TR EN

Dil Seçin

Ara

Evlerden Irak

Evlerden Irak

Yokluk eki diye bir ek öğrenmiştik fakültede. İlkokuldan beri bildiğimiz olumsuzluk anlamı katan “-sız/-siz” eki, bir anda farklı bir isimle çıkmıştı karşıma. O gün bugündür artık sadece olumsuzluğu değil fakirliği de çağrıştırır bana. Peşine takıldığı kelimeleri art arda söyleyince insanın içini kasvet basar, basar da telaffuz etmeyi de o sıfatla anılmayı da istemez insan.

Ekleri satışa çıkarsalar bir tek yokluk ekinin alıcısı olmaz eminim. Ama işte hayatın bir yerinde illaki insanın karşısına çıkar. Ya bizzat muhatabı olur ya da en azından bir cümle içinde kullanmak durumunda kalır. Ama mutlaka kullanır. Bazen gücünün yok olduğunu hisseder, “güçsüz” olduğunu söylediğinde, bazen uyumaktan nasibini alamayınca “uykusuz” olduğunda...

Kimi zaman hayatının bir döneminde meteliğe kurşun atar insan, “parasız pulsuz” kalır. “Çaresiz” olur. Olur yani. Her şey bizim için eyvallah da sorarım size, bir insan aynı anda en fazla kaç tane yokluk ekinin olduğu kelimeyle birlikte anılılır?

Bir?

Üç?

Beş?

On beş?

Daha fazla olur mu hakikaten?

Olurmuş. Filistinli olunca oluyormuş.

Çok matah bir şey gibi upuzun bir liste yaptığımı düşünmeyin e mi! 

Bir de rica etsem ben art arda sıraladım diye bir çırpıda okuyayım demeyesiniz. Her birini yazarken aralarına virgül koyduğuma da bakmayın. Bir nefes miktarı durulması gereken yerleri bir ömür miktarı kadar dura dura okursanız da şaşırmam. Çünkü ben yazarken iliklerime kadar hissede hissede, iç çeke çeke yazdım.

Yetmedi, yazmayı yarıda bırakıp daldım gittim. Sahip olduklarımı düşündüm, nerelerde yoksul olduğumu ölçüp tarttım.Teraziye ne koydumsa hiçbiri o yokluklara denk gelmedi.

Hazırsanız “ehemmiyet kemerlerinizi” taktıysanız ben sıralıyorum, varın gerisini siz hayal edin:

Susuz, yemeksiz, ocaksız,

anasız, babasız, eşsiz, isimsiz,

örtüsüz, döşeksiz, kıyafetsiz,

kapısız, bacasız, evsiz, barksız,

ışıksız, çadırsız,

tatsız, tuzsuz, yersiz, yurtsuz,

umutsuz,

sessiz, sözsüz, kimsesiz,

çaresiz,

aşksız, aşıksız, heyecansız, hayalsiz,

izinsiz,

çantasız, kitapsız, kalemsiz, ilimsiz, alimsiz,

parasız, pulsuz, ilaçsız, hekimsiz, merhemsiz, hastanesiz,

havasız, dostsuz, çocuksuz, mezarsız, topraksız,

adaletsiz, yargısız, ordusuz, topsuz, tüfeksiz,

cansız, savunmasız,

işsiz, aşsız, güçsüz, kayıtsız,

duvaksız, düğünsüz, bayramsız,

öksüz, oyunsuz, oyuncaksız,

cansız, başsız, kolsuz, bacaksız,

kefensiz,

camisiz, seccadesiz, ezansız, cumasız, salasız,

güvensiz, uykusuz, huzursuz, mutsuz,

umutsuz, yarınsız, yardımsız,

habersiz, yolsuz, köprüsüz,

katıksız, hâlsiz, bağsız, bahçesiz...

Yazınca altı üstü bir ek, yaşayınca evlerden ırak... Bir ek bu kadarını yapamaz bir insana, bu kadar incitmez gibi geliyor, halbuki bunun söylemesi de yazması da çok zor. Hele bir de yaşayanına sormak gerek…