Pusula
Bir gurup araştırmacı, Amazonlarda yerli rehber eşliğinde bir araştırma gezisindeydiler. Araştırmacılardan birisi,…
Ara
Sevgili okuyucularımız,
Hepinize sonsuz selamlar, dualar…
Çok şükür Mevlâ’ya, bizleri Kurban Bayramı’na da eriştirdi. Bu mübarek günlerden istifadeyle, bütün insanlığın huzuru ve barışı için dualar ettik.
Bediüzzaman bu asrın başlarından itibaren dünyada yaşanan ve yaşanmakta olan krizlerin kaynağına dikkatleri çekmiştir. Batı medeniyetinin içinde doğan bir hastalığın bütün dünyaya yayılmakta olduğunu görmüş ve çarelerini de göstermiştir. Bu da Kur’an ve ondan süzülen iman hakikatleridir.
Kaynağından uzaklaşan ırmak kurur. Ruhunu kaybeden insanlığın kalbi durur. İman boşaldı mı, onun yerini ne tekniğin buluşları, ne de ilmin görüşleri doldurabilir. İçinden geçtiğimiz süreç, bunun bir göstergesidir. Hastalığı teşhis kadar tedavi de önemlidir. Bediüzzaman, her ikisini biiznillah başarmış nâdir insanlardan. Uçurumu, gören bağırır. Önde giden, geriden gelenleri uyarır.
Batı medeniyeti içindeki tehlikeyi fark edip ruhunun boşaldığını ve sadece bu dünyanın insana yetmeyeceğini hissedenlerden biri de, Romen asıllı Fransız sanatçı E. Ionesco’dur. Kendisiyle yapılan röportajlarda samimi itiraflarda bulunmuştur:
“Aradığım imandır. Göğün kapılarını zorluyorum. Bana açıklamalar ilham etmesi için Onu arıyorum. Kâinatı Onunla anlamaya çalışıyorum. Ben daha çok, ‘Rabbim, sana iman etmemi sağla!’ diye yalvaran bir adama benziyorum.”
Sanatçının, Allah’ı arayışını dile getiren “Fasılalı Arayış” isimli bir de kitabı mevcut.
“Neden Fasılalı Arayış?” diyorlar.
O da şöyle açıklıyor:
“Şöhret, benim için bir şey ifade etmiyor. Edebiyat, ruhumu kurtaramadı. Huzuru resimde aradım. Bir ölçüde buldum. Fakat benim aradığım mutlaktır. Yani M. Elinde’nin mukaddes yani gerçek diye adlandırdığı şeyi arıyorum. Bana göre realizm de gerçek değildir.”
Peki, gerçek nedir öyleyse? Onun peşinde, arıyor işte…
Bu itiraflar, Batı medeniyetinin insanlığın ruhunda nasıl onulmaz yaralar açtığının resmidir.
Biz Zafer dergisi olarak, yıllar önce bu arayışın içinde olanların sesini duyarak yola çıktık. Adımlarımız küçük de olsa, gayemiz büyüktü. İnsanlığı top yekûn tehdit eden inançsızlık tehlikesine karşı, Kur’an’ın nurlarından istifade ettiğimiz hakikatleri tefekkürün ve ilmin teknesinde yoğurarak sunmaya çalıştık. Bugün gerek dünyanın, gerek Türkiye’nin manzarasına bu noktadan baktığımızda, yaptığımız çalışmaların ve katkımızın ne kadar önemli olduğunu görüyoruz.
***
Gelelim, Kasım sayımıza… Yine dopdolu bir Zafer Dergisi var elinizde.
Önce geçtiğimiz aylarda, Prof. Dr. İbrahim Hasgür’ün matematik ve adaletle ilgili yazılarına dikkatinizi bir daha çekmek istiyoruz. Yazarımız gerçekten çok çarpıcı çalışmalar sundu bizlere. İnşallah bu bilgileri tekrar okur ve paylaşırız.
Baş yazımız Prof. Dr. Kemal Sayar’a ait: “Hayatı seviyorum”. Hem bu yazıyı, hem hayatı seveceksiniz. Metin Karabaşoğlu, “Taif’te neler oldu?” yazısıyla Asr-ı Saadet’ten günümüze dersler sunuyor.
Prof. Dr. Volkan Tuzcu ilginizi çekecek yeni bir araştırmaya imza atıyor: “Arılar insan yüzünü tanıyabilir mi?” Prof. Dr. Sefâ Saygılı da, sabah ışığının üzerimizdeki etkilerini incelediği yeni bir çalışmayla karşınızda. Kasım Takım, “Enzimleri kim kontrol ediyor?” başlıklı yazısıyla ezber bozuyor. Ümit Şimşek ise, Kur’an âyetleri ışığında incelediği nimetler ve tatlar konusunu harika bir üslupla dikkatimize arz ediyor.
Yazılarını özlediğimiz bir kalem, Ali Çankırılı, bu ayki yazısında çocuk eğitimindeki yanlışlara değiniyor.
Mehmet Akyürek geçen ay başladığı ilgi çekici araştırmasını bu ay, “Neden Allah, Niçin Kur’an” yazısıyla sürdürüyor. Prof. Dr. İsmail Kocaçalışkan “Ayva sarı, nar kırmızı sonbahar…” diyor. Eser Ölçer, “Bir ihtimal daha var” yazısıyla hayatta tek bir ihtimalin olmadığını, her zaman için yeni tercihlerin bulunabileceğine işaret ediyor.
Prof. Dr. Nevzat Tahran Hocamız, önemli bir konuyu işliyor: “Benmerkezci insan tipi ve duygu denetimi.” Doç. Dr. Kazım Uysal, Kur’an’da ismi geçen bir gıdadan, balıktan bahsediyor. Bu ay aramıza katılan yeni bir kalem var: Doç. Dr. M. Âkif Ceviz “Dönme hareketi”ni inceliyor. Dr. Yaşar Çil “Paranoya” konusunu işliyor. Alaaddin Başar’ın yazısı ise “İnsan niçin önemlidir?” İbrahim Erdinç Şumnu, “Mekke’de eski mahallelerde” dolaştırıyor bizi ve saadet asrının havasını yaşatıyor.
Evet, sevgili dostlar, hayat gibi yazılar da bize emanettir. Biz de bu Zafer emanetini sizin ellerinize bırakıyoruz şimdi. Yeni okuyucularla buluşmak dileğiyle hepinizden abone konusunda gayret bekliyoruz. Size her ay bu hatırlatmaları yaparak şevkinizi ve gayretinizi zinde tutmak istiyoruz. Unutmayalım ki, taşı delen, damlaların gücü değil, sürekliliğidir.
Bizden hareket, Mevlâ’dan bereket…
***
Yazılarımız hakkındaki düşüncelerinizi zaferdergim@gmail.com adresine bekliyoruz:
*****
Bazen bir düşünür, bazen bir sanatçı, bütün insanlık adına haykırır:
“Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak,
Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak…” der Necip Fâzıl Kısakürek gibi.
Bir gurup araştırmacı, Amazonlarda yerli rehber eşliğinde bir araştırma gezisindeydiler. Araştırmacılardan birisi,…
Allah’ın zâtı, yaratmış olduğu hiçbir şeyin zâtına benzemediği gibi, sıfatları da yine…
“Her şeyde bir ihlâs var. Hattâ muhabbetin de ihlâs ile bir zerresi,…
Çeşitli sanatlarda maharet kazanmış bir usta düşününüz. Bu zat süpürge yapabildiği gibi, mobilya…
Soru: “Hz. Âdem babamızın ve Hz. Havva validemizin yaratılışının bilimsel bir dayanağı…
Amerika'nın ünlü doğa parkı Yellowstone National Park'da çıkan bir yangın sonrası görevliler,…
AHLÂK Modern bilimin verileri, doğuştan ahlâki özelliklerimizin var olduğunu göstererek ‘’boş levhacı’’…
Beyin, tıpkı sinir hücresi gibi tek başına bir varlık değil. İnsan insana…
Plumb, başarılı bir jet pilotu olarak görev yapıyordu. Katıldığı bir savaş sırasında…
Arıların normalde insan yüzünü tanımaya ihtiyaçları yoktur. Ancak böyle kompleks bir işlemi…
''Hakikat ile fıtrat ikiz kardeşler gibi sanki. İkisi ayrılığa razı gelemiyor, birbirini…
Böyle demiş şair. Ama sararan ayva, kızaran nar mı sadece? Yapraklar da…
Ey insanoğlu, şaşıyorum sana! Kendini memnun etmek için nice paralar sarfedip harcıyorsun…
Bazı kavramlar vardır, kapsamlıdır; hayatı kuşatır. İletişim de her şeyi kapsama alanına…
Mevsimsel değişikliklerin insan üzerindeki psikolojik etkileri ciddi boyutlarda hissedilir. Kış döneminde insanlar…
Kadın, eşine telefon ederek: “Senin geçinmeye niyetin yok!” diye çıkışmış. “Bu sabah…
Issız bir sahilde yaşayan bir adam vardı… Geceleri elinde fenerle dolaşırdı. Kendisinden…
Enzimler canlıların vücutlarındaki biyokimyasal faaliyetleri hızlandıran moleküllerdir. Enzimler, insanın kâinata madde yönüyle de…
Huysuz ve hayasız bir kadındı. Utanma sıkılma bilmez, kimseden çekinmezdi. Ağzına geleni…
Bu yazımızda şu soruya cevap arayacağız: Allah var ama Kur'an gerçekten onun…
“Kimi Tanrı diyor, kimi Allah. Benim çevremdeki insanlar kendilerini ‘çağdaş’ olarak tanımlarlar.…
“Yeryüzünde birbirine komşu kıt’alar, bir de üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız…
TECRÜBE Roman yazarı birisi müsveddelerini Neyzen Tevfik’e göstererek fikrini sormuş. Neyzen Tevfik…
Freud’un duyguların bastırılması sonucunda nevrozların ortaya çıktığı teziyle “insandaki temel duyguları bastırmanın,…
Bir iş adamı tıraş olurken bir yandan da berberiyle sohbet ediyordu. Derken…
Çin’de görev yapmakta olan bir subay, bir gün Pekin’deki bir lokantaya girmiş.…
Anne babalar gün boyunca işe yaramayan çeşitli yollar ve yöntemler deneyerek çocuklarına…
Yüce Kitabımızda bazı gıdaların İlahi Kudret’in açık delili olduğu nazara verilirken, bazı…
Bediüzzaman, “23. Lem’a, Tabiat Risalesi” isimli, çok insanın şüphelerden kurtulmasına vesile olmuş…
Dönme hareketi sonlu âlemimizde sonsuzluğu gösteren ipuçlarından birisi… Ve bu harekete çok şey…
On bir yıl olmuş… Önce Nûr’lu, mûnis ve şefkâtli Medine; sonra Kerem’li,…
Soru: Beş yaşında bir oğlum var, bu sene anaokuluna başladı. Fakat okula…
Bugün gördüğün kolaylığı, daha önce gördüğün zorluğa borçlusun. — Hz. Ali (kv)…