TR EN

Dil Seçin

Ara

Buzların İmparatorları

“Uçamayan, komik yürüyüşlü, daima huysuz görünen bir kuş var ve bu kuş bize nasıl yaşanacağını gösteriyor.” 1 Antarktika… Sıcaklığı en az sıfırın altında 45 derece olan ve görüş mesafesini bir metrenin altına düşüren kar fırtınaları olan bir coğrafya. İmparator penguenleri, bölgede kış başlangıcı olan Mart ve Nisan aylarında üremek ve yavrularını büyütebilmek için uygun bölgelere yolculuk yapıyorlar. 25.000 kadar penguen bir araya gelirler.

“Uçamayan, komik yürüyüşlü, daima huysuz görünen bir kuş var ve bu kuş bize nasıl yaşanacağını gösteriyor.”1

 

Antarktika… Sıcaklığı en az sıfırın altında 45 derece olan ve görüş mesafesini bir metrenin altına düşüren kar fırtınaları olan bir coğrafya. İmparator penguenleri, bölgede kış başlangıcı olan Mart ve Nisan aylarında üremek ve yavrularını büyütebilmek için uygun bölgelere yolculuk yapıyorlar. 25.000 kadar penguen bir araya gelirler.

Mayıs veya Haziran ayında penguen bir yumurta yumurtlar. Penguenler, kar ve buzla kaplı bir zemine yumurtaları için yuva yapamazlar. Ama Allah (cc) onların bedenlerinde yarattığı özeliklerle bu olumsuzluğu telafi ediyor. Ve imparator penguenleri yumurtalarını ayaklarının üzerinde koruyorlar. Yumurtladıktan sonraki birkaç saat içinde erkek penguen dişinin yanına gelerek, yumurtayı dişiden devralıyor. Yumurtanın buzun üzerine düşmemesi ve kırılmaması için azami dikkat gösteriyorlar. Erkek yapabileceği en doğru hareketi yaparak, önce ayak parmaklarını yumurtanın altına sokuyor ve sonra parmaklarını yukarıya doğru kaldırarak yumurtayı ayağının üzerinde karnındaki yumuşak tüylerin arasına doğru yuvarlıyor.

 

Neden kuluçkaya erkek penguen yatıyor?

Çünkü dişi penguen yumurtlama sürecinde vücudundaki besin deposunun tamamına yakınını kullanıyor. Bu kaybını telafi etmek ve yiyecek bulmak için de hemen denize gidiyor. 

Böylece erkek penguenler için çok zorlu ve sabır gerektiren bir kuluçka dönemi başlıyor. Yumurtayı ayaklarının üzerinden indiremedikleri için kuyruklarından destek alarak topuklarının üzerinde dinlenirler. Yumurtanın buz ile temasını engelleyerek kuluçka süresini geçiriyorlar. 

Zaman zaman saatte 160 km hızla esen zorlu kış şartlarında, 60 gün bir şey yemeden ve çok az hareket ederek yavruları için benzersiz bir fedakârlık gösteriyor penguenler. Bu zor kış şartlarından korunmak için birbirlerine yaklaşarak yardımlaşıyorlar. Erkek penguenler arada hiç boşluk kalmayacak şekilde adeta birbirlerine yapışarak büyük bir grup oluşturuyorlar. Çemberin dışından içine doğru sürekli yer değiştiriyorlar ve bu şekilde birbirlerini donmaktan kolluyorlar.

Penguenlerin dışta bulunan tüyleri yağla kaplı ve su geçirmezken, bunların altında yumuşak tüyler bulunuyor.

Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden yardımcı Doçent Jessica Meir, 2013 yılında The Journal of Experimental Biology adlı akademik dergide yayımlanan makalesinde, dondurucu ortamda bulundukları halde imparator penguenlerin vücut sıcaklığının yaklaşık 37 derecede sabit kaldığını belirtiyor. 

Deniz biyoloğu olan Kaliforniya Üniversitesi’nden Dr. Paul Ponganis ise, hava sıcaklığı eksi 20, hatta eksi 30 dereceyken penguenlerin tüylerinin altındaki ısının 30-35 derece olabileceğini dile getiriyor.

Glasgow Üniversitesi’nden Dr. Dominic McCafferty ve ekibi de 2013 yılında Journal of Biology Letters’ta yayımlanan makalelerinde, penguen tüylerinin ısı yalıtımının %80’inden fazlasını sağladığını ve rüzgâra karşı da çok dirençli olduğunu ifade ediyorlar. Buna göre, vücutlarındaki “karşı akım ısı değişim sistemleri” penguenlerin ısı kaybını en aza indiriyor. Ayrıca bunlara ek olarak penguenlerin burun boşlukları da solunum sırasında ısı kaybetmelerini önleyecek şekilde yaratılıyor.2 

60 günün sonunda yumurta çatladığında bile erkek penguenin görevi bitmiyor. Yumurtadan çıkan yavru ilk yemeğini babasından yiyor. Baba, yutağında yavru için bekletilen az da olsa bir tür süt salgılıyor ve bunu yavrusuna içiriyor.

“İmparator penguenlerin hayatları, müthiş bir merhametin yansıması. Erkek penguenler, beslenmeden ortalama 64 gün boyunca yumurtalarını ayaklarının üstünde taşıyor. Dişi gecikecek olursa, yavru babasının yemek borusundan gelen, memelilerin sütüne benzeyen bir sıvıyla besleniyor.”3

Dişiler denizden döndüklerinde olağanüstü bir olay daha yaşanıyor

Dişi penguen seslenmeye başlıyor ve erkek de onlara karşılık veriyor ve Allah’ın verdiği bu özel kabiliyet sayesinde birbirlerini seslerinden tanıyıp buluşuyorlar. 

Dişi, kursağında depoladığı yiyecekleri yavrusuna veriyor ve yavru böylece ilk gerçek yemeğini yiyor.

“Dişiler, açlıktan ölmek üzere olan erkek penguenlerin onlara en çok ihtiyaç duyduğu anda geri dönüyorlar. Anneler yavrularını ilk kez görüp besleme görevini devralıyor. Sonrasında ebeveynler aylar boyunca sırayla yavruları için yiyecek bulup getiriyorlar.”4

Binlerce penguenin aylar boyu bu zor şartlarda fedakârca ve dayanışma içinde olmaları müthiştir. Hele şuur sahibi insanların yaptıklarını düşününce… Ki bu ayrıca Darwincilerin, “zayıfların ezilerek yok olduğu” iddiasını da çürüten bir fedakârlık örneğidir aynı zamanda.

Bu büyük azim, sabır ve hayret verici kararlılık ibret vericidir. Ve elbette her yavrunun üzerinde, sonsuz merhamet ve şefkat sahibi bir Rabbin korumasını gösterir.

Şuursuz bir canlıdan, bu kadar zorlu şartlarda yumurtasını bırakıp, kendi başının çaresine bakması beklenir aslında. Ama böyle olmuyor. Akılsız, şuursuz oldukları halde, büyük bir dayanışma ve iş bölümü yapmaları, bir amaç için ölümü bile göze almaları gösteriyor ki, onlar bu şekilde sevk edildikleri için bunları yapabiliyorlar. Allah (cc) rahmetini ve hikmetini bu şekilde gösteriyor.

Evet canlıların şuurlu gibi hareket etmelerini sağlayan, onlara bu özellikleri veren her şeyin Rabbi olan Allah’tır. O, bizi böylece kendi sonsuz şefkat ve merhametine şahit kılıyor.

 

Dipnotlar:

1- Antarktika’da dönem dönem imparator penguenlerinin yaşam ve üreme döngüsünü araştırıp, fotoğraflayan Stefan Christmann. 

2- Atlas Dergisi

3- Dr. Paul PonganIs, Amerika Ulusal Bilim Vakfı (NSF)

4- National Geographic