KORKUYU TANIMAMAK İÇİN
Öğrencileri Konfüçyüs’e sorarlar:
“Kalbimizin korkuyu tanımaması için ne yapmalıyız?”
Konfüçyüs şöyle cevap verir:
“Düşüncelerinizi düzeltiniz.”
***
CEVAP
Babıali’nin eski meşhurlarından Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu, pek çok garip huyu olmakla beraber, yüreği geniş ve hakperest bir insandı. Vaktiyle, Şule Yüksel Şenler, kendisinin bir yazısına, ağır bir eleştiri kaleme almıştı. Herkes, Tepedelenli’nin bu genç hanıma nasıl bir cevap vereceğini merakla bekliyordu. Ama o hiçbir cevap vermedi. Neden bir cevap vermediğini soranlara da şöyle diyordu:
“Vermem! Hakkıdır, yazabilir. Yine yazsın, yine vermem. Hak veririm ama cevap vermem!”
***
KİTAP BAĞI
Cemil Meriç’in yakın dostu dişçi Ekrem Uzel anlatıyor:
“1950’lerde ben Beyazıt’ın Mercan semtinde oturduğum zaman kendisini bir doçent dostla, Hayri Sözen’le tanıştırdım. Cemil Meriç’ten pek hoşlanan dostum ona yakınlık gösterince verdiği cevap şu oldu:
“Biz ki başları aynı kitaplara eğilen kimseleriz. Bizden yakın, akraba olur mu?”
***
NEREDEN BİLİYORSUN?
Bilge bir adama:
“Allah’ın var olduğunu nereden biliyorsun?” diye sordular. O da şöyle cevapladı:
“Güneşi görmek için meşaleye ihtiyaç mı var?”