Bir adamcağız dışarıdan gelen gürültüden perişandı. Çünkü evinin bir yanında demirci dükkânı vardı, öteki yanında marangoz. İki taraflı gürültüden mahvolan adam, bir gün demirci ile marangozu çağırdı:
“Eğer bulunduğunuz yerden çıkarsanız, her birinize bir kese altın veririm.” dedi.
Demirci de, marangoz da sevinerek razı oldular buna... Ve hemen ertesi gün taşınacaklarına söz verdiler. Gerçekten ertesi sabah her ikisi de taşınma hazırlığı yapıyorlardı.
O gün öylece akşam oldu. Adamcağız da artık mutlu ve sessiz günlerin başlayacağı umuduyla rahat rahat uyudu.
Fakat sabah erkenden eski gürültünün yine başladığını duyan adam, bunun bir kâbus olmadığını anlayınca, heyecanla dışarı fırladı. Bir de ne görsün:
Demirci de marangoz da sözlerini tutmuşlar ve dükkanlarını değiştirmişlerdi. Fakat demirci marangozun dükkânına, marangoz da demircinin dükkânına taşınmıştı…
***
İnsan yaşadığı hayatta pekçok zorluk ve olumsuzluklarla karşılaşır. Bu zorlukların üstesinden gele gele sadefinin içinde tecrübe incisini büyütür. Her problem karşısında Allah’ın verdiği akıl ve yeteneklerle çözüm ürettikçe, hem tecrübesi artar, hem de gelecekte aynı problemleri yaşamaktan kurtulur.
Bir de sorunlara bulunan yarım yamalak çözümler vardır. Aslında bunlar işi halletmiş gibi görünse de, problem iğnesinin karşısında bir balon gibi patlayıverirler. Bunun için de yarım işlerden de, yarım çözümlerden de medet ummamalı, her işimizi tam yapmalı. Zaten “Allah (cc) da muhsinleri (işini tam ve mükemmel yapanları) sever.”
Yani kısaca; yarım çözüm, çözüm olmaz.