TR EN

Dil Seçin

Ara

Transhümanizm / Teknoloji ile Bütünleşmek

Transhümanizm / Teknoloji ile Bütünleşmek

İlk insanlar mezarlarından kalkıp halimize baksalardı, makinelerle olan simbiyoz hayatlarımıza herhalde çok şaşırırlardı. Arabalarla bir yerden bir yere gidiyoruz, klimalarla vücut sıcaklığımızı ayarlıyoruz, evde, mutfakta, işte sürekli aletler kullanıyoruz. 

Bulunan her yenilik ise başka birine kapı açıyor. Örneğin, gözleri daha az gören biri için, kendine has bir gözlük yapılıyor. Fakat insana yapılan bu kolaylık, sanki o yoldan atılacak adımların ve meydana gelecek yolun bir başlangıcı gibi. Artık gece görüşü, kamerası, mikrofonu olan akıllı gözlükler var. Bluetooth’a bağlanıyor, müzik çalıyor, fotoğraf ve video çekiyor, sesli veya görüntülü telefon araması yapıyor, ses komutları ile çalışarak mesaj gönderiyorlar.

    

Google’ın çıkarttığı prototip akıllı gözlükler ise karşınızda yabancı dil konuşan birinin sözlerini, eş zamanlı olarak sizin anladığınız dile çeviriyor, alt yazı ile gözlükten size yansıtıyor.

Telefonlar ise neredeyse ek bir organımız gibi. Hatta elinden telefonu alınan bazı gençler, sanki bir parçası koparılmış gibi tepki veriyor. Gerçekten de, üretilen makinalar ve teknoloji sadece hayatımızın değil, bizzat kendimizin bir parçası olmaya başladı. 

Cutecircuit’in ürettiği ses gömleği ile gittiğiniz her yere dinlediğiniz şey sizinle beraber geliyor.

Tamamen sağır olan birisi ise, gömlek sayesinde, dokunma duyusu ile, müziği farklı bir şekilde ritim olarak algılıyor. Örneğin, bir müziğin keman sesi kollardan, bateri ise sırttaki sensörler ile hissediliyor.

Kalp pilleri, kalça, diş ve diz implantları sıradan bir hal aldı.

  

             

Beyin ve göz implantları hala gelişme aşamasında. 2000’lerin başlarından beri insanlar üzerinde deneniyor. 

Halen üzerinde çalışılan göz implantları aşağıdaki resimde görülen farklı noktalara konuluyor. 

Birden fazla ülke ve şirkette üretilen, farklı modeller, geçtiğimiz 15 yıl içerisinde 500’den fazla insana takılmış.1

İmplantlar tamamen kör bir insanın mükemmel görmesini henüz sağlayamasa da, kendi kendini daha rahat idare edebilecek, dışarı çıkıp kalabalık bir caddede yürüyebilecek kadar görüntüleri ayırt edebilmesini sağlıyor. 

Şu an için en çok kullanılan implantlar ise kulak implantları. Dünyada yaklaşık 750 bin kişide bulunan bu implantlar birkaç farklı parçadan oluşuyor. Elektrotlar, kulağın salyangoz kısmına yerleştiriliyorlar. İşitme cihazlarından farklı olarak sesi sadece artırmıyor, işlev görmeyen işitme bölgelerini aşıp, direk duyma sinirine ulaştırıyorlar.2

 

“Daha Yok mu?” Demek İnsanın Doğasında Var 

Adderall, hiperaktivite tedavisinde kullanılan amfetamin bazlı bir ilaç. Reçetesiz narkotik olarak alınırsa kısa bir süre için aşırı bir mutluluk veriyor fakat bağımlılık yapıyor ve maddi manevi çok zarar veriyor. Dikkati ve enerjiyi artırdığı için Amerika’da pek çok sporcu, öğrenci ve profesör tarafından, uzun saatler uyumadan çalışabilmek için kullanılıyor. Nasıl sporcular steroid kullanarak güç ve hızlarını artırıyorlar ise bazıları da daha zinde, aktif, başarılı olabilmek için, maalesef, bu yola başvuruyorlar. Rakamlar ise korkutucu. 

Saydığımız implant ve protezler bir hastalığın tedavisi veya bir uzvun eksikliği için kullanılıyor. Şu anda insan üzerinde deneyleri yapılan göz, kulak, beyin implantları gibi gelişmeler, hep tıbbi nedenler gösterilerek başlatılıyor. Zaten öyle olmasa izin almak mümkün olmazdı. Fakat zamanla, milyar dolarlık bu endüstri sahası, tıp alanından çıkıp, genel halka da yayılacaktır. Göz implantı sadece kör birinin görmesi için değil, sağlıklı birinin göremediği renk ve uzaklıkları görebilmesi için, beyin implantı beyni Cloud’a çevirmek için kullanılmak istenecektir. 

Örneğin, yapılan bazı dış iskeletler öncelikle felçli insanların yürümesi için tasarlanmıştı. Fakat daha sonra sağlıklı insanların kendi kapasitesinin üstüne çıkıp daha hızlı koşma, daha fazla yük kaldırma, daha yükseğe tırmanmaya yarayacak olanları da yapıldı. Bir süre sonra suda koşmayı sağlayanları da yapılabilir. 

Protezler her zaman eksik olanın yerini doldurmuyor. Ele takılan altıncı bir parmakla iki elle yapılacak işler tek elle yapılabiliyor. Protez parmak, bir bileklik ile bağlantılı. Bluetooth ve basınç sensörleri ile ayak baş parmağından kontrol ediliyor.

Altıncı parmağı sadece beş gün kullanan bireylerde kendi parmaklarını kullanma tarzlarının değiştiği ve beyinde yeni sinapslar oluştuğu gözlemlenmiş. 

Yine askeriye için üretilen 3. kol ile daha fazla yük ve ağır silahların taşınabilmesi hedefleniyor.

Sağlıklı insanların kendilerini “güncelleme” isteği bunlarla bitmiyor. Artık sıradan insanlar, sanki birer Marvel karakteri gibi, sentetik parçalar ile kabiliyet ve güçlerini artıracak yollar arayışındalar. 

2016’da Amerika’da başkanlık yarışına katılan, ünlü transhümanist Zoltan Istvan, 

Seçim kampanyasında bilim, sağlık ve teknolojiyi merkeze oturtan bir politika izleyeceğini söylemişti. Dünyadaki biohackerların liderlerinden olan Istvan eline taktırdığı çip ile bilgisayarına şifresiz giriş yapıp; evinin kapısını anahtarsız açıyor. Teknoloji hazır olduğunda beynine de çip taktırmakla ilgili hiçbir problemi olmayacağını belirtiyor. Google’ın ve GPS’in aynen beyninde olması ve internetle eş zamanlı olarak düşünebilmenin veya farklı bir dili anlayabilmenin cazipliğine dikkat çekiyor ve insanların daha güzel olmak için estetik ameliyat oldukları gibi, daha zeki olabilmek için de beyin çiplerine başvuracaklarını düşünüyor. 

 

Transhümanizm Nedir?

Transhümanizm, insanın sınırlarını kabul etmeyip, biyoteknoloji, genetik mühendisliği, nanoteknoloji ve bilgisayarlar ile kabiliyetlerini, his ve duyularını artırma peşinde olan bir hareket. İlk olarak Dante’nin Divine Comedy eserinde, ahiretteki tekrar yaratılış ile ilgili ortaya koyduğu bu kelime, aslında dini bir kökeni olmasına rağmen, şimdilerde insanı güncelleme sevdasında olan teknoloji meraklıları tarafından kullanılıyor. Eğer yapılacak olanlar, hastalıklara ve engellilere çare olacak, insanın daha zeki, farkındalık sahibi, güçlü ve dayanıklı olmasını hedefleyen faydalı keşifler ise çok güzel. Kimileri için bir parçasının makine olması seçim değil, bir gereklilik. Sağlıklı bir insana yeni kabiliyetler kazandırılması için olduğunda ise, bazı durumlarda sanki bir çizgiyi aşıyor ve bulanık bir alana giriyor. 

 

İnsan Irkı Olarak Nereye Gidiyoruz?

Grindhouse Wetware’in deri altı implantları gece feneri olarak iş görüyor. Nasıl? Beğendiniz mi? Yoksa sokak lambası gibi gezmek istemez misiniz? Öyle ise diğer gelişmelere bir bakın: 

MIT tarafından keşfedilen duoskin, altından yapılmış bir dövmeye benziyor. Bir versiyonu dokunmatik bir yüzey gibi iş görüyor. Bir başkası ise bilgisayar ve telefonların kontrolunu sağlıyor, bilgi depoluyor.3

    

İsveç’te binlerce insan ellerindeki pirinç tanesi büyüklüğündeki çipler ile evlerine ve ofislerine giriyor, toplu taşıma araçlarını kullanıyor. Bir hafızası olan ve internete bağlanan çipler, aşı yapar gibi, baş parmağın üzerine enjekte ediliyor.4

Web tasarımcısı Eric Frisk evinin kapısını çip ile açarken.

 

Deri altı implantlar yaygın bir şekilde internette satılıyor.

     

Mikroçiplerin, frekans ve fonksiyonları farklı çok çeşitleri var. Dünyada 500.000’den fazla insan tarafından kullanılıyor. 

Yeni modelleri ve genişletilmiş hafızaları ile mikroçipler sayesinde anahtar, kimlik, ehliyet, kredi kartı, kartvizit, toplu taşıma kartı, uçak bileti gibi yanımızda bulundurulması gerekenlerin artık taşınması gerekmeyeceği gibi, kaybetme riski de ortadan kalkmış oluyor. 

Akıllı evlerde ise implantlar ile, ev nerede olduğunuzu bilip ona göre sıcaklığı ayarlayıp, bulunduğunuz yerdeki ışıkları ve elektronikleri çalıştırıyor, diğerlerini kapatarak israfı önlüyor. 

 

Süper İnsanlar

Neil Harbisson, başına taktırdığı antenle, elektromanyetik alanı ölçüyor, telefonla konuşuyor, müzik dinliyor, uydulardan sinyal ve veri alıyor. Her gün iki saat, Uluslararası Uzay İstasyonuna canlı bağlandığını söyleyen Harbisson, renk körü olmasına rağmen, normal insanların göremediği renkleri de “duyabiliyor”. Kablosuz internete ve bluetooth’a bağlanan anteni, dünyanın her yerinden renkleri alıp hissedebilmesini sağlıyor. Sadece sesli mesajları almıyor: Bir arkadaşı ona bir güneşin batımı resmi gönderdiğinde, bu resmi renkleri ile algılıyor. Eğer uykuda ise, renkli olarak resmi rüyasında görüyor. Bir düşünün, arkadaşınız size rüya gönderebiliyor!5

Bir dansçı olan Moon Ribas ayaklarındaki implantlar ile sismograflara bağlı. Dünya üzerinde herhangi bir yerde bir deprem olduğunda, bedeninde titreşimlerle depremi yaşıyor. Kaydedilen deprem dalgaları ile daha sonra dansları için koreografiler ve besteler yapıyor. Bu teknolojiler ile gezegenimizi daha derin bir şekilde anlayabileceğimizi söylüyor.6 

Yeni teknolojiler ile bir şeyin sadece “bilinmiyor”, aynı zamanda “hissediliyor” olması kâinatı anlamayı başka bir boyuta taşıyor olmalı. 

Kaptan Cyborg olarak adlandırılan Sibernetik profesörü Kevin Warwick ise 1998’den beri implantları kendi üzerinde deniyor. Bir mikroçip olan ilk implantı ile okulunda, dokunmadan kapıları ve ışıkları açıp, termostatları değiştiren Warwick, implant ile sinir sistemini internetten robotik bir kola bağlayıp, kolu başka bir kıtadan idare edebilmeyi başarmış. Warwick New York’tan İngiltere’deki kolu idare ettiği gibi, aynı zamanda kendisi de koldan güç ve basıncı hissetme ile ilgili sinyaller alabiliyormuş. İmplantını ultrasonik sensörlere bağladığında ise yarasaların karanlıkta uçabilmesini sağlayan duyuya benzer bir kabiliyet kazanmış ve gözleri tamamen kapatılmış olsa da bir cismin kendisine yakınlığını, uzaklığını veya yaklaştığını hissedebiliyormuş. Yaptığı en ilginç deneylerden biri ise eşine de bir implant takıp, kendi sinir sistemini ona bağlaması. Aralarında bir çeşit telepati sağlayan bu deneyde, Warwick, uzaktan fakat eş zamanlı olarak eşinin elini sanal olarak tutabiliyormuş.7

Manel Muñoz kafatasına yapılan iki implant ile atmosferdeki sıcaklık ve basınç değişimlerini, yağmur ve fırtınanın geldiğini ses olarak algılayabiliyor. 

Jeofizikçi Mohsen Minaei sol eline taktırdığı bir mıknatıs ile metalleri çok rahat tutabiliyor. Sağ kolundaki çip her an hava sıcaklığının nasıl olduğu farkındalığını kazandırırken, göğsündeki de yön duygusu veriyor.

     

North Sense adlı bu alet dünyada yaklaşık 300 kişide bulunuyor ve her kuzeye dönüldüğünde titreşim yapıyor. Kuzeyi, güneyi fark edebilme veya benzer bir farkındalık kazanma ise beyinde yeni sinir yolları oluşması, insanda yeni bir kabiliyetin açılması ve beyin kapasitesinin artması anlamına geliyor. 

Avustralyalı biohacker Meow-Ludo Disco Gamma, toplu taşıma kartını eline implant ettiğinde, kartını unutma veya kaybetme riski olmadan araçları kullandı. Fakat bu uygulamanın kanunda bir yeri olmadığı için yakalandığında mahkemeye verildi. 

Tıbbi nedenlerle bedene enjekte edilen kablosuz internete bağlanan implantlar ise oldukça çeşitli: Kan şekerini, vücut ısısını ölçen, ihtiyaca göre ilaç salgılayan, beyin aktivitesini kaydeden, hatta yaşlandıkça ortaya çıkan idrar tutamamayı engelleyenleri var.8,9,10,11

 

Mahiyet-Marifet

Bu şekilde beden ve makinelerin kaynaşması ile, normal bir fizyoloji ile yaşanılan hayatlar, zihinsel, duygusal ve fiziksel olarak artırılmış bir gerçeklik haline dönüşüyor.

Göz, kulak, mide ve nice ince duygularımız için dünya üzerinde sayısız sofralar kurulmuş. Bunları şuurla anlayan insanın hayatının en önemli gayelerinden biri, bu nimetlerin farkındalığına varmak, hissedip şükretmek. Daha sonra ise bu nimetleri tattıkça, üzerinde yansıyan Esma-i İlahiyeyi anlamaya çalışarak, belki her an imanını tazelemek. Kendine verilen cihazlarla, daha çok Allah’a yakınlaşmak, daha kamil bir insan olmak. Esma ile kendi üzerinde de görünen güzel sanatları bilinçli olarak hal dili ve yaşantısı ile de sergilemek. 

Peki bahsettiğimiz ekstra cihazlar ile insanın nitelikleri artarsa, daha fazla cihazı ve duyusu olur, beyin kapasitesi genişlerse, yani mahiyeti değişirse ne olur? 

Bana, bu cihazlar ile insanın potansiyeli de artar gibi geliyor. Daha iyi ve daha fazla duyarak, görerek, nimetlerin tadına vararak, daha fazla şükredebilir. Dünya işlerini kolaylıkla halledip daha fazla ibadet edebilir. Doğaya ve insanlara daha çok yardım edip fayda sağlayabilir. 

Ama tüm bunları, aklımıza gelmeyecek kötülükler için de kullanabilir. Dış dünyada, boş işlerde boğulup, beynindeki onca bilgiyi odun yığınlarına döndürebilir. O bilgiler aklında olsa da nurundan mahrum kalabilir. Onca kazanılmış kabiliyeti boş ve geçici işler için tüketebilir. Çok gereksiz bilgilerin tantanası içerisinde vicdanın sesini duyamayabilir. Sonuçta ne ölüm değişir, ne de insanın bir memur olduğu. Ele geçen yeni nimetler ise memurun sorumluluğunu artırır. 

 

Bu Nimetlerden Ne Kadar Faydalanılabileceği İse Tamamen Ayrı Bir Konu 

Sağlıklı bir insanın bedenini değiştirecek şekilde olan yeniliklerin fetvası var mıdır? Örneğin bir yenilik için ameliyat gerekiyorsa ne kadar fayda için ne kadar riske izin verilir? Teknoloji ile birlikte, heyetlerle ilmihal kitaplarının yeniden açılıp güncellenmesi gerekecektir. 

Elbette bir kalp pili, takma kol veya işitme cihazına ihtiyacı olmak ile, kendine istek ve merak üzerine farklı özellikler kazandırmaya çalışmak farklı şeyler. Üstelik, bu ekleme özellikler illaki bir maliyet ile beraber gelecekler. O zaman parası olan ile olmayan arasındaki fark ne kadar açılacak? Güncellemeleri yaptırabilenler, yaptıramayanlara ikinci sınıf insan muamelesi yapacaklar mi? Herkesin zevkleri ve istekleri farklı olduğu gibi, bu noktada istedikleri de farklı olacağı için, yine insanlar arasında bir çeşitlilik mi olacak? İnternet ve bilgisayarlar ilk çıktığı zaman, kullanmakta geç kalan ülke ve şirketlerin geri kaldığı gibi, güncellemelere karşı çıkanlar geri mi kalacaklar?

Bu soruların cevaplarını kestirebilmek, insan üzerinde bu derece mühendislik yapmanın faydası zararını geçer mi bilebilmek zor. Fakat “normal” olan pek çok şey, kesin değişecek gibi görünüyor.

 

Kaynaklar:

1. Ayton LN, Barnes N, Dagnelie G, Fujikado T, Goetz G, Hornig R, Jones BW, Muqit MMK, Rathbun DL, Stingl K, Weiland JD, Petoe MA. An update on retinal prostheses. Clin Neurophysiol. 2020 Jun;131(6):1383-1398. doi: 10.1016/j.clinph.2019.11.029. Epub 2019 Dec 10. PMID: 31866339; PMCID: PMC7198351.

2. National Institute of Deafness and Other Communication Disorders

3. Kao, Cindy Hsin-Liu & Holz, Christian & Roseway, Asta & Calvo, Andres & Schmandt, Chris. (2016). DuoSkin: rapidly prototyping on-skin user interfaces using skin-friendly materials. 16-23. 10.1145/2971763.2971777.

4. https://www.wlrn.org/2018-10-22/thousands-of-swedes-are-inserting-microchips-under-their-skin

5. https://www.inverse.com/article/15816-cyborg-neil-harbisson-says-our-3d-printed-spacemen-surrogates-will-roam-planets-for-us

6. https://www.cnn.com/style/article/moon-ribas-cyborg-smart-creativity/index.html

7. Warwick K. Superhuman Enhancements via Implants: Beyond the Human Mind. Philosophies. 2020; 5(3):14. https://doi.org/10.3390/philosophies5030014

8. Khalifa, A., Lee, S., Molnar, A.C. et al. Injectable wireless microdevices: challenges and opportunities. Bioelectron Med 7, 19 (2021). https://doi.org/10.1186/s42234-021-00080-w

9. Benhabbour, S.R., Kovarova, M., Jones, C. et al. Ultra-long-acting tunable biodegradable and removable controlled release implants for drug delivery. Nat Commun 10, 4324 (2019). https://doi.org/10.1038/s41467-019-12141-5

10. Gibney, E. Injectable brain implant spies on individual neurons. Nature 522, 137–138 (2015). https://doi.org/10.1038/522137a

11. https://medlineplus.gov/ency/article/007373.htm