TR EN

Dil Seçin

Ara

Motorsuz Arabalar

Motorsuz Arabalar

Güçlükler hep önümüzde.

Peki güç nerede?..

 

Gücü kendi içimizde aramadığımız, onu bulup ortaya çıkarmadığımız ve “bu engel beni durduramaz” demediğimiz müddetçe…

Güçlükler hep önümüzde;

Dağlar gibi.

 

Ah biri gelse, şunu ortadan kaldırsa. Ben de geçip gitsem!..

Ah biri yürüse önümde, ben de ardından ilerlesem…

Alkışların; süslü ve temiz gelin arabalarının ardına bağlanan boş konserve kutuları olduğunu zanneden var mı aramızda?..

Temizlenmiş, parlatılmış ve süslenmiş gelin arabalarının arkasına kendini bağlayan boş konserve kutularına “gülünür” sadece!..

Teneke kutular (süratli otomobillere bağlandıkları ipleri kopmadığı müddetçe) arabalarla aynı mesafeleri kat edebiliyor olsalar bile!..

 

Dağlar gibi güçlüklerin dağlar gibi görünmesinin tek sebebi; onları dağlar gibi görmemiz!..

Güçlükler, sen burnunu çamura gömdüğün sürece dağlar gibi...

Ama okyanus rüzgârları uçururken saçlarını; onlar karınca yuvalarından yüksek değil!

 

İnanamıyorum…

Şu pırıl pırıl gelin otomobiliyle, ardına bağlı paslanmış teneke kutunun maddesi gerçekten aynı mı?

 

Aralarındaki fark birinde motor olması mı?

 

Motoru düşen arabalar bir süre sonra teneke kutular haline geliyor, kir pas içinde…

Hayalini kaybeden insanlar neye benziyor peki?..

Tangırdamayı keser misiniz?

 

Birilerinin seni “çekelediği” yerlere yuvarlanmaktan vazgeç!..

Git... Ve kendine bir hayâl bul.

Bir hedef belirle kendine.

Rotanı çiz…

Ardından da harekete geç.

 

“Bana bir bilet verir misiniz?”

“Elbette. İşim bu... Fakat size bir bilet verebilmem için önce bana söylemeniz gerekiyor, nereye gitmek istediğinizi!..”