

...

Geçenlerde program yaptığım radyoda, başka bir program yapan bir doçent var. Zafer dergisini verdiğimde: “Oooo hiç tanımaz mıyım? Neredeyse yaşımız kadar hizmeti var, Allah emeği geçenlerden razı olsun.” demişti.

Yine bir kardeşimizin söylediği sözler beni çok etkilemiştir, şöyle demişti:

“Zafer’in ihlasla çıktığını, okurken hissediyorum ve okuduktan sonra uzak kalmak istemiyorum…”

Daha hangisini anlatayım...

 

Bahsetmiştiniz ya, artık Zafer dergisiyle özdeşleştik diye. Bunu niçin dediniz?

Geçenlerde bir düğündeydim, çoktan beri görmediğim arkadaşlarım, eski abonelerimiz, beni görünce hemen Zafer’i sordular ve: “Devam ediyor musun yine?” dediler. Onlara: “Elbette,” dedim, “iman hizmeti hiç bırakılır mı?.. Rabbim güç ve ömür verdiği müddetçe devam edeceğim inşaallah.”

Bir de ben umredeyken, bir arkadaşım, benim dönüp dönmediğimi öğrenmek için Zafer’i aramış. Yani benim ikinci adresim Zafer dergisi…

 

Ne kadar çok güzel anılarınız olduğunu biliyor ve her zaman zevkle dinliyoruz. Fakat bu hoş sohbeti de bitirmemiz gerekiyor. Son cümle olarak ne söylemek istersiniz?

Her ay evime Zafer’ler geliyor; elhamdülillah Allah’ın bir lütfudur ve istihdam eden O’dur. Lâyık etsin, enaniyet vermesin, nasip etmese ve izin vermese hiçbir şey mümkün değil elbette. Gayret bizden, muvaffakiyet Rabbimizden… Rabbim bu iman hizmetinde gayret gösteren, dualarıyla destek olan ve yardım eden bütün kardeşlerimize de mahşer gününde yardım etsin. Hepimizi ne dünya çöllerinde, ne de ahirette mahcup olmaktan korusun.

 

Çok teşekkür ediyoruz.

Asıl ben teşekkür ediyorum.