TR EN

Dil Seçin

Ara

Mart 2012

post-title

Mart 2012, 423

Sevgili okuyucularımız, değerli dostlarımız;

Hayatımız da mevsimler gibi bazen bulutlu, bazen de yağmurlu, bazen güneşli, bazen de neşeli. Dünyanın dört bir yanında yaşanan olaylar, az çok farklılıkla beraber hep aynı. Dünyanın hâli bu. Burası, imtihan yeri. Bir kararda kalması mümkün değil. Devamlı çalkanıyor, değişiyor ve içindeki yolcularla beraber sonsuzluk diyarına, o hesap âlemine doğru her gün biraz daha yaklaşıyor. Bize düşen, yolcu olduğumuzu unutmamak ve dehşet aldığımız zaman: "Mevlâ görelim neyler / Neylerse güzel eyler..." diyerek pencerelerden seyretmek. Biz üzerimize düşeni yapmakla vazifeliyiz. Şevk içinde yol almaya, azimle ve ümitle çalışmaya devam... Biz bu dünyada 36 yıldır hakikatten uzak düşmüş olan fikir ve düşüncelerin olumlu yönde değişimine canla başla ve içtenlikle çalışıyoruz.

Kur'an'da geçen bir âyete şu sıralar ilk defa duyuyor gibi muhatap olunca dünyam birden değişiverdi. Ne diyor âyet:

“İnsanın önünde ve arkasında, Allah'ın emriyle onu izleyen ve koruyan melekler vardır. Bir toplum kendisini değiştirmedikçe Allah da onlara verdiğini değiştirmez. (…)” (Ra’d, 11)

Bütün insanlığın ve her zamanın en doğru yol göstericisi olan yüce kitabımızın tek âyeti bile hayatımızı değiştirmeye yetecek bir mucizedir. Saplandığı yoldan ve yanlıştan çıkmak isteyenlere işaret onda, dermansız zannedilen dertlere devâ yine onda. Şükür ki, böyle bir kitaba ve o kitabın mesajını bize ulaştıran Hazreti Peygamber'e (asm) muhatabız. Rabbim, feyzimizi, bereketimizi artırsın inşallah...

Gelelim dünyada bu olup bitenlerin ardından ne çıkacak diye merak edenlere. Bediüzzaman'ın cevabı şöyle:

"Evet, ümitvar olunuz; şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada, İslâm’ın sadası olacaktır!" (Tarihçe-i Hayat, 120)

Bu vesileyle kendisini vefat yıldönümünde (23 Mart 1960) de rahmetle anıyoruz.

Biz bir yolcuyuz. Hem de ebediyet yolcusu... Yolumuza ve yanımızda götürdüklerimize azamî dikkat!.. Boş elle, boş gönülle gitmemeye azamî dikkat...

***

Efendim; baharla beraber yeryüzü gibi, Zaferimizin sayfaları da renkleniyor. Yeni kalemler ve yeni yazılarla, biz de her ay tazeleniyoruz inşallah...

Sizden ricamız, bu güzelliği yakınlarınızla paylaşmanız.

Siz Zaferimizi güzelce bir takdim edin hele...

O hizmetini yapacaktır girdiği gönüle...

Bizden hareket, Mevlâ’dan bereket…

Zafer Kültür Merkezimizdeki sohbet ve faaliyetlerimiz devam ediyor. Kütüphanemizin tasnif çalışmalarının ise sonuna yaklaştık. Diğer yandan komşu illerdeki dostlarımızla görüşmelerimiz ve karşılıklı ziyaretlerimiz de sürüyor. Fuar ve imza günleri bunun için güzel bir vesile. Önümüzdeki üç ay boyunca epeyce yüklü bir programımız var. Kalbî duanızı bekliyoruz.

Fikrimizi ve kalbimizi besleyen ve aramıza yeni katılan yazarlarımıza "Hoş geldiniz" diyoruz. Sayfalarımızda yeni isimlerle karşılaşmaya devam edeceksiniz.

Zafer'de çıkan yazılardan sizden önce bizler istifade ediyoruz. Bu da, hayatımıza ve ibadetlerimize yansıyor. Onun için, yazı yazan ve yazdıklarının da telif olması konusunda dikkat ve hassasiyet gösteren yazarlarımıza gönülden teşekkürü borç biliyoruz. 36 yıldır bu kutlu yolculuğunda Zafer'i hiç yalnız bırakmadılar, gayretleriyle bize ümit ve şevk kaynağı oldular. Ey okuyucu, bu sesi sizin de çoğaltmanızın vaktidir.

Bu ay yine sayfalarımız dopdolu. Gündemin sıcak maddelerini, gündemin kısır yorumlarıyla değil, ilahî mesajın ışığında okumaya çalışacağız. Hemen yazılarımıza bir göz atalım.

Evet, “Yüz Nakli” konusunu Kâzım Uysal inceledi, merakla ve ibretle okuyacaksınız. “Küçüklerdeki Büyük Sanat”ı ise Alaaddin Başar, usta kalemiyle gayet nefis bir yorumla sunuyor. Mehmet Kırkıncı Hocamız ise, kader konusundaki zihin karışıklığının giderilmesine vesile oluyor, tefekkürümüze yeni ufuklar açıyor. İsmail Tezer, Bediüzzaman Hazretleri'nin bilinmeyen bir yönüne ışık tutuyor, bu araştırma dikkatinizi çekecek. Bir diğer kapak konumuz ise Suat Ünsal'ın kaleminden, gündemin sıcak maddelerinden birini, gündemin içinde kaybolmadan, ebedî mesajın ışığında inceliyor. İstatistikler eşliğinde tatmin edici bir araştırma sunuyor.

Ümit Şimşek’in yazısının başlığı dahi dikkatleri çekecek cinsten. Metin Karabaşoğlu pek çoğumuzun bildiği ama eksik bildiği bir konuya değiniyor ve ezber bozuyor. İbrahim Erdinç Şumnu, akıcı üslubuyla, "Çanakkale'den Ayasofya'ya" doğru bizi bir yolculuğa çıkarıyor. Volkan Tuzcu, Yaşar Çil ve Nevzat Tarhan ise incelikli yazılarıyla zevkle okunmayı hak ediyorlar. Cüneyd Suavi bu sayıda da sürpriz hikayelerinden biriyle yer alıyor. Osman Çakmak, İsmail Kocaçalışkan ve Arif Aslan, sizlere yeniden 'merhaba' diyorlar. 33. sayfamızda yer alan Saadet Asrından bir öyküyü öncelikle okumanızı tavsiye ediyoruz.

Gelecek ay inşallah yeni müjdelerle, yeni haberlerle buluşmak üzere. Şimdilik Allah’a ısmarladık…

Not: Amerika’da yıllarca nur hizmetinde bulunmuş ve Yıldızların Esrarı kitabıyla tanıdığınız Hüseyin Demirkan Ağabey’i bu ay ebedî âleme uğurladık. Kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz. Dualarımızda unutmayacağız inşallah.

Zafer’de yayınlanan yazılar hakkındaki her türlü dilek ve görüşlerinizi zaferdergim@gmail.com adresine bekliyoruz.

Dergideki Yazılar