TR EN

Dil Seçin

Ara

Sermaye

Sermaye

Hayatın İçinden

 

Adam, arabası ile gece vakti giderken, yoluna bir kedi yavrusu çıkmış. Başka bir hayvan olsa; tavuk, horoz, kirpi, yılan, güvercin ya da köpek, gözünü kırpmadan ezip devam edermiş ama, o yavruya kıyamayıp acı bir fren yapmış. Biraz önce yağan yağmur yolu kaygan hale getirdiğinden, arabası bir kaç kere takla attıktan sonra, yoldan çıkıp bir ağaca toslamış.

Emniyet kemeri kullanmıyormuş adam. Sıkılmaya hiç mi hiç gelemezmiş.

Son hatırladığı şey, kırılan ön camdan fırlamasıymış. 

Gözünü açtığında, yarı ıslak bir zeminde upuzun yatmaktaymış. Yağmur yağmasa bile, her halde gökyüzü bulutlu olduğundan, ne ayı ne yıldızları göremiyormuş. Yerinden biraz doğrulmak istediğinde, kemikleri adeta dağıldığı için, en ufak bir hareket yapamamış. Aksi gibi etrafta da ev falan yokmuş. Büyük bir çaresizlikle beklemekteyken, çevresinde sesler duyup bağırmaya başlamış: “İmdaat! Ölüyorum! Kurtarın!” diye…  

Gelenlerden biri ona yakından bakıp:

“Durumunuz pekiyi görünmüyor” demiş. “Biz de sağlık işlerinden pek anlamayız. Sizi kurtaracak bir şey var mıydı yanınızda?” 

Hareket edemese de konuşmakta hiç zorluk çekmiyormuş adam.

“Çok şükür tedbirli biriyim” demiş. “Her şeyi ince ince düşünürüm. Arabanın arkasında ilk yardım çantası var. Doktor olduğum için, ne isterseniz bulunur içinde.”

Gelenlerden diğeri:

“O çantaya ulaşmamız imkânsız” demiş. “Zaten ulaşsak bile, içindeki şeyler kurtarmaz sizi.”

Adamın morali bozulmuş tabi. Anlaşılan durumu çok ciddiymiş.

Biraz düşündükten sonra:   

“Ceketimin sağ cebinde cüzdanım vardı” demiş. “İçinde de bir düzine kredi kartı... Hepsinin limiti yüksek merak etmeyin. Birini kullansanız da tedavi masraflarını bol bol karşılar.”

Gelenlerden birisi:

“Buralarda kart geçmiyor” diye araya girmiş. “Geçerli kart bulmak da zor oluyor.”  

Adam can havli ile:

“O zaman nakit kullanın!” diye atılmış. “Sermayem de iyidir. Arabanın bagajında bir bont çanta var. İçi para doludur. Gereken kısmı kullanıp bir ambulans çağırın, hatta bir helikopter. Uçak bile olur ama buraya inmesi zor. Ne isterlerse verin, yeter ki kurtulayım. Paranın gerisini de aranızda paylaşın. Güle güle harcayın, helâl olsun size. İsterseniz yakıp dumanını savurun.”

Gelenlerden bir tanesi en sonunda patlayıp: 

“Ne biçim adamsın yahu anlayamadık” demiş. “Sinir ettin bizi, asabımız bozuldu. Dışarıda falan değil mezarda yatıyorsun. Seni bu daracık yerden kurtaracak sermayen var mı diye sorduk, hepsi o kadar.”