TR EN

Dil Seçin

Ara

İki Türlü Güzellik / Nur’dan Kelimeler

HÜSN-Ü BİZZAT
“Zâtında güzel olan.”

Güzelliği bir başka şeye nispetle olmayan.”

HÜSN-Ü BİLGAYR

Görünürde çirkin, fakat neticesi güzel ve hayırlı olan.”


 

Kâinattaki her şey, her hâdise ya bizzat güzeldir, ona hüsn-ü bizzat denilir. Veya neticeleri cihetiyle güzeldir ki, ona hüsn-ü bilgayr denilir.

Sözler, 231


 

Hüsn-ü bizzat, zâtında güzel olan, yani güzelliği bir başka şeye dayanmayan ve bir başka sebepten medet almayan demektir. Meselâ, iman bizzat güzeldir; hiç küfür olmasa da iman yine güzeldir. Bu güzellik küfre nispetle değildir. Takva ve salih amel de bizzat güzeldirler. Diğer insanların bu güzellikten nasip almaları yahut almamaları fark etmez. Onların güzellikleri ne ise yine odur. İlim de bizzat güzeldir. Herkesin âlim olması hâlinde, bir kimsedeki ilmin güzelliğinde bir noksanlaşma olacağı düşünülemez.

İstikamet, itidâl, şefkat, merhamet, adalet, tevazu, cömertlik gibi güzel ahlâkın bütün şubeleri de bizzat güzeldirler.

Bazı hadiseler ise görünürde şer ve çirkin telâkki edilirler. Ama onların arkalarında nice gizli güzellikler saklıdır. İşte bu ikinci tip güzelliklere hüsn-ü bilgayr denilir. Meselâ, hayatın bizzat güzel olmasına karşılık ölüm, hüsn-ü bilgayrdır. İman ehli için, ölüm; cennet bahçelerinden bir bahçeolmakla dünya güzelliklerini gölgede bırakan bir güzelliğe sahiptir. Keza, sıhhat bizzat güzel olmakla birlikte hastalıklar netice itibariyle güzeldirler. Zira, hastalık insanı günahlardan temizler, derecesini artırır ve insan için ebedi bir sermaye olur.

•••

Nur Külliyatı’ndan ince bir hikmet ve ibret dersi:

Pek çok zahirî intizamsızlıklar ve karışıklıklar var ki, pek muntazam bir kitabet-i kudsiyedir. Sözler, 232

Demek oluyor ki, hiç çile çekmeden, hiçbir zahmete katlanmadan, hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadan geçen bir ömür, düz bir çizgiyi andırır ve ondan hiçbir mânâ çıkmaz.

Çizgiyi yazı yapan o eğri büğrüler, o iniş çıkışlardır.