Bilen Bilir
Bir Hatıra
Ara
Bir Hatıra
Köyümüzün, hatta civar köylerin çok hürmet ettiği bilge ağamız vardı. Paşa Ağa derlerdi. Çok bilgili, yardımsever, iyi kalpli bir insandı. Böyle olunca başı sıkışan, derdi ve ihtiyacı olan ona koşardı. Fakirlere yardım eder; aça ekmek, tarlasını ekene tohum verir; derdi olanlara derman olurdu.
Paşa Ağa yeni bir taş konak yaptırmaya başlamıştı. Konağı yapan usta, bir taşa Paşa Ağa’yı anlatan bir kitabe yazmış ve kapının üstüne yerleştirmiş.
Paşa Ağa bu kitabeyi görür görmez “hemen indirin onu” demiş.
Usta, nazikçe, “Paşam” demiş, “Kaç gündür uğraşıyorum, gelecek nesiller seni unutmasın, örnek alsın istedim. Her konak yaptıran yazdırmak ister ama çok emek isteyen bu kitabeyi herkese yazmam. Bunu senin için yazdım.” deyince Paşa Ağa demiş ki:
“Usta; ben kırk köyün yoksuluna, fakirine yardım ettim, derdi olana koştum. Ama bunları Allah için yaptım; insanlardan herhangi bir karşılık almak için değil. Beni unutacaklarsa unutsunlar.”
Ve kitabe konulmamış.
Nasıl ki, bir kitap yazarını gösterir. Anlarız ki o kitap, ilim, irade…
Nasreddin Hocanın bir çocukluk anısı şöyle anlatılır: Bir ağanın çocuğu, arkadaşlarını evine…
Henüz basit bir modeli bile yapılamayan Güneş sistemi, bu evren, bu yıldızlar,…
Yaratma ve rızık verme gibi “hıfzetme” de İlâhî bir fiildir. Bu fiilin,…
Allah’ın eseri olan varlıkları O’ndan hiç söz etmeden anlatmak tarafsızlık değil, aksine…
“…Mutlak ve muhit bir şeyin hududu ve nihayeti olmadığı için, ona bir…