TR EN

Dil Seçin

Ara

“Sağlam Kafalar, Sağlam Vücutlarda Olur''muş!

“Sağlam kafalar

sağlam vücutlarda olsaydı,

düşünürler pehlivanlardan çıkardı!

Kasları gelişmiş bir budala;

semiz bir budaladır!”

— M. Selahaddin Şimşek

 

Bülbül, dalında şakımak için mutlaka iri bir gürgen gövdesi aramaz... Zekânın, içinde ışıldayacağı vücut fânusunda manken endamı aramadığı gibi.

Tarihin fikir ve sanat galerisini dolduran müstesna kafalar, çok defa, eski Yunan heykellerinde olduğu gibi şişkin pazular, kabarık göğüsler, geniş omuzlar ve adaleli bacaklarıyla mevzun ve müşekkel bedenler üzerinde durmuyor... Herkül kafaların çoğunda Herkül vücûdu yoktu.

Ezop’tan Milton’a, Nietzsche’den Marcel Proust’a, Byron’dan George Orwell’a, Toulouse Lautrec’ten Van Gogha... kadar düşünce ve sanatta renk renk eserleriyle parıldayan hasta ve sakat yıldızlar sıralansa, âdeta sağlam kafa ve kalpler için, ârızalı vücudlara ihtiyaç varmış zehâbına kapılmak bile mümkündür.

“Karamazov Kardeşler”i manda kadar besili ve kudretli bir halterci değil, her hafta sar’a krizleri geçiren Dostoyevski yazdı. Keza “Yalnızız” da çam yarması bir atlet tarafından değil, ömrü hastalıklarla geçmiş Peyami Safa’nın dermansız elleriyle yazılmıştı!..

Görmek için gözlerin, işitmek için kulakların sıhhatli olması yetmez.

Kaç milyon çift keskin göz, gözleri görmeyen Cemil Meriç’in gördüklerini görebilmiş; kaç milyon çift keskin kulak, kulakları duymayan Beethoven’in duyduklarını duyabilmiştir?

İnsanlık pek çok meselenin cevabıyla, pek çok hassasiyeti beyni tümörlü Pascal’la, hasta ve mustarip Baudelaire’den öğrendi: Katırlar kadar sağlıklı yüzücü Spitz’lerden, yumrukçu Foreman’lardan, golcü Maradona’lardan değil!..

Zekânın yetiştiği toprak, ne futbol çimenliğidir ne Kırkpınar çayırı.

Nice sağlam vücutlar gördüm ki, gerçekten de sağlam kafalar taşıyorlardı: mermer gibi, beton gibi, odun gibi!