TR EN

Dil Seçin

Ara

Kur'an'dan Uygulamalı Çevre Dersi

Kur'an'dan Uygulamalı Çevre Dersi

Kuran-ı Hakîm her canlının, dengenin bir parçası olduğunu vurgulamakla kalmaz, aynı zamanda bu dengenin korunması gerektiğini de bildirir ve bizi şöyle ikaz eder: “O göğü yükseltmiştir, dengeyi koymuştur. Artık dengeye tecavüz etmeyin. Dengeyi doğru tutun, dengeyi bozmayın.”1

İnsanoğlu bu ikazı duymamış, hırsının, açgözlülüğünün kurbanı olmuş ve üzerinde yaşadığı dünyanın hassas dengelerini bozmuştur. Tabiî dengelerin bozulması ise, günümüzün onlarca çevre problemini ortaya çıkarmıştır.

Çevre dengelerinin bozulması sonucu en çok zararı insanın göreceği yüzyıllar önce bildirilmiş, açıkça günümüz tasvir edilerek insanlık ikaz edilmiştir. Bu husus İlahi Ferman’da şöyle geçer: “İnsanların elleri ile işledikleri yüzünden karada ve denizde bozulma çıkar. Allah da belki geri dönerler diye yaptıklarının bir kısmını kendilerine tattırır.2

 

Evet, kirlettik.

Soluduğumuz havanın bileşimini değiştirdik, zehirli hava solumaya başladık. Kara ve denizlerde doğal dengeleri bozduk. Kirlettiğimiz maddeler besin zinciri ile gıdalarımıza geçti. Gıdalarımız ağır metaller, zirai ilaçlar, hormonlar, antibiyotikler vs. gibi insan kaynaklı kirleticilerle kirlendi. Şimdi ise yaptıklarımızın bir kısmını acı bir şekilde tadıyoruz. Çeşit çeşit hastalıklarla boğuşuyoruz. Yüzlerce kanser çeşidi ile karşılaşıyoruz. Sağlık giderlerimiz o kadar arttı ki, devlet bütçelerinin büyük bir kısmı sağlık giderlerine ayrılır oldu.

Evet, yaptıklarımızı tadıyor, ettiklerimizi çekiyoruz. İlahi ikaza kulağını tıkayan, apaçık delillere gözünü kapayan insanoğlu daha ahirete gitmeden bunun cezasını çekiyor, bedelini ödüyor.

Gözümüzü açalım, yukarıdaki ayete tekrar kulak verelim. Rabbimiz bunca ettiklerimize karşı yine de açık kapı bırakmış. Bu çektiklerimiz; yanlışlarımızı görüp, isyan ve zulmümüzün farkına varıp dönebilmemiz için ikaz mahiyetinde imiş. Rahmeti bol Rabbimiz nedamet edip, tövbe etmemiz için açık kapı bırakmış, belki dönerler diye.

 

Uygulamalı çevre dersi

Hac ibadeti esnasında ihramlıyken canlıyı öldürmek ve zarar vermek yasaklanmıştır. Bir ağaçtan yaprak koparmak bile yasak edilmiştir. Ayrıca bazı aylarda savaşmak da men edilmiştir. Bu özel zamanlarda canlıya zarar veren ve öldürenler için ağır cezalar konulmuştur.

Bunun bir amacı da; Müslümanların çevreci olmaları için eğitilmesidir. Bizim dinimiz uygulamalı olarak canlıya ve tabiata zarar vermemeyi öğretiyor, ruh ve duyguları terbiye ediyor. Hangi toplumda yeşil bir yaprağın koparılmasının, küçük bir canlının öldürülmesinin yasak olduğu özel yerler ve zamanlar vardır?

Bizim dinimizin öğretileri çağlar öncesinden bütün zamanlara ışık tutacak mahiyettedir. Asırlar öncesinden doğaya saygının, canlıyı korumanın en güzel örnekleri gösterilmiş, ekoloji biliminin temel kuralları belirlenmiştir.

 

Her varlık kâinat kitabının bir ayetidir

Müslümana göre, Kuran-ı Kerîm gibi, Dünya da Allah’ın kitabıdır. Kuran-ı Kerîm Allah’ın Kelâm sıfatının, Dünya da Kudret sıfatının eseridir. Her varlık o büyük kitabın bir ayetidir, incelenip manası anlaşılması için yazılmıştır. Canlılar ise, varlık ayetleri içinde en açık olanları, Allah’ın isimlerini en parlak gösterenleridir.

Her canlı belli bir ölçüye, düzene ve adalete göre yaratılmıştır, yani hikmetsiz değildir, vazifesiz olamaz. Bundan dolayı Kuran-ı Kerîm’e gösterilen saygı Allah’ın Kudret eseri olan canlılara da gösterilmelidir. Onun içindir ki; tabiat ve içindeki tüm varlıklar yaratılış gayesi dışında kullanılmamalı, zevk ve eğlence için onlara zarar verilmemeli, gereksiz yere öldürülmemelidir.

 

Sonuç olarak

İnsanlık, yaklaşık on dört asır önce gönderilen Kuran’ın çevre ile ilgili uyarı ve ikazlarını dikkate almadı. Şimdi ise bunun ağır bedellerini ödüyor. Kurtuluşumuz ise; yaptığımız yanlıştan dönmek, İlahî emir ve tavsiyelere uymakla mümkündür.

 

 

Kaynaklar

1. Rahman, 7,8,9

2. Rum, 41