Bir gurup araştırmacı, Amazonlarda yerli rehber eşliğinde bir araştırma gezisindeydiler.
Araştırmacılardan birisi, yolculuğun başında rehbere bir işaret levhası verip, bunu yüksek bir ağacın tepesine asmasını söyledi. Böylece yollarını kaybederlerse, bu levhaya bakarak, yönlerini bulacaklarını düşünüyordu.
Yerli rehber bu isteğe bir anlam veremedi ama yine de isteneni yaptı. İşaret levhasını yüksek bir ağacın tepesine astıktan sonra yola koyuldular.
Bir müddet gittikten sonra araştırmacılardan birisi heyecanla bağırdı: “Duruuun!.. Kaybolduk!..”
Yerli rehber, bu telaşa bir anlam veremeyip; “hayır” dedi, “Kaybolmadınız, bakın buradasınız.”
Araştırmacı şımarık bir hiddetle; “Öyle değil be adam” diye bağırdı, “İşaret levhamız kayboldu.”
Rehber ona, yine sükûnetle karşılık verdi; “O zaman niçin biz kaybolduk diyorsunuz? İşaret levhamız kayboldu desenize.”
…
İnsan, şu hayat ormanında rehbere muhtaç bir yolcudur.
Fakat ne gam ki, iki cihan saadetinin vesilesi Rehber-i Ekmel (sav) gibi bir yol göstericimiz var.
Zafer Dergisi 36 yıldır, O Rehberin (asm.) izlerini sayfalarına aksettirmeye çalışıyor.
Sizi de Zafer’e abone yaparak, şu dünya ormanının kayıp yolcularına ulaşmaya çağırıyoruz.