Yüce Kitabımızda bazı gıdaların İlahi Kudret’in açık delili olduğu nazara verilirken, bazı gıdaların da insana önemli bir rızık veya şifa olduğu vurgulanır. Rabbimizin bize fermanında ismi geçen veya tavsiye edilen gıdalara karşı da hepimizde ayrı bir ilgi ve alaka vardır. Hikmetini bilmesek de rızkı yaratan Rabbimiz tavsiye ettiği için mutlaka bizim için faydalıdır duygu ve düşünceleri ile yer ve ayrı bir lezzet alırız. İşte Kur'an’ı Kerim’de ismi geçen, hatta yenmesi tavsiye edilen gıdalardan biri de balıktır.
Nahl Suresi, 14. âyette; “İçinden taze et (balık) yemeniz ve takacağınız bir süs (eşyası) çıkarmanız için denizi emrinize veren O’dur. Gemilerin denizde (suları) yara yara gittiklerini de görüyorsun. (Bütün bunlar) onun lütfünü aramanız ve nimetine şükretmeniz içindir.”
Fatır Suresi, 12. âyette ise; “İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu keser, içilmesi kolaydır. Şu da tuzludur, acıdır (boğazı yakar). Hepsinden de taze et (balık) yersiniz ve giyeceğiniz süs eşyası çıkarırsınız. Allah’ın lütfundan (nasibinizi) arayıp da şükretmeniz için gemilerin, denizi yarıp gittiğini görürsün.” buyruluyor.
Her iki âyette de denizlerin yaratılış hikmetlerinden birinin de insanların taze balık yemesi olduğu vurgulanır. Rabbimiz koça denizleri bizim taze balık yememiz ve bu nimetlere karşılık da şükretmemiz için yaratmış. Bizi rızıklandıran Rabbimizin balık yemeye bu kadar açık teşvik etmesi, balığın önemini ve faydalarını bilmesek bile, balığı önemli bir gıda yapmaya yeter ve artar bile. Bununla birlikte ilmî veriler de balığın önemli bir gıda ve şifa sebebi olduğunu söyler. Şimdi konu ile ilgili bilgilere çok ayrıntıya girmeden kısaca göz atalım:
Balık eti sindirimi kolay bir protein kaynağıdır
Balık eti hem protein oranı, hem de kalitesi olarak mükemmel bir gıdadır. Balık eti %18-20 oranında protein ihtiva eder ve bütün elzem aminoasitleri bulundurur. Ayrıca balık eti bağ dokusunun az olmasından dolayı sindirimi de diğer etlerden daha kolaydır. Bu faydalarla yaratılan balık, özellikle yaşlı ve hastalar için diyet eti olarak da tavsiye edilen bir nimettir.
Balığın vitamin ve mineral muhtevası yüksektir
Balıklar suda eriyen B1, B2, B3, B6, B12 ve yağda eriyen A, D ve E vitaminleri bakımından zengindir. Balık fosfor, magnezyum, çinko ve diğer minerallerce de mükemmel bir gıdadır. Ayrıca diğer besinlerde az bulunan iyot ve selenyum gibi mineralleri de çoklukla bulundurur.
Balık eti, beyin, zekâ ve göz gelişiminde önemlidir
Balık yağında bulunan EPA ve DHA hücre zarının fiziksel özelliklerini etkiler, reseptörler ve enzimler gibi zar proteinlerinin fonksiyonlarını olumlu yönde değiştirir. Bu iki yağ asidi sinir sistemi, göz retinası ve beyin gelişiminde de önemli rol oynar. Bu yağ asitleri aynı zamanda anne sütünde de oldukça fazla bulunarak çocukların sağlıklı büyümesi ve zekâ gelişiminde gereklidir.1-2
Balık hamilelik ve emzirme dönemlerinde de çokça tüketilmelidir
Hamilelik döneminde tüketilen balık, ceninin beyin gelişimine katkı sağlar, erken doğum ve bebeğin zayıf doğma ihtimalini azaltır. Dünya Sağlık Örgütü, hamile kadınların ilk üç ayda 50 mg, sonraki aylarda ise 160 mg’dan fazla, özellikle son 3 ayda ise daha çok omega3 yağ asidi almaları veya daha çok balık tüketmeleri gerektiğini bildirmiştir.3
Balık etine, kanser gelişimini önleyici özellik verilmiştir
Balık yağının farelerde akciğer, kolon, meme ve prostat kanserlerini yavaşlattığı tespit edilmiştir. Ayrıca balık yağı kullanımı ile kemoterapi ilaçlarının etkinliğinin arttığı, tümör gelişiminin yavaşladığı da tespit edilmiştir.4
Balık yağının hücre yenilenmesinde, diyabet, AIDS gibi daha birçok hastalıklarda etkili olduğu bildirilmiştir.5-6
Sözün kısası; balık için “mükemmel bir gıda ve her derde deva” dense yeridir. Balık etinin bu özellikleri bilinince, Rabbimizin, balık etine neden dikkatimizi çektiği daha iyi anlaşılmaktadır.
Kişi başına yıllık balık tüketimi Japonya’da 65 kg, ABD ve Avrupa birliği ülkelerinde ortalama 28 kg, ülkemizde ise yaklaşık 8 kg civarındadır.
Görüldüğü gibi halk sağlığı açısından balık tüketiminin önemini bilen toplumlar bu nimetten bolca istifade etmektedirler. Yüce Rabbimiz tatlı su, deniz ve balık nimetini memleketimize cömertçe ihsan etmesine ve açıkça da tavsiye etmesine rağmen, balık tüketimimizin azlığı ve bu kıymetli nimete karşı müstağni kalmamız herhalde cehaletin eseridir.
Gelecek yazımızda, pekçok hastalığa şifa olarak da yaratılan balık etinin bu özelliğinden bahsedeceğiz inşaallah.
Kaynaklar
1. Carlson vd. 1990, . World Review of Nutrition and Dietetics, 66, 74-86
2. Bourree 2007, Biomedicine and Pharmacotheraphy, 61, 105-112
3. Arnold 2001, The New York Academic Science, 931, 310-341
4. Hardman 2004, Journal of Nutrition, 34(12), 3427-3430
5. McKenney vd 2007, American Journal of Health-System Pharmacy, 64(6), 595-605
6. Das 2005, Medical Science Monitor, 11(6), 206-211