Elimin Dördüncü Parmağı

Yüce yaratıcımızın kainat üzerinde yansıyan güzel isimleri (esma-i  Hüsna) vardır. Hakîm ismi, her şeye hikmetle hükmeden ve yaratan anlamındaki ismidir. Hikmetsiz hiçbir işi ve yaratışı yoktur. Her eşya yerli yerinde ve bir hikmet vaz edilerek yaratılmıştır.

Toplumda oluşan, nereden kaynaklandığının iyice araştırılarak önlem alınması gereken şiddetten, ben ve sol elimin dördüncü parmağı da nasibini aldı. Hastane içerisinde bir hasta yakını tarafından darba maruz kaldım, hem de hiç alakam olmadığı ve ayırmaya çalıştığım halde.

İşin toplumsal boyutu ve doktorlara karşı oluşan şiddet dalgası halen devam ediyor olması gerçekten üzücü, bu olayı tekrar ele alalım ama önce benim sol elimin dördüncü parmağına  dönelim.

Ben sağ elimi baskın olarak kullandığım için, sol el hiç önemli değil gibi düşünüyorum. Fakat sol elimin dördüncü parmağı ‘ben artık geçici bir süre yokum’ dediği anda anladım ne kadar yanıldığımı. Meğer çok önemliymiş. Ben hiç farketmiyormuşum ama hayatımın her anında yer alıyormuş. Rabbimin hikmetiyle öyle güzel bir yere konulmuş, öyle ağır görevler verilmiş ki bu parmağa, ben ortopedi uzmanı bir doktor olduğum, kas yapısını ve eklem özelliklerini çok güzel bildiğim halde gerçek değerini gözden kaçırmışım. Alışkanlıkla işin doktorluk kısmına bakmışım her zaman.

Elin en önemli özelliklerinden biri olan “kavrama ve yumruk yapabilme” ve bu yumruğu avucun tam merkezinde toplayarak başparmak ile birleştirebilme, insanı diğer canlılardan ve özellikle insana en yakın görünüme sahip maymundan ayıran en belirgin özelliktir. Avucumuzdaki bu toparlamayı ikinci, üçüncü ve dördüncü parmak birlikte yaparlar o yüzden bu hareketi yapan tendon (adele kirişi) ortaktır. Yumruğun ve kavramanın gücünü bu üç  parmak oluşturur onlara yandan destek teşkil edecek  beşinci parmaktır. Bu desteği layıkıyla yapabilmesi için de tendon yapısı diğerlerinden farklı yaratılmıştır ve onlardan bağımsızdır.

Hekimlik ise bu fiziksel kanunların hakikatini görüp bilmek ve hissetmektir. Ben bu acıyı hissedene kadar bunu anlayamamışım. Günlük alışkanlıklar içinde hiç farkında olmadığım parmağımın görevini yapamamasının hayatımı nasıl etkileyebileceğini bizzat yaşatarak öğretti Cenâb-ı Mevla bana. Elhamdülillah ki, sol elimin dördüncü parmağı var ve ben onu yeniden ağrısız kullanabileceğim inşallah.

İkinci ve üçüncü parmaklar da ne kadar bağlıymış dördüncü parmağa. Dördüncü parmak hareketsiz kalınca, hadi ikinci ve üçüncü parmağı hareket ettirip işimi yapayım diyorum; nerede!.. Onlar da bas bas bağırıyor biz birlikte hareket ederiz diye… Hakkalyakîn olarak hissettim parmaklarımın görevlerini. Elhamdulillah Rabbim beni ve vücudumu bu kainatta hikmetle yaratmış ve şükürler olsun ki, bana şahdamarımdan daha yakın bir Sultanın aciz ve rahmetine mazhar bir kuluyum.

Elimizdeki bütün değerlerin kıymetini böyle hadiseler yaşatmadan bilebilmeyi nasip etsin Rabbimiz. Onun hikmetli bir sultan olduğunu ve hiçbir yarattığında anlamsızlık olmadığını bilmeyi nasip etsin. Amin.