TR EN

Dil Seçin

Ara

İnsanın Şifresi Çözülürse

İnsanın Şifresi Çözülürse

Eğer sizi bir kitapla anlatmak gerekse idi kaç sayfaya sığardınız? En ince detaylarınıza kadar sizi tarif edecek bu kitapta göz ve ten renginizden boyunuza, ilgi alanlarınızdan yaşınıza, cinsiyetinizden karakter özelliklerinize kadar her şey yazılı olsa idi kaç cilt ederdi?

Eğer sizi bir kitapla anlatmak gerekse idi kaç sayfaya sığardınız? En ince detaylarınıza kadar sizi tarif edecek bu kitapta göz ve ten renginizden boyunuza, ilgi alanlarınızdan yaşınıza, cinsiyetinizden karakter özelliklerinize kadar her şey yazılı olsa idi kaç cilt ederdi? 

2016 yılında, bir grup araştırmacı ve bir yayıncılık şirketi bu sorunun cevabını bir bilim konferansında şu şekilde veriyor:

Bir fizikçi ve biyolojik programlayıcı olan Riccardo Sabbatini, Amerika’da ilk insan genomu dizilimini yapan Craig Venter’i sahneye davet eder. Fakat bir değil sahneye 5 kişi çıkar. Ellerinde tekerlekli arabalarla taşıdıkları ise Craig Venter’in kendisi değil, tüm genomunun yazılımını içinde saklayan, 8 punto ile yazılmış, 262,784 sayfadan oluşan 175 cilt ansiklopedi vardır. 

Bir damla kandan elde edilen 175 ciltlik bilgiyi, Hafiz olan Allah, çok defa büyütüldükten sonra ancak görülebilen bir hücredeki, mikroskopla bile seçilemeyen bir DNA molekülünün içerisinde depolamış… 

İlk defa 1950’de fotoğrafını görebildiğimiz DNA’nın açılıp okunabilmesi ise resminin çekilmesinden 40-50 yıl sonra gerçekleşti. 

 

Eşyanın Hakikati

Telefonumuzun ekranındaki küçük kare şeklinde bir uygulamanın ardında sayfalar dolduran bir programlama var. Bu programın bir yapanı, onun bir ilmi ve nasıl olacağını şekillendiren bir iradesi var.

Aslında ne DNA ve ne de etrafımızdaki yaratılmışların hiçbiri bundan farklı değil. Dış dünyada bir şekil, renk ve görünümleri, ve arka planlarında da bir hakikat var. Biraz dikkat edildiğinde şahıslarının ardında ilim, irade ve sanat ile esma-i ilahiye görünüyor.

Dünyadaki canlıların bir programı olan DNA, 4 farklı nükleik asitten oluşuyor. Adenin (A), Timin (T), Sitozin (S), ve Guanin (G). Bir insan yaratılırken gerekli DNA’nın meydana gelebilmesi için bu bazlardan yaklaşık 3 milyar tane gerekiyor.

 

İnsanın Kodu

AAG, AAT, ATA  

Size anlamsız bir harf dizisi gibi gelen bu sıralama ile Rabbimiz Venter’in göz rengini kodlamış. Bahsedilen ciltlerin 132.’sinden, 14. kromozomun küçük bir parçası olan ATT, CTT, GATT dizisinde ise sadece iki harf yer değiştirse idi Venter, Kistik Fibroz adlı ölümcül bir hastalığa yakalanacaktı.

Craig Venter’i Craig Venter yapan, sadece ona has kısmı ise bu kadar cilt kitaptan sadece bir tanesinin yarısı. Geri kalanı ise hepimiz için ortak. Birbirimizden çok farklı olduğumuzu düşünsek de genetik yapımız bunun aksini söylüyor.

Bu kadar şifrelemeyi içinde taşıyan DNA bir molekül ve oldukça sanatlı şekilde bir araya getirilmiş yapı taşlarından, yani atomlardan oluşuyor. 

Üstte, DNA molekülünün çift sarmallı şeklini gösteren modeli

Resimdeki model DNA molekülünün çift sarmallı şeklini gösteriyor. İnsan vücudunda bulunan başka bir molekül ise glikoz. Aşağıda glikozun yapısı ve üç boyutlu modelleri görülüyor. 

Belli bir molekülün meydana gelebilmesi için hangi özellikteki hangi atomların, hangi sırayla, kaç derece açıyla bir araya getirileceği önemli. 

Üstte, glikoz molekülünün yapısı ve üç boyutlu modelleri. (Kaynak: Labster Theory)

Glikoz ve DNA ise insanda bulunan çok sayıdaki moleküllerden sadece ikisi. Vücudumuzda bunlardan başka çok farklı moleküller ve onların da çeşit çeşit yapıtaşları ve içindeki atomların farklı üç boyutlu tasarımları var. 

İnsanın bedenini karbon, hidrojen, azot gibi atomlardan oluşan büyük bir yap-boz gibi düşünelim. Küçücük bir bebeği inşa edebilmek için tek tek bütün “atomlarla ilgili bilgiyi” flaş bellekler içerisine sığdırmak istesek, bu bellekler Titanik kadar büyük bir gemiyi 2000 kere doldurur. İşte karanlıklar içerisinde bir bebeğin yaratılması için en az bu kadar bilgi gerekir. Bunca bilgiyi bırakın, anne daha bebeğin cinsiyetinden bile habersizdir.

Eğer bütün insan çeşitliliğini düşünerek dijital bir veri tabanı yapmaya kalkışsaydık, bu o kadar çok fazla bilgi olurdu ki, şu anda elimizde bulunan hiçbir internet sunucusu bunu kaldıramazdı.

Kâinattaki her şeyi hakikati ile beraber anlama kabiliyeti kendine verilen insanın, hem içinde hem üzerinde hem de etrafında bunca bilgi yazılı. Kendisine verilen ilk emir “Oku” olan ve kendini ve kâinatı okumakla Rabbini bilmeye yol bulabilen insan, bunca bilgiyi yazan Alim Rabbinden habersiz olmamalı, cahil kalmamalı.  

(Kaynak: http://www.caterinafalleni.com/?p=586)

 

Yeni Teknolojinin Faydası Nedir?

DNA ilgili öğrendiğimiz her şey Allah’ın sonsuz ilmini ve hafiziyetini tefekkür ettiriyor, imanımızı artırıyor. Bununla beraber “Bu şekilde artık kendi kodlamalarımızı çözebildiğimize göre, bunu hayat kalitemizi artırmak veya insanlığa faydalı olmak için nasıl kullanabiliriz?” sorusunu da akla getiriyor. 

Artık genoma bakarak bir kimsenin boy, göz ve ten rengi, yaşı, hatta siması ve kilosu tahmin edilebiliyor. Sabbatini ve çalışma arkadaşları bilgisayarlar, çeşitli algoritmalar ve yapay zeka ile bu tahminleri yapıyorlar. Bir tarafta binlerce insan genomu var. Diğer tarafta ise 3 boyutlu resimler, göz, ten rengi, boy, kilo gibi dış görünüşe ait özellikler, emar filmleri ile büyük bir veri tabanı oluşturulmuş. Bilgisayarlar, genom ile bu veri tabanı arasında bir çevirmen gibi iş görerek DNA’daki kodun dış âlemde neye denk geldiğini çözmeye çalışıyor. 

Aşağıdaki resimlerde sol taraftaki, kişinin gerçek resmi; sağ taraftaki de DNA’sından, bilgisayarlar ile tahmin edilen hali. Sima, yaş, yüz, boy ve ağırlık ile ilgili yapılan küçük hatalar zamanla daha da azaltılacaktır. 

 

(Kaynak: Christoph Lippert et al. PNAS 2017;114:38:10166-10171)

Başlangıcından 15 yıl sonra sonuçları alınmaya başlanan çalışma hem güzel gelişme ve faydaları hem de şu ana kadar hiç aklımıza gelmeyen soru ve çıkmazları da beraberinde getireceğe benziyor. 

Bu yeni DNA analizi, teşhis edilemeyen cenazelerin kimlik tespitinde, suçlunun bulunamadığı adli davalarda faydalar sağlayabilir. Bir suç işlendiğinde, olay yerinde bulunan DNA’lar ile şüphelilerin resimleri de çıkartılırsa, şahitler ve diğer bulgular ile birlikte daha isabetli ve adaletli kararlar verilebilir. 

Ayrıca tarihte önemli yer etmiş fakat eski zamanlarda video veya fotoğraf olmadığı için, ismi bilinen fakat yüzü tanınmayan bazı şahıslar da DNA’ları bir şekilde bulunabilirse yaklaşık yüzlerinin bilgisayar çizimleri yapılabilir. Bir düşünün, dünyanın pek çok yerinde bulunan sakal-ı şeriflerden bir tanesinden bir DNA elde edilebilmesini ve bir kez dahi olsun Peygamber Efendimiz’i (asm), resim dahi olsa, görmek için kaç kişi kim bilir neler verir; bu sayede, sadece onun yüzüne bakmakla iman eden sahabenin feyzinden birazcık olsun almak isterdi.

DNA ile yeni öğrendiğimiz bu bilgiler sadece insanların dış görünüşlerini tahmin için değil, hangi hastalıklara yakalanma ihtimali olduğunu ve bunlara göre nasıl ilaçların kendilerine özel şekilde yapılabileceğini tespit etmek için kullanılması da bekleniyor. 

Bize şu anda tıp oldukça ilerlemiş durumda gibi geliyor. Fakat bir süre sonra kişiye özel tedaviler uygulanmaya başlandığında her şeyi daha farklı görmeye başlayacağız. Yeni nesiller, aynı ilaçtan binlerce yapılıp, çok farklı DNA’sı olsa da pek çok insanın aynı ilaçları kullanmalarına hayret edip belki de gülecekler. 

 

Neden Tedbirli Hareket Edilmeli?

Genomla ilgili bu şeffafiyetin ortaya atılması bir taraftan insanın sağlığını ve güvenliğini koruma ile ilgili güzel sonuçlar doğursa da, insanın özelini koruma açısından bazı ahlaki ve kanuni farklı meseleleri de gündeme getiriyor. Bu bilgiler ortaya çıkar, hatta sosyal medyaya düşerse, insanların özeline çok zarar verebilir. Meselenin ne kadar dallanıp budaklanabileceğini daha iyi anlayabilmek için aşağıdaki sorulara bir göz atın:

- Çok sevdiğiniz nişanlınızın DNA profilini görmek ister miydiniz? Eğer görmeye karar verseniz ve onun kısa zamanda büyük bir ihtimalle şeker hastası olacağını, 5 yıl içinde kel kalacağını görseniz evlenmekten vazgeçer miydiniz?

- Kendi DNA’nıza bakar mıydınız? Ailenizde varsa, Alzheimer olma ihtimalinizin doğru olup olmadığını bilmek ister miydiniz? Bazı ihtimalleri bilmek onlara daha hazırlıklı, bilinçli ve tedbirli olmanızı mı, yoksa daha stresli olup hastalık ihtimalini yükseltmenizi mi sağlardı?

- Bir başkan seçileceği zaman aday ile ilgili bazı sağlık sorunları olduğunu öğrenseniz oy vermekten vazgeçer misiniz?

- Bir şirketiniz var ve buraya çalışanlar arıyorsanız, başvuranlardan bazılarını uyuşturucuya, aşırı kiloya yatkın olma, veya başka nedenlerle reddeder ve her şeyin böyle aşikâre görülebilmesi hoşunuza gider miydi? Peki ya başvuran siz olsaydınız, yine aynı fikirde olur muydunuz? 

- Sizin veya kızınızın DNA profilini biri sosyal medyaya sızdırsa ne yapardınız? Bunu cezası sizce ne olmalı? Yoksa DNA’nızın “kusursuz ve hatasız” olmasından dolayı, kendiniz mi sosyal medya hesabınızdan yayınını yapardınız?

Her yenilik beraberinde yeni sorular ve kararlar getiriyor. Yeni kanunlar, yeni bir düzen gerekiyor. Hadis, kıyas, icma ve yeni öğrendiklerimizin de ışığı ile Kuran’ı tekrar tekrar okuyup, bu zamanın hükmü nedir diye, hem dini bilen hem de yeni ilimlerden haberi olan heyetler ile düşünmek, çok okumak, yazmak, çok bilinçlenmek gerekiyor. 

İnsana boşuna kâinatın halifesi denmemiş… Vereceği kararlar, izinler tüm dünyayı etkilediği gibi, yine tarihin akışını değiştireceğe benziyor.

 

Kaynak:

Identification of individuals by trait prediction using whole-genome sequencing data. Lippert et al.