VAKİT DARLIĞI
Eski Jön Türklerden Ubeydullah Efendi, Medenî Kanun’un kabulünden sonra belediye nikâh memuru olur, haftada kırk elli nikah kıyar. Ama kendisi hiç evlenmemiştir. Dostlarından biri sorar:
“Niçin evlenmiyorsun üstad?”
Ubeydullah Efendi:
“Görmüyor musun birader” der, “âlemi evlendirmekten kendime bir eş aramaya bile vakit bulamıyorum!”
***
SITMA
Samuel Morse, telgrafı icat etmeden önce başarılı bir ressam olarak tanınıyordu. Bir gün ‘Can Çekişen Adam’ adlı tablosunu doktor arkadaşına gösterip düşüncesini sordu. Doktor tabloyu inceden inceye gözden geçiriyor, bir sonuca varamıyordu.
Morse’un sabrı taştı:
“Ee, ne diyorsun?”
Doktor, nihayet gözlüğünü çıkarırken Morse’a döndü ve dedi:
“Sıtma olsa gerek!”
***
İKİ VAGON
Yahya Kemâl ile birkaç yazar, Ankara-İstanbul treninin yemekli vagonunda söyleşiyorlarmış. İçlerinden biri, Yahya Kemâl’e:
“Üstad, demiş, acaba Türkiye'nin ne kadar aydını var?”
Üstad, önündeki yemekten bir kaşık aldıktan sonra cevap vermiş:
“İki vagon. Vagonlardan biri Ankara’dan Haydarpaşa’ya giderken, öteki Haydarpaşa’dan Ankara’ya döner!”