TR EN

Dil Seçin

Ara

Satır Arkası

Satır Arkası

 

Dilerim herkes bir gün zengin ve ünlü olur ve hayalini kurduğu herşeye kavuşur; böylece aranılan esas cevabın bu olmadığını anlar.

         - Jim Carrey, hayatın gerçek anlamını bulma yolunda bir çıkmaz sokağa işaret etmiş. Necip Fazıl da aynı gerçeği şöyle dile getirmişti: ‘’Durun                        kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak/Haykırsam kollarımı makas gibi açarak.’’

 

***

 

EZAN SESİNE HAYRAN KALDI

Bas gitarist Michael Flea Balzary:

‘’İstanbul’da olağanüstü müzikle tanıştım.’’

Dünyaca ünlü rock grubu Red Hot Chili Peppers’ın bas gitaristi Michael Flea Balzary, ezan sesine hayran kaldığını söyledi.

Rock müziğin öncü gruplarından Red Hot Chili Peppers (RHCP) Santralistanbul’daki performansları ile dinleyicileri hayran bıraktı. RHCP, 60 farklı şehri kapsayan turnenin Türkiye ayağında, 42 bin kişiye seslendi. RHCP sahnede klasikleşmiş hitlerinin yanı sıra yeni albümlerine de yer verdi.

Grubun gitaristi Josh Klinghoffer’ın Türk bayraklı tişörtle sahneye çıkması dinleyenlerden alkış aldı. Bas gitarist Michael Flea Balzary, Türk müzikseverlerin her gün ezan sesini duyduğu için çok şanslı olduğunu belirterek, ‘’İstanbul’da olağanüstü bir müzikle, ezan sesiyle tanıştım. Sizler her gün bu müziği dinleyebildiğiniz için şanslısınız.’’ dedi.

 

***

 

Dünyanın en utanılacak işi, bir şeyin nasıl yapılacağını bilirken, başka birinin nasıl yapamadığını ses çıkarmadan seyretmektir.

         - T. H. White

 

***

 

Şahit bütün ömrüme bu şehir, bütün yurdum

Ben de o mektepte okurdum

Küçük mektepli!

Bugün gibi hatırımda

İlk gün, ilk ders, ilk hece.

Şiirler yazmak için öğrendiğim güzel Türkçe.

Yeni kitaplarım, siyah göğüslüğüm,

Sevinçle dolup taşardı gönlüm.

Beri yanda günler akar giderdi.

Benim de bir anne üstüme titrer

Bir baba benimle iftihar ederdi.

         - Ziya Osman Saba

 

***

 

AHMET TAŞGETİREN’İN SORULARI

‘’Müslümanlık henüz kendi rönesansını ve reformunu yaşamadı.’’

‘’O yüzden Müslümanlar tahammülsüz, kolay cinayet işliyor, kızgınlığını hemen birilerini öldürerek gösterme, palayla kafa kesme, intikam alma gibi işler yapıyorlar...’’

Oysa Hristiyanlar...

Onlar reformlarını, rönesanslarını yaptılar.

Tahammülsüz değiller, kolay cinayet işlemiyorlar, kızgınlıklarını hemen birilerini öldürerek göstermiyorlar, palayla kafa kesmiyor, intikam alma gibi işler yapmıyorlar...

...

İlk iki paragraf birebir, sonrası benim çıkarımım.

Mesela Hiroşima nedir acaba, ya Nagazaki?

Ya Irak işgalinden sonra ölen 1 milyon insan?

Ya Vietnam? Ya Bosna’da kadın, çocuk demeden 250 bin insanın katli? Ya Hristiyan dünyasının birbirini boğazladığı Birinci, İkinci Dünya Savaşları?

Palayla kafa kesme değil kuşkusuz, napalm var ne de olsa Hristiyan uygarlığının gelişme sembolü olarak... Atom ne güne duruyor? At bir bomba, 15 saniyede 150 bin insan buharlaşsın... Tereyağından kıl çeker gibi...

Hristiyan dünyası çok tahammüllü canım. Hiç kolay cinayet işlemiyor. Palayla kafa kesmiyor, intikam almıyor!

         - Ahmet Taşgetiren. Bir grup protestocunun-ki provakatör de olabilirler-yaptıkları ve hiç tasvip edilmeyen o görüntülerin, bütün Müslümanlara mal                      edilmesi büyük bir haksızlık. Hristiyanların dinlerine sarıldıkları için değil, dinlerini bıraktıkları için ilerlediklerinin farkında değiller.

           Öte yandan İslamiyet’i ve İslam tarihini biraz bilen, Müslümanların İslamiyet’ten ellerini gevşettikleri için gerilediklerini de bilir. Müslümanların                        halihazırdaki durumlarında ise; Batı’nın binbir türlü entrikalarının ve Batı uşağı diktatörlerin payını hesaba katmak, insaflı bir değerlendirme için şarttır            herhalde.

           Burada her iki medeniyeti ve insanlarını yeterince tanımama gibi bir problem görünüyor. Yoksa bir insan nasıl o haksız satırları yazabilir. Acaba, o bir            grup protestocuya yaptıkları şeyleri dinleri mi emretti?

 

***

 

Hayatta daima gerçekleri savun!

Takdir eden olmasa bile, vicdanına hesap vermekten kurtulursun.

         - ERnesto Che Guevara

 

***

 

İYİ KİTAPLAR HAYATA DAİR DERİN BİR BİLİNÇ UYANDIRIR

Gelişmek bir kitaba sığdırılmış sloganları ezberlemekle olmaz, hayatın duvarlarına çarpa çarpa, yaşayarak, tecrübe ederek, yaşadıklarından öğrenerek gerçekleşir. Mevlana’nın ve Yunus’un yüzyıllardır birer ulu ırmak gibi suladığı bu toprakların insanı, kişisel gelişimi için bu yüzeysel kitapları rehber edinmemeli.

İyi kitaplar, hayata dair bir derin bilinç, bir farkındalık uyandırırlar. Kötü kitaplar hayata dair kolay formüller öne sürerler. O kolay formülleri bir tehlike anında namluya sürdüğünüzde hepsi elinizde patlar.

         - Prof. Dr. Kemal Sayar, kişisel gelişim kültürünün hayatın gerçekleri karşısında nasıl yetersiz kaldığına gerekli bir vurgu yapmış.