Tilkinin Hesabı
İbret Öyküsü
Tilki, günün birinde, bir kuyuya tepe üstü düşmüş. Uğraşıp didinmiş, hoplayıp zıplamış, fakat bir türlü kuyudan dışarı çıkamamış. Çaresizlik içinde kendi kendine konuşmaya başlamış.
Tam bu sırada, oradan geçmekte olan bir keçi, kuyudan gelen sesleri duymuş.
Kuyunun başına gelip eğilince, kuyudaki tilkiyi görmüş ve hayretle sormuş:
“Orada ne yapıyorsun, tilki kardeş?”
Tilki, yukarıda keçiyi görünce, heyecanla cevap vermiş:
“Hiç duymadın mı? Büyük bir kuraklık başlayacakmış. Ben de, kuyuya gireyim de, doya doya su içeyim dedim. İstersen sen de gel, benim gibi doya doya su iç. Üstelik su o kadar tatlı ki…”
diyerek ballandıra ballandıra anlatmış suyu.
Keçi, tilkinin söylediklerine inanmış. Doya doya su içebilmek için, kuyunun içine atlayıvermiş.
Keçinin ayakları kuyunun dibine değer değmez, kurnaz tilki, keçinin sırtına sıçrayıp boynuzlarına bastığı gibi kuyudan dışarı çıkmış.
Ne olduğunu anlamaya çalışan keçiye, tilki yukarıdan seslenmiş:
“Sana iyi günler dilerim, sevgili keçi kardeş. Sakın bir daha, herkesin sözüne hemen inanma. Nasıl çıkacağını hesap etmeden böyle işlere dalma…” demiş ve oradan uzaklaşmış.