TR EN

Dil Seçin

Ara

Gençler Soruyor: “Cinsel Arzularıma Engel Olamıyorum…”

Doktor Şifa

Ben yirmi yaşında üniversite öğrencisi bir gencim. Size bir sıkıntımı anlatmak istiyorum. Ben dininin gereklerini yapmaya çalışan bir gencim, fakat cinsel arzu ve isteklerime bir türlü hâkim olamıyorum. Dışarıda gördüğüm manzaralar (açıklık-saçıklık) zihnimi fazlasıyla meşgul ediyor. Ne ders çalışabiliyorum ne de başka bir şey yapabiliyorum. Kendime hâkim olamıyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum. Dışarı çıksam olmuyor, çıkmasam olmuyor.

Ne yapacağımı şaşırmış durumdayım. Her an her saniye bu gibi şeyleri düşünüyorum. Hâl böyle olunca hiçbir şeyden zevk almaz hâle geldim. Ne olur bana yardım edin.

 

Cevap:

“Kalbini boş bırakmamalısın!”

 

Bahsettiğin sorun, cinsiyet hormonları çalışan her gencin hatta yetişkinin yaşadığı bir sorun günümüzde. Öncelikle şunu kabul etmemiz gerekiyor: Karşımızda bizi rahatsız eden manzaraların ne kadar doğru olmadığını düşünsek bile, o manzaraları değiştirebilecek bir durumda da değiliz. Dolayısıyla bu konuda kendimiz tedbir almak durumundayız.

Peygamber Efendimiz’in, senin durumunda olan gençlere yaptığı ilk tavsiye, eğer güçleri yetiyorsa evlenmeleridir. Burada güçten kasıt, daha ziyade maddi yeterlilik ve bir ev geçindirebilecek kazanca sahip olmaktır. Ama senin gibi üniversite öğrencilerinin maddi yeterliliği olsa bile henüz öğrenci olmaktan kaynaklanan başka sıkıntıları söz konusudur. Pek çok üniversite öğrencisi, maddi açıdan sıkıntısı olmasa bile, evlenmek için okuduğu bölümü bitirmeyi beklemektedir ki, kimse bunun için onları suçlayamaz. Fakat öte yandan az sayıda olsa da, üniversite okurken evlenen çiftler de vardır ki, bunlar arasında mutlu ve sağlıklı evlilik gerçekleştirenler de bulunmaktadır. Fakat yine de evliliğin, kişinin kendisini hazır hissetmesiyle ilgili bir mesele olduğunu her zaman göz önünde bulundurmalısın.

Peygamberimizin gençlere yaptığı ikinci tavsiyeyi merak ediyorsan, hemen söyleyeyim: oruç tutmalarını tavsiye ediyor. Bunun ne kadar yerinde bir tavsiye olduğunu anlamak için nefsin heva ve isteklerinin ancak dolu bir mideyle şiddetlendiğini bilmek yeterlidir. Mide dolduğu zaman, nefis şaha kalkmış at gibi şahlanır. Başta cinsel arzular olmak üzere, gemlerini kırıp atmak ister. O yüzden, oruç tutmasan bile yeme rejimine çok dikkat etmen gerektiğini söyleyebilirim.

Bu sorununu aşmak istiyorsan, bilmen gereken bir şey daha var, o da şu: Manevi hayatımızın merkezi olan kalp, hiçbir zaman boş bırakmaya gelmez. Tabiat boşluk kabul etmediği gibi, kalp de eğer boş kalırsa nefsin arzularının kuşatması altında kalır ve o arzular tarafından işgale uğrar. Bu kuşatma ve işgalden kalbi korumanın tek yolu, kalbi başka şeylerle meşgul etmektir.

Kalbi nelerle meşgul edebilirsin ve etmelisin?

Bir üniversite genci olarak iş hayatına başladığında belki fırsat bulamayacağın sportif aktivitelere bu dönemde daha çok zaman ayırabilirsin. 

Ayrıca yetenekli olduğun bir alanı tespit edip o alanda yoğunlaşarak ve derslerine çalışarak kendini geliştirme yolunu seçebilirsin.

Bunların dışında asıl, ibadet ve sohbetlerle kalbine iman hakikatlerinin zevkini yerleştirmeye çalışmalısın. Çünkü kalb imanla dolu olursa, hem nefsin süflî (bayağı, düşük) arzu ve isteklerine mukavemet gösterebilir, hem de bundan ilahi bir zevk duyabilir.

Ayrıca ailesi ve arkadaşlarıyla iletişimi zayıf olan, akrabalarıyla pek görüşmeyen gençlerin, özgüven duyguları zayıf olacağı için, kendisini sevilmeyen, değersiz ve işe yaramaz hissetmesi çok daha olağandır. Buradan doğan sıkıntı, senin durumundaki gençleri cinsel istekleri meşru olmayan yollardan tatmin etmeye yönlendirebilir. O bakımdan, ailenle, akrabalarınla ve arkadaşlarınla düzenli olarak görüşmeyi ve üzerindeki negatif elektrikleri atmayı ihmal etme.

Son olarak, gözlerini olabildiğince harama bakmaktan korumaya gayret etmen gerekiyor. Bunun ölçüsü ise, bir baktığına dikkatle bir daha bakmamaktır.

Fazla madde saydığımı düşünebilirsin. Ama her genç gibi senin de bütün bunları gerçekleştirebilecek bir potansiyele sahip olduğuna inanıyorum. Çünkü Allah hiç kimseye taşıyabileceğinden fazlasını yüklemediği gibi, siz gençlere de yüklemez. Yeter ki, kalbinizi iyi dinleyin, o size hakiki ihtiyaçlarınızı söyleyecektir.