Basit Mesele
Kıssadan Hisse
Ara
Kıssadan Hisse
İmam Malik (hicri: 93-179) din konusunda oldukça titizdi. Her şeyden önce varsayımlar üzerinde konuşmayı kabul etmezdi. Sadece olmuş meselelere cevap verirdi. “Olsa, yapsa…” ile başlayan cümleler onun sohbetinde konuşulmazdı.
“Haramdır, helaldir” sözlerini de kullanmamaya çalışırdı. Fetva vermenin Allah-u Teâlâ adına konuşmak olduğunu vurgular ve yanlış yapmaktan çekinirdi. Bu nedenle sık sık:
“Bilmiyorum! (Lâedrî)” dediği görülürdü.
Kendisine sorulan bir soruya yine “bilmiyorum” cevabını verdiğinde soru sahibi basit bir meseleyi neden bilmediğini merak ettiğini belirtince, İmam Malik ciddileşti ve ona şu cevabı verdi:
“Basit mesele!.. İlmin basiti olur mu? Kıyamet günü sorulacağımız hiçbir şey basit değildir!”
(Nurettin Yıldız, işi vaktinden çok olanlar)
Bir şeyin basit ve küçük olması onun mükemmel olmadığı anlamına gelmez.
Önce Uhuvvet Risalesi’nden bir alıntı: “Mümin kardeşinden sana gelen bir fenalığı, bütün…
Bir söz vardır; “Gerçeği anlamanın önündeki engeller, gerçek kılığına girmiş yalanlardır” der.…
Çoğu zaman kasıtlı olarak bazen de merak saikasıyla şöyle bir soru gündeme…
Olayların, zahiri (dış) görüntüsünden ziyade, batıni (iç) sebeplerini anlayabilmek ve bunların diğer…
“Gökleri ve yeri yaratması ve dillerinizin ve renklerinizin farklı olması Allah'ın delillerindendir.…