TR EN

Dil Seçin

Ara

Beynin Alanları Ve Düşünce Şekilleri / SAĞ VE SOL BEYİN ALANLARININ FARKLARI

Bugün artık biliyoruz ki, sol beynin veri toplama, topladığı donelere anlam katma özelliği vardır. Yine sol beyin, rasyonel ve stratejik düşünceler üretip uzun vadeli planlar yapar. Ayrıca beklemek, gerçekçi davranmak, deneme yapmak da onun işidir. Sol beyin, kelime ve sayılarla ilgilenen, sağ beyne nazaran geçmişin üzerinde daha çok duran beyin alanıdır. Bu alanın özellikleri, soğuk, keskin, köşeli, mesafeli ve sert olması, katı kurallarının bulunmasıdır. Sol beyin ‘eğer’ ve ‘fakat’ sözlerini çok kullanır. Bu iki kelime hemen karar vermemeyi ifade eder. Beynin sol tarafı, bir şeyi anlamaya çalışırken aynı zamanda ertelemeye de yatkındır. Ayrıca benmerkezci olma eğilimindedir. Kendisini mutlu edecek şeyleri önemser. Bu sebeple de kendisi önceliklidir. Erkeklerin sol beyinleri baskın çalıştığı için benmerkezci yanları baskındır. Beynin sol kısmı, iradeyi mantıksal olarak kullanır.

Sağ beyin ise duygusaldır. Sıcaklık ve yakınlığa önem verir. Daha yuvarlak düşünür. En çok ürettiği kelimeler ‘hemen’ ve ‘şimdi’dir. Duygusal alanlarla ilgili olduğu için istekleri hemen olsun ister. Stratejik düşünmek yerine, taktik bulur; olayları çabuk çözmek taraftarıdır. Arzularını ertelemekten hoşlanmaz. Hızlı karar verip harekete geçmek eğilimindedir, acelecidir. Bunun sebebi ise, gelecekle ilgilenmesidir.

 

SOL BEYİN ERİL, SAĞ BEYİN DİŞİL

Sol beyin, yeni fikirlere açık değildir. Koruyucu, tutucu ve savunucudur. Oysa sağ beyin farklılıklara gebedir. Deneme yanılmayla karar verir. Çünkü deneme yanılma yöntemi hemen çözüm aramaya daha uygundur.

Sol beyin sayı ve rakamlarla ilgilenirken, sağ beynin ilgi alanı daha çok görsel konulardan ve zevklerden oluşur. Estetik kaygılar sağ beyinde etkilidir.

Sağ beyin duygusal kararlar verdiği için, bu kararları inanarak vermek ister. Sol beyin, inanamasa da karar vermekten yanadır. Sol beyin tekil ve erildir. Yani erkeksi özellikleri baskındır. Sağ beyin ise çoğulcudur ve dişil özellikleri vardır. Sol beyin anlamaya çalışırken, sağ beyin hissetmek için uğraşır. Sol beyin karşılaştığı olaylarda çıkarı doğrultusunda tepkiler verirken, sağ beyin sempatik bir bakışla yaklaşır. Yani kendini hemen olaya kaptırır. Sağ beyni baskın çalışan kimse, birisi ağladığı zaman onunla beraber ağlar. Kendisinden çok başkalarını mutlu etmeye uğraşır. Kadınlarda bu özelliğe daha sık rastlanır. O sebeple kadınların şefkat duyguları yoğundur ve iyi annelik yaparlar.

Sağ beyni baskın çalışan kişiler iradelerine duygularını katarlar. Bir insanla iş yaparken ya da onun hakkında karar verirken kâr-zarar analizi yapmaktan çok, onu sevip sevmediklerini ölçü alırlar. İnsanları analiz ederken “o beni çok sever” ya da “ben onu çok severim” diyerek referanslarının duygu olduğunu belli ederler.

 

SAĞ BEYİN NİYETE, SOL BEYİN SÜRECE BAKAR

Sol beyinde niyet önemli değildir. Sürece ve sonuca bakar. Sağ beyin ise niyete göre hareket eder. Sol beyin hayal kurmaz ama sağ beyin hayalcidir. Yine sağ beyin sezgilere çok değer verir. Beyin görüntüleme çalışmalarında sol beynin görsel unsurlara hızlı tepki verdiği ortaya çıkmıştır. Oysa sağ beyin duygusal sayılabilecek uyarılara daha çabuk cevap vermektedir. Şimdi de ön beyne gelelim.

 

ÖN BEYİN

Ön beyin ise, akılla duyguyu birleştiren alandır. Bilgileri işleme süreci burada gerçekleşir. Ön beyin alanı gelişmiş bir insan, mantık ile duygu dengesini sağlayabilir.

Sağ ve sol beyni yöneten ön beyindir. Beynin sol lobu mantıksal süreçlerden, sağ lobu duygusal süreçlerden, ön kısmı da bunları eyleme dönüştürmekten sorumludur. Düşündüklerimize duygu eklediğimizde inanç oluşur. Ama inanmak tek başına yeterli değildir. Bunun eyleme dönüşmesi gerekir. Bir noktadan sonra eyleme geçmesi de yetmez, eylemin devamlılıkla alışkanlığa çevrilmesi lüzumu doğar. Alışkanlığın sağlamlaşması için ise kişilik halini alması sağlanmalıdır.

 

ÖN BEYNİN İŞLEVİ

Bir düşünce beyne girdikten sonra onun eyleme dönüşmesi için beynin bazı işlemleri yapmaya ihtiyacı vardır. Yapılan araştırmalarda beyin hücrelerinin hareketli olduğu tespit edilmiştir. Doku kültüründe beyin hücresi bir diğer hücre ile bağlantı kurduğu zaman bilgi kalıcı olur. Bilginin silinmemesi ve bir sinir hücresinin gövdesi kadar ilerleyebilmesi için otuz ila altmış dakika arasında bir zaman gerekir. Bu süre içinde, hücre ilerleyip bir diğer hücreyle kalıcı bağlantı kurar. Yeni edindiğimiz bilgileri yirmi dört saat içerisinde tekrar eder, konu üzerine kafa yorar ve hayal kurarsak, beyinde bir network oluşur ve öğrenilenlerin kalıcılığı sağlanır. Bu şekilde kimyasal kayıt yapılır. Yoksa veriler anlık, kısa ve elektriksel olarak kaydedilir. Ancak, bilginin kişide alışkanlık ve kişilik kalıbı haline dönüşmesi için altı aylık bir süre şarttır. Yanlış bir düşünceyi ya da duyguyu değiştirmek içinse onu yeniden inşa etmek gerekir. Tıpkı eski binayı yıkıp, yerine yenisini yapmak gibi... Onun için büyükler, “can çıkar huy çıkmaz” demişlerdir. Bu durum beynin yapısal boyutunu da ortaya koyar. İşte beynin bu işlevlerini yerine getiren, onu organize eden ön beyindir. Ön beyin, yönetici organımızdır. Plan yapar, hedef belirler ve bunların uygulanmasını sağlar. Bir şeye anlam katmak, karar vermek, kendinin farkına varmak gibi özellikler ön beyin tarafından gerçekleştirilir.

Ön beyin analitik ve emosyonel düşünür. Düşünür, tartar, birleştirir ve öylece sonuca ulaşır. Bir konuda karar verirken olaya hem sebep sonuç ilişkisi açısından yaklaşır, hem de duygusal anlamlar yükleyerek düşünür. Olaylara çeşitli açılardan yaklaşır, sonuçta iradesini kullanır.

 

ROTAYI ÖN BEYİN ALANI BELİRLER

Bir insanın sağ ve sol beynini iyi kullanma becerisi, ön beyinle ilgilidir. Sol beyin düşünürken, sağ beyin bilgileri birleştirir. Sağ beyin daha geniş düşünür. Mesela, bir ressam ya da bir şair eser verirken sağ beyniyle bütüncül bir düşünce yapısı içinde düşünür ama sol beyni onu tanımlar. Ön beyin bekler, iyi bir zamanlama yapar ve girişimde bulunur. Yaşam piramidindeki öncelik sıralamasını gerçekleştirir. Kelime ve sayılarla beraber, renkler, desenler ve zevklerle de ilgilenir. Gerektiğinde soğuk ve keskin, gerektiğinde sıcak ve yakın davranır. Ön beyin yer, zaman ve konumu ayarlayıcıdır. Hafızanın altı sadık bekçisi vardır. ‘Ne, nerede, ne zaman, nasıl, niçin ve kim?’ sorularından oluşan cevapları bütüncül olarak kullanabilmek becerisi ön beyinde mevcuttur. Mesela, sol beyin ‘ne’ sorusuyla, sağ beyin ‘nasıl’ sorusuyla ilgilenir. Ön beyin ise sonuç çıkarabilen ve yürütücü, işletici fonksiyonları devralmıştır. Bir nevi rotayı belirleyen beyin alanıdır. Hem stratejik hem de taktik düşünür. Sadece stratejik değildir.

 

SAĞ BEYİN SEMPATİK, ÖN BEYİN EMPATİKTİR

Sol beynin önceliği kendisindeyken, sağ beynin önceliği başkalarındadır. Oysa ön beyin, önceliğin kendisinde mi yoksa başkalarında mı olacağını, hangi şartta nasıl tercihler yapacağını iyi belirler. Ön beyin empatik düşünür. Mesela, sol beyniyle düşünen bir kimse karşısındakine yol tarif ederken, yönleri kendisine göre tarif eder. “Sola gideceksin” dediğinde bu sol taraf kendi soludur. Oysa empati yapabilen insan karşı tarafın yönünü dikkate alır.

Sağ beyniyle düşünen insan sempatiktir. Sempati, empatiden farklı bir kavramdır. Sempatik kişi, karşısındaki insan yediği yemeği üstüne dökse onunla beraber üzülür, heyecanlanır. Oysa empatik insan muhatabını anlar ama telaşa kapılmadan ona yol göstermeye çalışır. Empati daha çok duygusal alanın becerisi gibi anlaşılsa da, aslında beynin davranışsal bir yeteneğidir. Yani ön beyne aittir. Empati yapmak, karşı tarafa kendini tamamen kaptırmak demek değildir. Muhatabını duygusal manada anlamakla birlikte, bunun içine mantık katmayı da ifade eder. Karşıdakini anlamakla birlikte, bildiği doğrularla hareket etmektir empati.

 

SOL BEYİN GERÇEKLERİ, SAĞ BEYİN DUYGULARI, ÖN BEYİN DOĞRULARI ANALİZ EDER

Sağ beyin pembe düşler görür. Gerçeklerden uzak hayaller kurmak onun işidir. Sol beyin ise, hayali ve sezgileri önemsemediğinden fazla kullanmaz. Fakat ön beyin hayalleri amaca yöneltir. İnsan elbette hayal kurar ama hayale yeni anlamlar katmak ve onu hedefe yönlendirmek ayrı bir beceridir. Sağ beyin dişil özellikler barındırdığı için, sezgisel düşünmeye yatkındır ve sezgilerinde çoğunlukla haklı çıkar. Ön beyin ise sezgileri süzgeçten geçirerek kullanır. Her hissettiğini doğru kabul eden sağ beyne mukabil, ön beyin sezgilerinin doğru olup olmadığını anlamaya çalışır. Sol beyin gerçekleri, sağ beyin duyguları, ön beyin ise doğruları analiz eder ve bunlara öncelik verir. Bu da değerler eğitimiyle mümkündür.

 

UZUN VADELİ MUTLULUK ÖN BEYNİN İŞİDİR

Sol beynin görevi, gerçek dünyayı algılayıp onun sınırlarını çizmektir. Beynin bu bölgesi acı-tatlı, doğru-yanlış, iyi-kötü gibi insanın maddî gerçekliği ile ilgili sınırlarını belirler. Sebep sonuç ilişkisi kurar. Bu da bir nevi Yaratıcının ‘Hakîm’ isminin tecelli ettiği yerdir.

Sağ beyin duyguların, sevmenin, muhabbetin, şefkat ve merhametin tecelli ettiği yerdir. Adeta ‘Rahman’ ve ‘Rahîm’ isimleriyle ilgili bilgi işlem yapar.

Ön beyin ise bunların fizibilitesiyle uğraşır, uygulanabilirliğine bakar. Mesela, bir inşaatçı yeni bir bina yapacağı zaman o inşaatın gerçekliğini beynin sol lobu yardımıyla analiz eder. “Bu inşaatı yapmak bana kâr getirir mi, faydası olur mu?” sorularını cevaplamaya çalışır. Sağ beyin, inşaatın estetik görünüşü, kullanılacak renkler, kimlerin zevkine hitap edeceği gibi konularla uğraşır. Ön beyin ise iki düşünceyi birleştirir.

Sol beyin salt çıkarları düşünürken, sağ beyin olayları yalnızca duygu boyutuyla ele alır. Sol beyin mutlu olmayı çok önemsemez. Daha ziyade başarı odaklı düşünmeyi tercih eder.

Buna karşılık sağ beyin mutluluk odaklıdır. Uzun vadeli düşünme becerisi, ön beyne aittir. Anlık çıkarlardan öte, geniş zamana yayılmış bir başarı ve mutluluktur onun hedefi.

Beynin ön bölgesine ‘frontal beyin’ denilmektedir. Bu alanda bir hastalık olduğu zaman ‘frontal lob sendromu’ denilen durum yaşanır. Eğer ön kısımda beyin tümörü benzeri bir rahatsızlık söz konusu olursa, kişilik değişimi olabilir. Bu sebeple ön beyin bölgesinin kişilik bakımından iyi geliştirilmesinde yarar vardır. Aslında davranış eğitimi ya da insan yetiştirmek denilen şey, beynin ön bölgesini iyi eğitmek anlamına gelir. Beyin temelli eğitimin altında da bu yatar.