HEDİYE
Paşanın biri Şair Tıflî’ye, yazdığı bir kasideden dolayı bir semer hediye eder. Böylece güya şairle alay etmiş olur. Tıflî semeri sırtına alır. Bu vaziyeti görenler sebebini sorduklarında şu cevabı verir:
“Paşaya bir kaside yazdım. Çok hoşlandı. Bana da resmî elbisesini hediye etti.”
***
MÜHİM OLAN...
Biri Lokman Hekim’in siyah yüzüne, kalın ve çatlak dudaklarına bakıp alay etmek isteyince Lokman Hekim şöyle der:
“Yüzümün siyah, dudaklarımın kalın ve çatlak olduğuna bakma. Çünkü onları ne ben boyadım, ne de ben çatlattım. Benim elimde olan, o kalın dudaktan kötü söz çıkarmamak. Siyah yüzü, utanılacak bir işle utandırmamaktır. Kalbim beyaz, sözüm inci gibi güzel olduktan sonra, yüzümün siyah, dudağımın kalın oluşunun ne ehemmiyeti var?..”
***
ŞART
Fakir bir adam başka ülkede yaşayan bir dostuna mektup yazarak, ondan biraz para istedi. Dostu ona para ile birlikte şu mektubu gönderdi:
“Bu para sana hibe değil, ödünçtür. Sen ihtiyacını gördükten sonra, senin durumuna düşmüş bir adam bul. Bu para kadar parayı ona ver. Verirken de ona şu şartı koş:
O da işini gördükten sonra, senin ve onun gibi bir adama versin...”