TR EN

Dil Seçin

Ara

Domuz Gribi Yayılıyor!

Dergimizin Ocak Sayısında “Çevre Sağlığı ve Domuz” isimli yazısıyla Dr. Sefa Saygılı, sanki gelecek domuz gribi âfetini haber veriyor gibiydi. Özellikle domuz dışkısının kanalizasyona karışmasıyla yabani canlıların ve balıkların ölümüne yol açmasının ciddi endişelere yol açtığı belirtilen yazıda, hastalanmasınlar diye domuzlara verilen antibiyotiklerin yanı sıra, mikrobik patojenlik yüklü domuz atıklarının sulara ve (içerdiği büyük miktarlardaki amonyak sebebiyle) havaya karışmasıyla çok ciddi tehlikelere yol açabileceği ifade edilmişti. Şimdi bu tehlikenin artık bir adı var: Domuz gribi! Ve domuz gribi, 16 Mayıs’ta ülkemize de giriş yaptı. Yetkililer hastalığın salgına dönüşmesinden korkuyorlar.

 

Tüm Dünyayı sarsan ve salgınlara sebep olan domuz gribi yayılmasını sürdürüyor.

Bilim adamlarına göre domuz gribi, domuzlarda hastalığa yol açan bir mikroorganizma olan “influenza tip A H1N1 tipi virüsü”nün insanlara bulaşarak oluşturduğu, şu anda insandan insana bulaşan solunum yolu hastalığının adıdır. İnsandan insana bulaşmasında yakın temas, hastalığı taşıyanlarla aynı ortamı paylaşmak önemli rol oynamaktadır. Tek vaka veya salgınlar halinde görülebilen domuz gribi hastalığı, gribe benzeyen ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, öksürük, genel vücut ağrısı, halsizlik, üşüme şeklinde belirtilerle seyretmektedir. Domuz gribi vakalarında kusma ve ishal; ağır vakalarda pnömoni, solunum yetmezliği ve bazen de ölüm ortaya çıkabilmektedir.

Domuz gribi ilk defa Meksika’da tespit edilmiş, ABD ve Avrupa dahil 36 ülkede rastlanmıştır. Bu sayı uçak yolculukları nedeniyle giderek artmaktadır. Meksika’da 159 kişi domuz gribinden ölmüş, 2895’den fazla kişi gözetim altında tutulmaktadır. Dünyanın en gürültülü, kirli ve kalabalık şehirlerinden olan başkent Mexico City, “garip bir şekilde” steril ve sessiz bir şehre dönüştü. Birçok insan dışarıda maskeyle dolaşırken, şehir ahalisinin çoğu dışarıya bile çıkmıyor. Turizm felç olmuş durumda, birçok ülke uçak seferlerini durdurdu. Ülke ihracatında büyük düşüşler yaşanıyor.

ABD’de tespit edilen ve 4714’ü bulan domuz gribi vakaları ilk çıktığı ülke olan Meksika’yı geçmiştir. Dünya Sağlık Örgütü yeryüzünde 8451 vaka tespit edildiğini açıkladı. Tabi bu sayı her geçen gün artma eğilimindedir. Çin tedbir için ABD’den gelen yolcuları karantinaya almaktadır.

Domuz eti tüketiminin düşük olduğu Türkiye’de henüz bu hastalığa rastlanmadı demeyi isterdim. Ancak 16 Mayıs’ta Amerika’dan hareket eden uçaktaki bir yolcu ve ailesi sebebiyle biz de bu vaka ile tanıştık. Bu olay da açıkça göstermektedir ki, gerek salgının olduğu ülkelerden gelenler, gerekse gözden uzak ve kayıt dışı domuz çiftliklerinin varlığı ülkemiz için ciddi tehdit oluşturmaktadır.

Bütün dünyada salgının kaynağı olan domuz ve domuz etine karşı kampanya açılmıştır. Pek çok ülke domuz eti ithalatını yasakladı. Domuz eti tüketimi her yerde çok azalmış, bu yüzden üreticiler fiyatını çok aşağılara düşürmek zorunda kalmıştır.

Domuz gribine karşı en radikal tedbire Mısır başvurdu. Ülkede mevcut 300.000 domuzun itlafına karar verildi. Çöp artıkları içinde sıçanlar ve tavuklarla birlikte gezinen, o bölgeyi pislik yuvası haline getiren 60.000 domuzun toplanmasıyla işe başlayan yetkililer sadece domuz gribine değil daha birçok hastalığa karşı Mısır halkını korudukları inancındalar.

Evet, domuz gribi milyonlarca kişiyi panik, korku ve endişeye sürüklemiş durumda. Yoğun tedbirlere rağmen daha yayılacağı ve çok sayıda ölüme sebebiyet vereceği görülüyor. Kanaatimiz o ki yakın bir gelecekte domuza karşı kampanyalar büyüyecek ve etinin yenmesinin yasaklanması için harekete geçilecektir.

 

KORUNMA YÖNTEMLERİ

Domuz gribinin grip belirtileriyle arasında hiçbir fark yok. Ağır seyrediyor. Solunum yollarını daha ciddi etkiliyor. Ateş, kırıklık, iştahsızlık, yorgunluk, halsizlik, boğaz ağrısı, boğazda yanma hissi, öksürük, nefes darlığı, iştahsızlık, burun-boğaz akıntısı, hapşırma gibi belirtileri var. Küçük çocuklarda ağır nefes darlığına, uyku haline de yol açıyor. Alınan tedbirlerin yanı sıra vatandaşların da dikkat etmesi gerekenler şöyle:

* Zorunluluk olmadıkça hastalığın bulunduğu ülkelere seyahat edilmemeli, seyahat zorunlu ise kişisel korunma önlemleri alınmalı.

* Son bir haftada yurtdışından gelen ve gün içinde 38 derece üzerinde ateş, boğaz ağrısı olanların doktora başvurmaları gerekir.

* Genel, kişisel korunma önlemlerine özen gösterilmeli. Su ve sabunla ellerin iyice köpürtülerek sık sık yıkanması, öksürme ve hapşırma sırasında ağzın tek kullanımlık mendille kapatılması gerekiyor.

Ayrıca unutulmamalı ki, domuz gribinin aşısı henüz geliştirilemedi. Aşı üzerinde çalışmalar devam ediyor ama mevcut grip aşılarının bu gripten korunmada bir faydası olmuyor. Bazı antiviral ilaçların (örneğin Tamiflu ve benzerlerinin) faydalı olabileceği belirtiliyor. Bununla birlikte doğrudan tedavi edebilecek herhangi bir ilaç söz konusu değil.