İnsan En Değerli Varlıktır ve Allah’ın Muhatabıdır
Yaratılışın Bir Sırrı
Ara
Yaratılışın Bir Sırrı
“Zira, şu güzel masnuattaki hüsn-ü sanat ve zînet-i sûret gösteriyor ki, onların sanatkârında ehemmiyetli bir irade-i tahsin ve kuvvetli bir taleb-i tezyin vardır.” (Bediüzzaman, Sözler)
Konuyla yakından ilgili olan şu hadis-i kutsîyi hatırlayalım:
“Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim (bilinmeye muhabbet ettim) de mahlûkatı yarattım.”
On Birinci Söz bu hakikat dersini en güzel şekilde şerh ve izah etmektedir.
Padişahın hazinesinde ne gibi cevherler bulunduğunu ancak kendisi bilir, bütün bunlar başkalarından gizlidir. Başkaları o cevherlerden ortaya çıkarılıp umumun nazarına arz edilen ne kadarsa onları bilebilirler. Diğerleri yine gizli kalmaya devam ederler.
Kenz-i hafi (gizli hazine) ve künuz-u mahfiye (gizli hazineler) tabirleri İlâhî isimler için kullanılmaktadır. Meselâ, bütün rızıklar, henüz kâinat yaratılmadan, Allah’ın ilminde mevcuttu. Rezzak isminin hazinesindeki bu rızıkların bilinmesi ve tanıtılması irade edildiğinde önce o rızıklar, arkasından rızka muhtaç canlılar yaratılmak suretiyle Rezzak ismi tecelli etti. İlk rızıktan tâ cennetteki ebedî ihsanlara kadar bütün rızıklar Rezzak isminin hazinesinden gelmektedir.
Aynı, şekilde, bütün hayatlar Muhyi (hayat verici) isminin hazinesinden, bütün şekiller Musavvir (suret veren, şekillendiren) isminin hazinesinden, bütün süsler, bezekler Müzeyyin (tezyin eden, süsleyen) isminin hazinesinden gelmektedir.
…
Yaratılan her eserde, hem en mükemmel bir sanat teşhir edilmekte, hem de ona güzel bir şekil, renk, süs takılmaktadır. İşte bu hal, “onların Sanatkârında ehemmiyetli bir irâde-i tahsin ve kuvvetli bir taleb-i tezyin” var olduğunu göstermektedir.
Burada tahsin (güzel yapma, güzelleştirme) fiiliyle, tezyin (süslendirme, ziynetlendirme) örnek olarak verilmiştir. Cenâb-ı Hakk’ın bütün İlâhî fiillerini ve farklı sanatlarını sergilemeye karşı kutsî bir rağbeti vardır. Mademki, Allah sanatını ve yaptığı sanat eserlerini sevmektedir. Elbette, bunlar içerisinde en çok sevdiği eserler, onun sanatını en mükemmel olarak gösterenlerdir.
Allah, Güneş’i de sever, Ay’ı da; ikisi de O’nun sanatıdır.
Denizleri de sever ovaları da; bunların da tamamı O’nun mülkü, O’nun mahlûkudur.
Allah, arıyı da sever, ipek böceğini de; her ikisi de onun canlı tezgâhlarıdır.
Allah’ın en mükemmel eseri insandır. Mahlûkatta sergilediği her türlü sanatını küçük mikyasta onda da sergilemiştir. Ona akıl vererek eserlerini tefekkür etme, onlardaki İlâhî sanatları takdir etme, Rabbanî ihsanlara şükretme kabiliyeti ihsan etmiştir. Elbette, Allah her mahlûkunu sevmekle birlikte bu küllî şuurlu ve umumî nazarlı mahlûkunu daha çok sevecektir.
“Ve şu muhabbet ve rağbet ise, masnuât içinde en münevver ve mükemmel ferd olan insana daha ziyade müteveccih olup temerküz etmek ister.” cümlesi bu dersi vermektedir. Nitekim Cenâb-ı Hak insanı ahsen-i takvimde yarattığını ve onu arza halife seçtiğini kelamında açıkça beyan etmektedir.
…
Bu noktada insanla hayvanın kısa bir mukayesesini yapalım:
Hayvanın şuuru çok sınırlıdır. Var olduğunun şuurundadır, rızkını ve düşmanını tanır, yavrusunu tanır ve ona şefkat eder. Bunun ötesinde, ne bedenindeki organların varlığını bilir, ne de görevlerini. Dış âlem hakkında da durum aynıdır. Karanlık olunca uyur, aydınlık olunca uyanır, ama ne geceyi bilir, ne gündüzü; dünyanın dönmesiyle bunlar arasındaki ilgiyi bilecek halde değildir.
İnsan ise hem kendini, hem diğer hayvanları, hem bütün bir kâinatı tanır, bilir, neyin ne görev yaptığını anlar. Bu yönüyle insanın şuuru küllîdir ve nazarı, yani düşüncesi umumîdir, geniştir.
Bu mahlûkatı kendini bildirmek ve tanıttırmak için yaratan Cenâb-ı Hak, elbette ki, insanı muhatap alacak, onunla konuşacak ve onu ebedî saadete namzet yapacaktır. Nitekim öyle olmuştur. Peygamber Efendimiz (asm), diğer peygamberler ve peygamber varisi olan bütün alimler Allah’ı tanıma ve tanıttırma görevini en mükemmel bir şekilde ifa etmişlerdir.
Kaf Dağı’nın da ötesindeki masal ülkelerinden birinde, harikalar diyarının kraliçesinin bir bebeği…
Ev hanımlığının en değerli ve doğal bir meslek olduğu halde, birileri tarafından…
Gazze’de yaşananlar… Yıkım, ölüm, zulüm, kan, gözyaşı, ah… İnsan, insan hakları, insani…
İyi bir insan olmanın ölçüsü, Efendimizin (asm) gösterdiği güzel ahlâkın şubelerini kendine…
“…O vakit hayvanâtın büyük bir kumandanı hükmünde ve şu dünyada Cenâb-ı Hakk’ın…
Peygamber Efendimiz’e gelen, inançsız bir grup, “Ya Muhammed, mahlukatı Allah yarattı? Allah’ı…