TR EN

Dil Seçin

Ara

Kar Taneleri

Kar Taneleri

Yeryüzünü baharda çiçek çiçek süsleyen, kara toprağa çiçeklerle tebessüm ettiren, her yarattığını sanatlı yaratan Allah, kış mevsimini de kar tanelerinin baharı yapar.

 

 

Yeryüzünü baharda çiçek çiçek süsleyen, kara toprağa çiçeklerle tebessüm ettiren, her yarattığını sanatlı yaratan Allah, kış mevsimini de kar tanelerinin baharı yapar. İlkbaharda topraktan yaratıp gösterdiği güzellikleri, kışın gökten tane tane indirdiği motifli kristallerle bir başka şekilde gösterir. Her şey böylece Sanatkârının sanatını şuurlu nazarlara gösteren bir mesaj olur.

Bize düşen ise, bize verilen duygularla onlara muhatap olmak; Rabbimizin bize gösterdiği bu güzelliklerle O’nun, ilmini, kudretini, rahmetini ve hikmetini tanımaya çaba harcamaktır. Çünkü bunlar bizim içindir. Bütün sorularımızın cevapları da bunlardadır.

 

   

 

Siz de görebilirsiniz

Kar yağarken seyretmek benim için doyumsuz bir manzaradır. İlk defa ilkokul çağlarımda duymuştum kar tanelerinin özel şekilleri olduğunu. Hepsi de kendine has şekillerle yaratılırmış; hiçbiri birbirine benzemezmiş diye. Sonra o heyecanla ben de o güzel şekilleri, yağan kar tanelerinde arar olmuştum. O günlerden birinde, yine kar yağmaya başlamıştı. Küçüklüğümden beri âdetimdir, kar yağarken önemli bir işim yoksa beni o manzarayı seyrederken bulursunuz. Böyle, cama düşen kar tanelerine dikkat kesilmiştim. Düşüp dağılıyorlardı. Daha yakından baktığımda yerimden hopladım heyecandan. Çünkü ilk defa o bahsedilen, kar tanesinin altıgen şeklini görmüştüm.

Üç dört milimetre çapında küçük bir kar tanesiydi gördüğüm. Bunlardan onlarcası bir araya gelerek büyük kar tanelerini oluşturup lapa lapa yere iniyorlardı. Ben, kar tanesinin güzelliğini, o inen grupta aradığım için bir müddet görememiştim.

 

Kar tanesi nasıl doğar?

Kar tanesinin macerası çölde başlar. Evet doğrudur. Çölden rüzgârlarla göklere taşınan toz zerrecikleri, kar tanelerinin çekirdeği olurlar. Minicik buz kristalleri o toz zerreciğinin etrafında kümelenmeye başlarlar. Bir, üç, beş derken; yüzlerce kristal yapışır toz zerresine. Böylece, adım adım bir şeyler inşa edilir bulutların içlerinde.

 

Bu kadarı sadece bir başlangıçtır. İncecik kristallerin etrafına çevreden buz kristalleri toplamaya devam ederken kollar uzamaya başlar kristalin altı ayrı yönüne doğru. Tesadüfen olduğunu düşünürsek ortaya buz kristali yumağı çıkması gerekir. Oysa tesadüf hiçbir şeyde yoktur. İşte her bir kar tanesi o sanatlı güzel ve özel şekliyle tesadüfün olmadığını ispat eder. Sanki her bir kol diğerinden haberdarmış gibi, hepsi birden başka yönlere doğru, fakat aynı hızda, aynı biçimde uzanır. Uzanan bu kollar, Âlemlerin Rabbini sena için uzanan kollardır. Çünkü “her şey Allah’ı tesbih eder; her şey O’na hamd eder.”

Böylece kristaller kristallere eklene eklene, bunlardan bazen yüzlercesi, bazen binlercesinden bir kar tanesi inşa edilir. Sonuçta bir kar tanesinin inşası için milyarlarca buz molekülü kullanılmıştır.

Ortaya çıkan bu harikulade yapıyı, “kar tanesi” deyip geçiştirmek ise büyük haksızlık olur. Çünkü, biraz su, hava ve soğuk gibi basit malzemelerle, Âlemlerin Rabbi sanatını ve kudretini göstermiştir. Suda, havada ve soğukta olmayan, sanat, güzellik, şekil ve olağanüstülük kar tanesinde yeni yaratılmıştır. Her bir kar tanesi, yer ve gökleri Yaratanın kudret elinden çıkar. Her biri ayrı bir sima ile doğar, her birine ayrı bir mühür vurulur. Bu mühürler aynı zamanda O’nun ilminin her şeyi kuşattığının da mührüdür.

Bu olağanüstü güzellik, kar tanelerinin yeryüzüne inişlerinde de gösterilir; birbirine yapışma özelliğinde olan buz kristalleri bir araya gelip tehlikeli yığınlar olmazlar. Aksine yeryüzü galerisine son derece hayranlık uyandıran bir sükûnetle inerler. Ve bu süreç göklerde başlayıp yerde bitmez, şuurlu bakan bir nazardan, bir tefekkür, bir tesbih, bir hamd olarak Âlemlerin Rabbine sunulur. Dünya çapındaki bu organizasyon o zaman amacına ulaşmış olur.  

 

 

İlk keşif

Bir garip insan vardı, tarihe ‘Kar Tanesi Adam’ olarak geçmişti. Wilson Bentley, bazılarının gözünde tam bir deliydi. Ne zaman kar yağsa, hemen tepsisini alır ve kar tanelerini yakalamaya uğraşırdı. Kimseyi umursamadan yol ortasına kurduğu fotoğraf makinesiyle, ‘kar tanelerinin fotoğraflarını çekmeye’ çalışırdı. Bu çabaları elbette boşa gitmedi. Bentley, kar tanelerinin fotoğraflarını çekebilen ilk insandı. Ve her kar tanesinin birbirinden farklı eşsiz bir güzellikte yaratılmış olduğunu cümle âleme gösteren de yine Bentley oldu.

Onun bu keşif macerası bir yaş günü hediyesi ile başlamıştı. Wilson Bentley’in onyedinci yaş gününde, tüm ailesi paralarını birleştirerek ona 100 Dolar’a bir fotoğraf makinesi almışlardı. O günden sonra iki yıl boyunca Bentley, kar tanelerinin fotoğrafını çekmeye çalıştı. Ve ilk fotoğrafını çektiği gün, defterine şu notu düştü: “15 Ocak 1885. Sıcaklık –2oC, rüzgârlı bir hava. Yaklaşık 13 mm boyunda kar taneleri düşüyor. İlk kar kristalleri çekildi!”

Kar kristalleri üzerinde ilk araştırmalara imza atan Amerikalı Wilson Bentley, kar tanelerinde gördüğü olağanüstü sanat karşısında çok etkilenmiş ve 40 yıl boyunca sürekli kar kristali resmi çekerek bu kar tanelerini incelemiştir. O makinesiyle tam 6000 fotoğraf çekerek bu kar tanelerini incelemiştir.

Bu 6000 resim içinde kristal yapıları birbirinin aynı olan iki kar tanesine rastlamamıştır. Daha sonraları diğer bilim adamlarının sürdürdüğü çalışmalar neticesinde şimdiye kadar kar tanecikleri arasında aynı büyüklükte, aynı şekilde ve aynı sayıda su molekülü ihtiva eden iki kristal bile bulunamamıştır. Bentley keşfettiği bu eşsiz âlemi şöyle anlatmıştır: 

“Mikroskobun altında kar tanelerinin mucizevî güzellikte olduğunu keşfettim. Bu güzelliğin başkaları tarafından görülmemesi ve gerekli önemin gösterilmemesi büyük bir kayıptır. Her kristal bir tasarım harikası ve hiçbir dizayn bir daha tekrarlanmıyor...” 

 

 

Bir başka kar tanesi adam

Bu kristal âleminin güzelliğine meftun olan bir bilim adamı da Amerikalı Fizik Profesörü Kenneth Libbrecht’dır. O da kar kristallerinin bu muhteşem yapısı üzerinde araştırmalar yapmaktadır. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde çalışmalarını yürüten Libbrecht de kar tanelerinin çok sayıda fotoğraflarını çekmiştir. 

Profesör Libbrecht, şimdiye kadar yapılan çalışmalarla, kar tanecikleri arasında aynı büyüklükte, aynı şekilde ve aynı sayıda su molekülü ihtiva eden iki kristalin bile bulunmadığını ifade etmiştir. Libbrecht teknolojik cihazların yardımıyla görüntülediği kar kristallerinin açıları, motifleri ve renkleri arasında da farklılıklar olduğunu ispatlamıştır.

Kenneth Libbrecht, kar tanelerinin şekillerinin nasıl oluştuğunu ve iki kar tanesinin neden birbirine benzemediğini de araştırdı. Sonuçta bunun, havadaki sıcaklığa ve neme bağlı olduğunu tespit etti.

 

   

 

Kar taneleri niçin sanatlı?

Bir kar tanesi dahi insanla ilgilidir. Sanatlı bir eseri, donmuş su molekülünden ayırıp bir “kar tanesi” olarak ancak insan görür. Peki, bu donmuş suyu insana benzersiz bir eser olarak gösteren nedir? İnsan, buzdolabındaki buzlanmadan duygulanmaz da, kar tanelerinin yeryüzü sahnesindeki gösterisinde nasıl duygulanır?  

İnsan budur işte; duygulanır. Kar yağarken sergilenen bütün güzellikleri anlar çünkü. O güzellikleri tek tek çözer. İnsandan başka bu güzellikleri böyle anlayan, onlardan böyle haz duyan başka bir yaratılmış yoktur. İnsan, sergilenen bu güzellikleri anlayacak, değerini takdir edecek, sahibini tanıyacak duygularla ve yeteneklerle yaratılmıştır. Yani insan özeldir. Demek ki bu güzelliklerin karşılığı ve muhatabı insandır; soru ile cevap gibi, kilit ve anahtar gibi… Demek ki bütün bunlar insan içindir.

İnsan özel olarak duygularla ve yeteneklerle donatılıp yeryüzüne gönderilmiştir. Şu varlık âleminde maddî manevî, gizli açık, büyük küçük bütün güzellikleri, sanat inceliklerini insan kadar anlayan, takdir eden bir yaratılmış yoktur. Öyle ki, bir kar taneciği de bütün kar taneleri de insana doyumsuz anlar yaşatır. İnsan da bu muhteşem tabloları kendisine seyrettiren Rabbinin sanatına hayran olur, kudretini tesbih eder, hayret secdelerine kapanır. Kendini ve Rabbini tanımaya açılır.

İşte bir mümin hayatın anlamını ve tadını böyle, bir kar tanesinde bile yakalar. Göklerin güzelliği yere iner, insanın güzelliği ortaya çıkar.

Son olarak diyelim ki, karlar yolları kapadığında, geçit vermediğinde acaba göremediğimiz güzelliklere dikkat mi çeker. Dünyanın fani yollarında fenaya akıp giden insanların yollarını mı kesmek ister... Çünkü bu muhteşem tabloların, benzersiz nakışların beklemeye vakti yoktur, eriyip gitmeden yetişecek ibretli bir nazar ister.

 

 

Soğuk olan yerde su kristalleşir. Bunu evimizdeki buzdolabında da görebiliriz. Ancak yağan kar tanelerindeki sanatı o gibi yerlerde bulamayız. Bu tablolar soğuk havanın ve suyun kristalleşmesinden ibaret değildir. Bu tabloları yaratmak için koca bir dünya ve koca bir atmosfer, milyonlarca ton su, estirilen rüzgârlar, tıkır tıkır işleyen bir sistem yetmez. O koca dünya sahnesini bu kadar eserleriyle bir sanat galerisine çeviren Allah’ın sanatı ve iradesi gerekir. Böylece yeryüzü bir sanat galerisi, kar taneleri de kış salonunun eşsiz tabloları olur.

Yoksa bütün bu muhteşem olaylar ve o olaylardan çıkarılan benzersiz tablolar, zaten böyle olacaktı, su buharı soğuk hava ile karşılaştı ve bunlar ortaya çıktı diye akılsız, duygusuz bir aklî izah her şeyi bitirir. Gökten yere anlamsız şeyler yağar, onlara bakan gözler ve ardındaki hayatlar anlamsızlaşır.

Soğuk hava ve su buharı bu tablonun neresinde kalmıştır? Önceden olmayan sanat kar tanesinde, Allah’ın yaratmasıyla var olmuştur.

 

KISA BİLGİ:

Bir metre küp karda 350 milyon tane kar taneciği bulunduğu tahmin edilmektedir. Bunların hepsi altıgen ve kristalimsi bir yapıdadır, ancak her biri farklı şekillere sahiptir. Bu şekillerin nasıl ortaya çıktığı, nasıl olup da her birinin farklı şekillerinin olduğu, simetrinin nasıl sağlandığı gibi soruların cevapları bilim adamları tarafından yıllardır araştırılmaktadır. Elde edilen her bilgi ise kar tanelerindeki ihtişamlı sanatı ortaya çıkarmaktadır

 

KISA BİLGİ:

Wilson Bentley, tam 40 yıl boyunca kar tanelerinin fotoğraflarını çekti. Önceleri yaptıklarını anlamsız bulup kendisine ‘deli’ diyenler dâhil herkes onu zamanla çok sevdi. Dünyada kar taneleri hakkında en çok bilgi sahibi olan kişi olarak ünlendi ve “Kar Tanesi Adam” olarak meşhur oldu.