TR EN

Dil Seçin

Ara

Şuur Merdiveninin Basamakları

Şuur Merdiveninin Basamakları

“Sizi yüksek yerlere çıkaran merdiveni asla küçümsemeyin.” İlerlemek için adım atarız, yükselmek için basamakları kullanırız. Zihin planında da buna benzer adımlar ve basamaklar vardır. Bir fikrin olgunlaşması ve bir inancın tahkiki iman mertebesine ulaşması bu basamaklarda ilerleyebilmesine bağlıdır.

İlerlemek için adım atarız, yükselmek için basamakları kullanırız. Zihin planında da buna benzer adımlar ve basamaklar vardır. Bir fikrin olgunlaşması ve bir inancın tahkiki iman mertebesine ulaşması bu basamaklarda ilerleyebilmesine bağlıdır.

Mesela bazı insanlar gerçekleşmesi imkansız olan bir hayalini fikir zanneder ve ömürlerini, paralarını bu hayal peşinde zayi eder.

Başka bir örneği ahirete iman konusunda verelim: Ahireti sadece duyduğunda hatırlayan birisinin imanı hayal mertebesindedir ve kat etmesi gereken uzun bir yol vardır; oysa “Gayb perdesi açılsa imanım artmayacak (değişmeyecek)” diyen Hz. Ali’nin (ks) ahirete imanı, hakkalyakîn veya adanmışlık mertebesindedir.

“Bir fikrim var!” dediğimizde o fikir veya niyetin hangi mertebede olduğu, kaç ayar olduğu önem ve değer taşır. Herhangi bir fikrin dimağ merdivenindeki yolculuğunu birlikte inceleyelim.

Arzu safhasında, hayal etmek ve tasavvur basamakları vardır.

Hayal etmek, şuur merdivenindeki ilk basamak. Büyük gelişmelerin temelinde büyük hayaller var. Büyük hayaller yoksa veya hayallerin gayesi yoksa, büyük gelişmeler olmaz veya sürmez.

Mesela, yüzeysel baktığımızda ümit bahşeden bir fikir hayalimizden geçmiş olsun. Hayal, hüküm değildir. Hayal, hakikatle uyumlu olmazsa bunun adı hayalciliktir. Hakikat telakki olunan hayalin ömrü kısadır. Yeterli veriler ışığında ciddi araştırma yoksa, hayal mi, safsata mı olduğu anlaşılamaz.

Hayal kurmak ne kadar değerliyse, hayalci olmak, hayal basamağında takılıp kalmak da o kadar tehlikelidir…

Hele hele hayalden aksiyona zıplanırsa, zarar verecek neticelere davetiye çıkarmışız demektir. Tıpkı merdivende sırayı bozup birkaç basamak üste atlamak gibi…

Hayal, dimağdaki diğer test basamaklarından geçer ve yeryüzü standartlarıyla uyumlu rota oluşturulursa, başarıya ulaşma ihtimali yükselir.

Hayal basamağından sonra, sıra 2. basamağa gelir: tasavvur.

Bu basamakta, hayal şekillenir, eskiz çalışmaları yapılır. Soyut halden, somut hale geçilmiş olur. Bir taslak proje ortaya çıkar.

Düşünce süreçlerinde daha 3. 4. ve 5. basamaklar var. 

3. basamakta, bu fikri akıl süzgecinden geçirmek, muhakeme etmek vardır.

Akıl tarafsız ve peşin hükümlerden uzak kalarak, hazırlanan proje üzerinde değerlemeler yapar. Fizibilite çalışmaları, verilerin yorumlanması, istişari bilgiler, analizler ve tecrübeler ışığında müzakereler gerçekleşir. Ekspertiz raporlarına bakar. Güçlü ve zayıf yönleri, fırsatları ve tehditleri irdeler.

4. basamakta aklın onayı veya reddi vardır.

Yolculuğun bu mertebesinde proje reddedilir veya onaylanır. Subjektif değil, objektif olmayı gerektirir. Tasdik, projelendirilmiş bir fikrin uygun görülmesidir. Proje tasdik edilmişse, sıra vicdan faslına gelir.

5. basamak, vicdanın onay faslıdır, yani izan. 

İnsan, iç huzuru ile “vicdanım rahat” der.

Hayalle başlayan bu yolculukta, aklın onayının yanı sıra; gerçekliğine, doğruluğuna gönlüyle de inanır ve benimser. Şuurun vicdan boyutunda gerçekleşen bu önemli onay, beşinci basamaktadır.

Aksiyon safhasında son iki basamak kaldı. 

6. basamakta, artık iradenin tasdiki, yani sorumluluk almak vardır. Testlerden geçen hayale sımsıkı sarılmak, kolları sıvamak, bazen fanatik taraftarlık bu basamaktadır.

Ancak dimağ mertebelerindeki bu seyahatte basamaklar teker teker çıkılmazsa arızalar meydana gelir. Hayal mertebesindeki bir fikir 1. basamaktan 6. basamağa zıplarsa risk büyük olur. Delişmenlik ve ölçüsüzlük zarar getirir. Hayal basamağından aksiyon basamaklarına heyecanla zıplayan düşünce taassuba düşer. Yani körü körüne, plansız, programsız davranır. Alternatiflere körleşir. Heyecan vardır, b planı yoktur. Taassup, cehaletle beslenir. Hakikatin keşfine mani olur. Düşmanlıklara yol açar. 

Hayal, şuur merdivenindeki basamakları birer birer çıkıp, 7. basamağa geldiğinde son mertebeye gelinmiş olur: adanmışlık.

İtikat seviyesine gelmiş olan şuurun adanmış bir ruh mertebesine gelmesi çok değerli bir güçtür. Emek verilerek elde edilmiştir. Bütün benliğimizle kabullenip dillendirdiğimiz vizyonumuzu bütün içtenliğimizle gerçekleştirme gayreti bu güçle olur.

Bu yolculukla, hayal seviyesindeki bir fikir; aklın, vicdanın onayı ve iradenin, ruhun hamlesi ile, testlerden geçmiş seviyede bir şuurla gerçekleşiyor demektir. Hayat bulup meyve vermeye namzet olur.

Dimağ basamakları (resim 1) adım adım aşıldığı takdirde sınanmış, hakikatli ve kuvvetli bir fikir olur.

Ciddi bir emeğin mahsulü olan bu netice, gönlümüzü rahatlatır. Böylesine güçlü bir fikir, ümit verir. Sabır gerektiren bu emekle gerçekleşen her hamle, ilerleme ve gelişmeye aday demektir. Başarılı olma ihtimali yüksektir. 

Hesapta olmayan çeşitli engellerin aşılmasında adanmışlık seviyesindeki gücün değeri büyüktür. İradenin sürekliliğinde bu güç çok önemli bir rol oynar.

Ancak niyetlendiğimiz bir fikir, hayal veya tasavvur merdiveninde takılıp kalırsa, saman alevi gibi olur. Parlar ve söner.

Hayalcilik ile şuur basamaklarından adım adım yükselen bir fikri birbirine karıştırmamak gerek. Bu merdivenleri aşmadan aksiyona geçmek, kumar oynamaktır.

 

Faydalanılan kaynak: Bediüzzaman Said Nursi, Münazarat.