Dikenler, bitkilerin en başta gelen silahlarındandır. Dikenler olmasaydı, hayvanlar çok daha kolay biçimde bitkileri yerlerdi.
Bitkilerin dikenlerle korunması, onları kuraklığa karşı da korur. Yaprakların özel olarak küçülüp sertleşmesiyle meydana getirilen dikenlerin satıhları yaprağa göre çok küçük olduğundan su kaybını asgariye indirir. Böylece yağmurun yağmadığı kurak mevsimleri kuruyup ölmeden geçirebilirler.
Bazı bitkilerin ise tohumları yayılmak için uçları kancalı dikenler taşır. Kendileri hareket edemeyen bu tohumlar (mesela pıtırak) çimlenebilecekleri ve büyüyebilecekleri bir yere taşınmak için yanlarından kendilerine sürtünerek geçen hayvanların postuna veya insanların elbiselerine saplanarak tutunup yayılırlar.
Korunmaları için bitkilere armağan edilmiş dikenler birçok korumasız ve aciz hayvanların da önemli bir korunma malzemesi olarak işine yarar. Mesela fındık fareleri gibi birçok küçük hayvan, yuvalarını düşmanlarının geçmesi mümkün olmayan dikenli bir çalılığın ortasına yaparak korunur.
Elimize battığında farkettiğimiz dikenlerin, birçok bitki ve hayvan için ne kadar önemli olduğunu görünce tabiat dediğimiz muhteşem sergide hiçbir şeyin amaçsız ve boşuna olmadığını çok daha iyi anlıyoruz.
Birçok sürüngen ve kuş türü sıkıştığında bu tip dikenli çalıların içine kaçarak kendini kurtarır.
Örümcek kuşu ise dikenleri çok farklı bir maksatla kullanır. Avladığı böcek, sürüngen veya küçük memelileri bizim etleri şişe geçirmemiz gibi dikene saplayarak öldürür ve dikene geçirilmiş şekilde biriktirir. Binlerce kuş türü içinde sadece örümcek kuşunun, sevk-i ilahi ile dikenleri mızrak gibi kullanma sanatını kullanması ise konunun düşünülmesi gereken ayrı bir boyutu. Allah (cc), her yarattığını farklı ve değişik özellikler vererek yaratıyor. Böylece Onun ilmini, kudretini ve sanatını tanıyoruz. Ayrıca bunları taklit ederek hayatımızı kolaylaştırıyoruz.