Hz. Zeynel Abidin'in (ra) duası:
''Allah'ım! Yüz suyu döktürecek, fikrimi kendisiyle meşgul edecek, düşüncemi dağıtacak ve uzun süre beni uğraştıracak borçtan uzak olmayı bana nasip eyle.''
(Sahife-i Seccadiye'den)
***
Kim güzel bir iş yaparsa kendisi için yapar. Kötülük işleyen de kendi aleyhine işler. Yoksa Rabbin kullarına haksızlık edecek değildir.
(Fussilet Suresi, 46. ayet meali)
...
Müslüman kardeşini sevindirmen, Allah'ın bağışlamasına vesile olan şeylerdendir.
(Peygamber Efendimiz'den (asm) - Camiü's-Sagir, 1394)
***
Dikkatimizi neye verirsek, hayatımızda o yankılanır.
Dikkatlerimiz iyilik ve güzellikle şifa bulsun.
- Kemal Sayar
***
SEBİİL, SEBİİL!..
Aşure gününde testilerle sebil (hiçbir karşılık beklemeden, Allah için su vb. ikram etmek) olarak su ve ayran dağıtırdık. Ben sebil testiyle su dağıttığımı çok hatırlarım. Aynı âdeti İzmir'de de sürdürdük biz. Sadece aşure günlerinde değil her hafta hem de...
Millet pazara giderken, evimizin önünden geçerdi.
İzmir'in sıcağında pazara gitmek de ölüm olduğundan, biz bir gün önceden, toprak testiye suyu koyup ayaza bırakırdık. Bazen de dışına ıslak tülbent sarıp bahçeye koyardık testiyi. Pazar günü gelince, soğuyan suyu sırtlar, elimde bardaklarla pazara gidip gelenlerin önüne çıkardım. Sadece ben de değil, ilkokul, hatta ortaokul talebesi gençler, omuzlarında testilerle yolun kenarlarına dizilir; ''Sebiiiil, sebiiiil!'' diye bağırarak su dağıtırdık.
1950'li yılların başında yaşanan bu çok değerli hatıra, rahmetli M. Serhan Tayşi'nin anılarını yazdığı ''Ali Emiri'nin İzinde'' adlı kitabının 168. sayfasından. Bu güzel âdetin unutulmaması için bizden bir hatırlatma...
***
Eğer insanın tefekkür duygusu ham olursa, fikir hürriyeti onu hayvan derecesine indirir.
- Muhammed İkbal
***
GURURUYLA BÜYÜYEN KABAK
Büyük bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi dünyaya merhaba demiş. Günler ilerledikçe bitki, kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Ve hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacı ile aynı boya gelmiş.
Bu durum onu etkilemiş ve kavağa sormuş:
''Sen kaç ayda bu hale geldin?''
''On yılda'' demiş kavak ağacı.
''On yılda mı?'' diyerek çiçeklerini sallayıp gülmüş kabak. ''Oysa ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak.''
''Doğru'' demiş ve başka cevap vermemiş kavak.
Günler geçmiş ve sonbaharın serin rüzgârları başladığında kabak üşümeye ve yapraklarını düşürmeye başlamış. Büyük bir endişe ile kavak ağacına sormuş:
''Neler oluyor bana böyle?''
''Ölüyorsun.'' demiş kavak.
''Niçin?''
''Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için. Kolay kazanılan şey, kolay kaybedilir.''
***
BAYRAM
Merhametin kânıdır
Afv ü kerem şânıdır
Hep ânın ihsânıdır
Bayram o bayram olur.
El tuta kitâbını
Dil tuta hitâbını
Can tuta şitâbını
Bayram o bayram olur.
Mevlâ'yı candan seven
Rıza-yı Hakk'a even
Lütf-i Hüdâ'ya güven
Bayram o bayram olur.
Nûr-i hidayet dola
Dilde hidayet bula
Nâsırın Allah ola
Bayram o bayram olur.
Tevhîd ede zevk ile
Hakk'ı seve şevk ile
Tasdîk inerse dile
Bayram o bayram olur.
Dilde ki Rahmân olur
Dertlere dermân olur
Zâde fermân olur
Bayram o bayram olur.
Lütfî'ye lutf u kerem
Dâhil-i bâb-ı harem
Dâima Allah direm
Bayram o bayram olur.
- Alvarlı Efe Hazretleri [v. 1956]
(Muhammed Lütfi Efendi)
Kurban Bayramınızı tebrik eder, hayırlara vesile olmasını niyaz ederiz.